T24 Haber Merkezi
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ilişkin olarak yaptığı açıklamada; "Mahkemeler bağımsızdır. Hiçbir organ, makam, mevki yargı yetkisini kullanılmasında emir veremez. Soruşturma evresi gizlidir. Başlatılan soruşturmalarla ilgili olarak dosya içeriğine vakıf olmadan değerlendirmelerde bulunmak doğru değildir. Darbe gibi ifadelerle nitelendirmek son derece yanlıştır. Sokak çağrıları yaparak dezenformasyon yapmak asla kabul edilemez" dedi.
Adalet Bakanı Tunç, İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından basın açıklaması yaptı. Soruşturmanın gizlilik ve titizlikle sürdüğünü söyleyen Tunç'un açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da bulunduğu 106 şüpheli hakkında bu sabah itibariyle gözaltı kararları verilmiştir. Bu kapsamda; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2 soruşturma bulunmaktadır. Terör suçları soruşturma bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır. Bu soruşturmada şüphelilerin terör örgütüne iştirak halinde yardım etme suçunu işledikleri iddiası bulunmaktadır.
Başlatılan diğer soruşturma ise örgütlü suçlar soruşturma bürosunca yürütülmektedir. Bu soruşturma kapsamında da aralarında yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da bulunduğu 100 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir. Bu soruşturmada şüphelilerin çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme suçlarını işledikleri iddiası bulunmaktadır. Her iki soruşturma kapsamında toplam 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı açıklamadan da anlaşılacağı üzere; soruşturma dosyaları içerisinde MASAK raporları, vergi uzmanı incelemeleri, tevdi raporu, tanık beyanları ve diğer delillerin mevcut olduğu belirtilmektedir.
"Soruşturma gizli"
Soruşturma tüm yönleriyle büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütülmektedir. Kıymetli Basın Mensupları, Değerli Arkadaşlar. Şu hususun altını özellikle çizmek isterim; Türkiye Cumhuriyeti, bir Hukuk Devletidir. Anayasamızın 9. Maddesi açıktır. Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Hukukun üstünlüğü esastır. Kanunlar karşısında herkes eşittir; hiç kimseye ve zümreye ayrıcalık tanınamaz. Anayasa’mızın 138. Maddesine göre; mahkemeler bağımsızdır. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157. maddesi gereğince soruşturma evresi gizlidir.
Bu gizlilik, hem adaletin sağlıklı işlemesi hem de hak ihlallerinin önlenmesi, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı bakımından son derece önemlidir. Başlatılan soruşturmalarla ilgili olarak dosya içeriğine, iddia ve delillere vakıf olmadan değerlendirmelerde bulunmak doğru değildir. Tarafsız ve bağımsız yargının gerçekleştirmekte olduğu soruşturmaları farklı taraflara çekmek, darbe gibi ifadelerle nitelendirmek son derece tehlikeli ve yanlıştır. Diğer yandan sokak çağrıları yaparak soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapmak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemlerde bulunmak asla kabul edilemez.
"Yargı mensuplarını tehdit etmek hukuk devletinde asla kabul edilemez"
Herkes bilmelidir ki; hukuk devletinde, suç işlendiğine dair bir iddia varsa; savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır. Suç işlendiğine dair bir delil varsa bununla ilgili gerekli soruşturma yetkili yargı makamlarınca yapılır. Yargı huzurunda hesap vermek ve savunma yapmak herkes için bir haktır, aynı zamanda bir zorunluluktur. Değerli arkadaşlar, yargının başlattığı soruşturma ve davaları Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmek en hafif tabiriyle hadsizliktir, haddini bilmemektir. Yasaması, yürütmesi, yargısıyla ülkemizde kuvvetler ayrılığı esastır. Yargı kimseden emir ve talimat almaz. Yargıya saldırmak, yargı mensuplarını tehdit etmek, onlara hakaret etmek, demokratik hukuk devletinde asla kabul edilemez.
Adaletin tecellisi için yürüyen soruşturmaları etkilemeye yönelik tavır ve davranışlarda bulunmak yerine; sağduyu ile hareket etmek gerekmektedir. Tarafsız ve bağımsız yargının vereceği karar, herkes için bağlayıcıdır ve saygıyla karşılanmalıdır. Soruşturma aşamasında iddialar, savunma ve deliller değerlendirilecek ve soruşturmanın gizliliği ortadan kalktığında maddi gerçeği tüm açıklığı ve şeffaflığıyla kamuoyu görecektir. O nedenle bugünden, soruşturma içeriğiyle ilgili hiçbir bilgisi olmadan, lehte ya da aleyhte peşin hükme varmak doğru değildir. Unutulmamalıdır ki; hukuk devletinde masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı esastır.
Türk yargısına güvenmemiz gerekmektedir. Yargının kendi içerisinde hak arama yolları sonuna kadar açıktır. Adaletin tam ve eksiksiz tecellisi için, süreci sükûnetle takip etmek, verilecek kararı saygıyla karşılamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yargının gerçekleştirmekte olduğu işlemler kendi içinde denetime tabidir. Kimlerin hangi iddialara muhatap olduğu, savunmalarının neler olduğu, iddialara ilişkin delilerin neler olduğu, yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkacaktır. Hep birlikte soruşturmanın sonucunu sükûnetle beklememiz gerekir.”
