Gündem

Yılmaz Özdil: Eskiden hükümetler değişince "Enkaz devraldık" falan denirdi, moloz bile kalmayacak!

"AB'ye vizesiz girmekten vazgeçtik. ABD'ye vizeyle bile giremiyoruz!"

10 Ekim 2017 12:40

Sözcü yazarı Yılma Özdil, İstanbul'daki ABD konsolosluğunda bir çalışanın casuslukla suçlanarak tutuklanmasının ardından çıkan ABD ve Türkiye arasındaki vize krizini eleştirerek, "Eskiden hükümetler değişince 'enkaz devraldık' filan denirdi. 'Moloz' bile kalmayacak gibi görünüyor!" dedi.

Üç sene önce "vizeler kalkıyor, Türk vatandaşları üç sene içinde Avrupa'ya vizesiz seyahat edecek” dendiğini hatırlatan Özdil, geçen karşılıklı olarak vize başvurularının askıya alınması kararına ilişkin olarak, "AB'ye vizesiz girmekten vazgeçtik. ABD'ye vizeyle bile giremiyoruz!" ifadesini kullandı.

Yılmaz Özdil'in "Re'vize" başlığıyla (10 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Diplomasi çöktü… Sıfır sorun dediler, sıfır komşu kaldı. Avrupa Birliği'yle temasımız koptu, Arap Birliği'yle aramız bozuldu.

*

TSK çöktü… Atatürkçü subayları asrın iftirasıyla hapse tıktılar, mermi sıkmadan imha ettiler, 15 Temmuz'da fişi tam çektiler, emir komuta zinciri koptu, Mete Han'dan başlayan 2 bin 200 senelik sistem allak bullak oldu, genelkurmayda hâlâ kim darbeci kim değil, belli değil.

*

MİT çöktü… MİT'i zabıta müdürlüğü sandılar, MİT'te çayçılık bile yapmamış birini MİT'in en tepesine koydular, Oslo'dan tır'lara, yakalanmadıkları operasyon yok, darbe'yi anca enişteden öğrendiler.

*

Emniyet teşkilatı çöktü… Feto'nun emrine verdiler, bile bile “imamın ordusu” yaptılar, sonra 20 bin polisi hapse tıktılar, 80 bin polisi polislikten attılar, fetoculardan boşalan kadrolara öbür tarikatlar cemaatler üşüştü, ayıklayamıyorlar pirincin taşını.

*

Adalet çöktü… Dünya hukuk endeksi'nde 113 ülkeyi değerlendirdiler, Türkiye 99'uncu olabildi. Yasaların adil şekilde uygulanıp uygulanmadığına baktılar, toplumun mevcut hukuk düzenine güvenip güvenmediğine baktılar, Türkiye hangi ülkenin bile gerisinde çıktı biliyor musunuz, Myanmar'ın bile gerisinde çıktı.
Diplomasi çöktü… Sıfır sorun dediler, sıfır komşu kaldı. Avrupa Birliği'yle temasımız koptu, Arap Birliği'yle aramız bozuldu.

*

TSK çöktü… Atatürkçü subayları asrın iftirasıyla hapse tıktılar, mermi sıkmadan imha ettiler, 15 Temmuz'da fişi tam çektiler, emir komuta zinciri koptu, Mete Han'dan başlayan 2 bin 200 senelik sistem allak bullak oldu, genelkurmayda hâlâ kim darbeci kim değil, belli değil.

*

MİT çöktü… MİT'i zabıta müdürlüğü sandılar, MİT'te çayçılık bile yapmamış birini MİT'in en tepesine koydular, Oslo'dan tır'lara, yakalanmadıkları operasyon yok, darbe'yi anca enişteden öğrendiler.

*

Emniyet teşkilatı çöktü… Feto'nun emrine verdiler, bile bile “imamın ordusu” yaptılar, sonra 20 bin polisi hapse tıktılar, 80 bin polisi polislikten attılar, fetoculardan boşalan kadrolara öbür tarikatlar cemaatler üşüştü, ayıklayamıyorlar pirincin taşını.

