Gündem

Yılmaz Özdil: Sözcü gazetesini bırakmam için bana 5 milyon dolar teklif ettiler, bizim kalemimiz satılık değil

"İsteseydim birçok şehirde bağımsız milletvekili de belediye başkanı da seçilirim ama merakımız yok"

27 Mayıs 2020 00:15

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, kendisine gazetede yazmayı bırakması için 5 milyon dolar teklif edildiğini söyleyerek, "Ben kendi adıma söylüyorum; Burak Akbay'ı yarı yolda bırakmayacağım ve benim kalemim satılık değil" dedi.

Yılmaz Özdil, Tele1'de Tuba Emlek'in sunduğu Mercek programına katıldı. Sözcü gazetesini bırakması için kendisine para teklifinde bulunulduğunu ve şahitleri olduğunu açıklayan Özdil, şu ifadeleri kullandı:

"Sözcü gazetesini bırakmam için bana 5 milyon dolar teklif ettiler. Bu teklif sırasında şahitlerimiz de var. Kırmızı Kedi Yayınevi sahibi Haluk Hepkon arkadaşım da şahidimdir. Sözcü’yü bırakıp bu gruba geçmek için bana para teklif edildi ama ben bunu kabul etmedim.

Sözcü’nün sahibi Burak Akbay da bunu biliyor. Bu teklifi kabul etmedikten çok kısa bir süre sonra da bizim aleyhimizde kripto FETÖ’cüler, ikinci cumhuriyetçiler ve yandaş trollerin bulunduğu bir grup tarafından Mustafa Kemal kitabım hakkında bir kampanya başlatıldı.

Sosyal medya tarihinin gördüğü en büyük linç kampanyasıydı bu. Yaklaşık bir yıl bu kampanyayı yürüttüler ama bir netice elde edemediler.

Bizi imha edemediler. Ben kendi adıma söylüyorum; Sözcü davası tamamlanana kadar ben Burak Akbay’ı yarı yolda bırakmayacağım ve benim kalemim satılık değil.

"Bizim kalemimiz satılık değil"

Bu kitap üzerinde başarılı olamayınca şimdi de bunu başlattılar, ‘kaçak, yıkacağız’ dediler. Yıkabilirler çünkü biz yazlıkta oturalım diye gazetecilik yapmıyoruz.

Bizim kalemimiz satılık değil. Biz gazeteciliği babamızdan aldığımız ahlak gereği, namusumuzla yapıyoruz. Bizim ne siyasette gözümüz var ne de aktivist harekette.

Biz gazeteciliği bir misyon gereği yapıyoruz. Ben isteseydim bugün sadece İzmir’de değil birçok şehirde bağımsız milletvekili de belediye başkanı da seçilirim ama bizim böyle bir merakımız yok."