İmamoğlu'na gözaltı: Neler oldu?İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “yolsuzluk” ve “terör” suçlarından başlattığı iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alındı. İmamoğlu ile birlikte “yolsuzluk” suçlamasıyla başlatılan soruşturmada, aralarında Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık ile İBB yöneticilerinin de olduğu 100 kişi, “kent uzlaşısı” nedeniyle terör suçundan başlatılan soruşturmada da aralarında Şişli Belediye Başkanı Resul Ekrem Şahan, İBB Genel Sekreteri Mahir Polat’ın da olduğu 6 kişi gözaltına alındı. Tarihte bir ilk; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na 100 kişiyle birlikte gözaltı! Polis ekipleri, sabahın erken saatlerinde İmamoğlu’nun yaşadığı; Rumelihisarı'ndaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Konutu’nun çevresinde güvenlik çemberleri oluşturdu. Konutunda arama yapılmaya başladığı anlarda çektiği videoyu sosyal medya hesabından paylaşan İmamoğlu, "Milletimizin iradesini gasp etmeye çalışan bir avuç akıl, sevgili polislerimi bu kötülüğe alet ederek, 16 milyon İstanbullunun konutunun kapısına yüzlerce polis yığmıştır. Büyük bir zorbalıkla karşı karşıyayız ama yılmayacağımı bilmenizi istiyorum" dedi. Savcılık, soruşturmalarla ilgili yaptığı iki ayrı açıklamada, İmamoğlu’nu “suç örgütü lideri” olarak niteledi ve PKK yöneticilerinin çağrısı doğrultusunda hareket ederek, örgüte yardım etmekle suçladı. Operasyonun düzenlendiği saatlerden itibaren sosyal medya kısıtlandı, kentte dört günlük eylem yasağı ilan eden İstanbul Valiliği, bazı metro hatlarını ulaşıma kapattı. Gözaltından yaklaşık 4 saat sonra açılan Borsa İstanbul'da sert düşüş yaşanırken, döviz kurlarında ve altında rekor kırıldı. Euro/TL kuru 1 günde 5 lira arttı, 45 TL'yi aşarak tarihi zirvesini gördü. Dolar/TL'de de 5 liralık bir artış yaşandı, 41.12 seviyesine çıkarak rekor kırdı. Başsavcılık'tan ikinci İmamoğlu açıklaması: PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçu işlendi Sıradaki adım, İmamoğlu'nun yerine İBB yönetimine kayyım atamak mı? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iki ayrı soruşturma kapsamında polise sabahın erken saatlerinde operasyon talimatı verdi. Operasyonlar kapsamında toplam 106 kişi gözaltına alındı. Yolsuzluk suçlarından başlatılan soruşturma kapsamında, “suç örgütü kurmak, rüşvet, ihaleye fesat karıştırmak” gibi suçlamalardan gözaltı talimatı verildiği bildirildi. Terör soruşturması ise yürütülen “kent uzlaşısı” soruşturmasına paralel olarak başlatıldı. İmamoğlu’nun konutuna, sahur saatinden hemen sonra gelen polis ekipleri, güvenlik çemberleri oluşturdu. Ardından konutta arama yapıldı. Yolsuzluk soruşturması kapsamında İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun, kampanya direktörü Necati Şahin, sanatçı Ercan Saatçi, iş insanları ve belediye yöneticileri gözaltına alındı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık için de bu soruşturma kapsamında gözaltı kararı verildi. Terör soruşturmasında da Şişli Belediye Başkanı Resul Ekrem Şahan, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın da aralarında olduğu 6 isim için gözaltı kararı verildi. İmamoğlu, her iki soruşturmadan da gözaltına alındı. Bu soruşturmada gözaltı kararları, “PKK/KCK’ya yardım” suçlamasıyla verildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması dünya basınında nasıl yankılandı? CHP'den İmamoğlu açıklaması: Bu bir darbe; hiçbir bürokrat bu suçu işlememeli, yargılanacaklar İki soruşturmaya yönelik operasyon sürerken, gazeteci İsmail Saymaz da Gezi olayları soruşturması kapsamında, anayasal düzeni değiştirmeye çalışmaya yardım suçundan gözaltına alındı. CHP'li milletvekillerinden Meclis'te eylem: Genel Kurul ertelendiİmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından CHP, Meclis'te yaptığı kapalı toplantıda Genel Kurul'u çalıştırmama kararı aldı. Genel Kurul'un başlamasıyla CHP'li milletvekilleri kürsüye çıktı. Parti adına söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, iktidar sıralarına seslenerek şunları söyledi: "Artık faşist bir rejime geçtiniz. O koltukta oturmak için demokrasinin tüm kurallarını bir kenara ittiniz. Bakın bu gruba. Bu grup bu ülkeyi mutlakiyetten cumhuriyete geçirdi. Siz ise bu ülkeyi cumhuriyetten mutlakiyete geçirdi. Utanç duyuyorum. İmamoğlu sizin için kabus olabilir ama 86 milyon için umuttur. Umutları yargı kararlarıyla söndüremezsiniz. Atanmışlarla bu ülkenin cumhurbaşkanı adayının önünü kesemezsiniz." CHP'li milletvekillerinin eylemlerinin devam etmesi üzerine Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, birleşimi yarına erteledi.
|