Dünya

Yorum: Açık sözlü olunmalı

Almanya hükümeti Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini sert dille geri çevirdi. Christoph Strack böylesine gergin bir ortamda aşırıya kaçmaksızın açık sözlü olmak gerektiği görüşünde.

07 Mart 2017 16:30

Almanya hükümet Sözcüsü Steffen Seibert "Nazi kıyaslamaları saçma ve yersizdir sadece Nasyonal Sosyalizm'in işlediği insanlık suçlarını önemsizleştirmeye yarar” diyerek noktayı koydu. Hükümet sözcüsünün dış politikayla ilgili açıklamaları genellikle kısa olur. Bu kez uzatmış olması, Türk siyasetçilerinin Almanya'da ve Almanya aleyhinde propaganda yapmasının Berlin yönetimini ne kadar tedirgin ettiğini gösteriyor.

Hükümet sözcüsü Türk politikacılarının Almanya'da konuşma yapmaları ihtimali ile ilgili olarak Türk tarafına ‘açık oynamaları' ikazında bulundu ve niyetlerini gizleyerek salon kiralamamalarını istedi.

Hükümet sözcüsü Almanları da uyardı

Hükümet sözcüsü Seibert'ten gelen ikaz aynı zamanda Almanya'yı da muhatap alıyordu. Çünkü ‘açık oynama' uyarısı mutat temayüllere uymak kaydıyla Türk siyasetçilerinin Almanya'da konuşma yapabilmeleri anlamına da geliyor. Böylece Seibert Türk politikacılarının konuşma yapmasının yasaklanmasını talep ederek takdir toplayan Alman politikacılarına da uyarıda bulunmuş oldu.

Bu tip politikacılar Başbakan Merkel'in partisinde de var. Hükümet sözcüsünün konuyla ilgili açıklama yaptığı sırada Hristiyan Birlik partilerinin dış politika sözcüsü ve Merkel'in partili arkadaşı Jürgen Hardt, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk hükümet üyelerinin Almanya'da propaganda yapmalarının yasaklanmasını talep ediyordu. Seibert ise ülkeye giriş yasağı gibi bir uygulamanın söz konusu olamayacağını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anayasa referandumunda ‘evet' talep edeceği konuşmaların Almanya hükümeti tarafından yasaklanmayacağını söyledi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de adeta müstehzi bir ifadeyle, ‘Ekonomi Bakanı Zeybekci'nin Köln'deki konuşmasının Almanya'nın özgürlükçü/demokratik anayasal düzenini ihlal etmeden tamamlandığını' dile getirdi.

Almanya ölçüyü tutturmak zorunda

Almanya Hükümeti son derece ihtiyatlı davranmak, aynı zamanda da yanlış anlamaya mahal vermeyecek kadar açık konuşmak durumunda. Siyasi partnerler arasındaki ve sert sözler barış zamanlarında yumuşatılarak dile getirilir, gerginlik dönemlerinde ise büyük önem kazanır. Unutmayalım, bütün dünyanın ve Avrupa'nın gerginlik içinde olduğu bir dönemden geçiyoruz.

Türkiye'nin nereye gittiği ve Almanya'nın nasıl davranması gerektiği çoktandır merak konusu. NATO üyesi Türkiye'nin müttefiklik kifayeti de tartışılıyor. Avrupa ve Almanya'nın mülteci akınını durdurmak için bu Türkiye ile karşılıklılık prensibine dayanan bir anlaşma yapmış olması tahammül sınırlarını zorluyor. Mükemmel olarak tanımlanan Türk-Alman ilişkileri çoktan tarih oldu. Gazeteci Deniz Yücel'in tutuklanması da çifte uyrukluluğun anlamının sorgulanmasına yol açıyor.

İstikrarlı Türkiye Almanya'nın menfaatinedir

Nisan ortasındaki Anayasa referandumundan hangi sonuç çıkarsa çıksın, Almanya son derece açık konuşmaktan çekinmemeli. Aynı zamanda demokrasi ile ifade ve toplanma özgürlüğünün değerini sadece Almanya'da değil, her yerde anlatmalı.

Lakin Berlin darbe ve karşı darbe ile böylesine sarsılmış olan Erdoğanlı ya da Erdoğansız Türkiye'nin istikrar için Avrupa'nın yardımına ihtiyaç duyacağını da hesaba katmalı. Bu bakımdan şimdilik haşinleşmemekte yarar olacaktır.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Strack