*

Adalet çöktü… Dünya hukuk endeksi'nde 113 ülkeyi değerlendirdiler, Türkiye 99'uncu olabildi. Yasaların adil şekilde uygulanıp uygulanmadığına baktılar, toplumun mevcut hukuk düzenine güvenip güvenmediğine baktılar, Türkiye hangi ülkenin bile gerisinde çıktı biliyor musunuz, Myanmar'ın bile gerisinde çıktı. 

Sağlık çöktü… Devlet hastanelerindeki ölüm oranı yüzde 40 arttı. Akp iktidara geldiğinde 2002 yılında 209 milyon insan hastaneye giderken, şimdi 650 milyon kişi hastaneye gidiyor, ülke nüfusunun dokuz misli… 2002 yılında 769 milyon kutu ilaç satılırken, şimdi 2 milyar kutu ilaç satılıyor. Hükümet hastanelere ameliyat karşılığı para ödüyor, ameliyat patladı, 2002'de iki milyon kişi ameliyat olmuştu, şimdi 15 milyon kişi… Katkı payı, katılım payı, reçete parası gibi çeşitli yollarla fark ücreti alarak, hasta vatandaşlar müşteri konumuna getirildi. Anne-bebek ölümlerinde ciddi artış var. Sağlık çalışanlarının özlük hakları verilmiyor, fazla mesaiye zorlanıyor, altı bin doktor istifa etti, her dört sağlık çalışanından biri taşeron.

*

Tarım çöktü… Kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydik, kendimizi doyurmaktan vazgeçtik, artık hayvanlarımızı bile doyuramıyoruz, saman ithal ediyoruz. Dünyanın gıpta ettiği ülkeydik, şimdi 104 ülkeden tarım ithalatı yapıyoruz, Eritre, Kongo gibi zavallı ülkeler dahil, bize tarım ürünü satmayan ülke kalmadı.

*

Turizm çöktü… Avrupa turizminin en ucuz ülkesi olmamıza rağmen, doluluk oranı yüzde 40'ta kaldı. Son iki yılda 20 milyon turist kaybettik. Berlin Turizm Fuarı'nda tarihte ilk kez “boykot” uygulandı.

*

Kürt açılımı, fiyasko. Ermeni açılımı, fiyasko. Alevi açılımı, fiyasko.

*

Kültür sanat çöktü… Bizzat asrın liderimiz söylüyor, “iki alanda çok üzgünüm, biri eğitim, biri kültür sanat, çok başarısız olduk” diyor.
Spor çöktü… Futbola İtalya kadar para harcıyoruz, Angola kadar başarılı olamıyoruz, içsavaşla darmadağın olan Suriye'nin dünya kupasına katılma ihtimali var, bizim ihtimalimiz filan kalmadı. Ata sporumuz güreşten haltere, bokstan bisiklete kadar, tüm zamanların “doping” rekoru kırıldı, Survivor'a katılan milli sporcu bile dopingli çıktı birader… Akp geldikten sonra olimpiyatlarda kazanılan atletizm madalyalarının tamamı dopingten geri alındı.

*

Mega projeler çöktü… Avrasya tünelinden her gün 68 bin araç geçecek dediler, 34 bin araç geçiyor. Osmangazi Köprüsü'nden her gün 40 bin araç geçecek dediler, 14 bin araç geçiyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden her gün 134 bin araç geçecek dediler, 34 bin bile geçmiyor. “Cebimizden beş kuruş çıkmadan yaptırıyoruz” dediler, yılda iki milyar lira zarar ediyor, müteahhitlere “garanti” verildiği için, geçmeyen araçların parası Hazine tarafından ödeniyor! Otomobili bile olmayan vatandaşlar, köprü geçiş parası ödüyor!

*

Belediyeler çöktü… Belediyecilik bizim işimiz diyorlardı, kendi belediye başkanlarını yolsuzluktan, fetoculuktan istifaya zorluyorlar. 50 kadar Akp'li belediye başkanının görevden alınacağı söyleniyor.

*

Asrın liderimiz üç sene önce açık açık “vizeler kalkıyor, