Yusuf Ziya Özcan, kısaca şunları söyledi:
“Maalesef ÖSYM’ye güven erozyonu oldu. Ali Demir’in krizi idare edişiyle bu noktaya geldik. Ali bey çıkıp herşeyi anlatsaydı bu noktaya gelmezdik. Deneyimsiz olması eleştirilebilir doğrudur. Ama zor bir iş. Kopya çekilmemesi için abarttı, paranoyaklık yaptı. Hatta ölçüyü fazla kaçırdı. Tuvalet iznini kaldırmak saçmaydı. İnsan nikah yüzüğüne bluetooth nasıl koysun? İmtihan için yıllardır taktığım yüzüğü niye çıkartayım ki. Şimdi LYS’de bunları değiştirmek için konuşacağız Ali Demir ile. Sınav öncesi açıklayacağız. Bu seferki hata yeterli yedek soru kitapçığı hazırlanmamış olması. Kopyadan korktuğu için, ‘aman fazla basmayalım’ dedi. Hata etti. Basından bir şey gizlemeyeceksin her zaman ortaya çıkar. Zamanla iyileşeceğini düşünüyorum. Öncelikle basın danışmanı bulmalı kendine. Hiç konuşmayacaktı. Üç kişilik hukuki bir soruşturma yapılıyor hakkında. 13’ünde bize geldi kağıt. Şeçim sonrasına bırakmak diye bir şey söz konusu değil. Demir tek değil başkalırını da araştırdıkları için uzun sürüyor. Çıkan sonuca göre ne ceza vereceğimize bakacağım. Tabiiki soruşturuluyor. İdari hatası var. Siyasi malzeme olarak kullanılması hataydı. Üzüldüm. Bütün siyasilerimizi kınıyorum. Öğrenci ne yapsın. Sokağa dökülüyor. Ben de öğrenci olsam ben de çıkardım.”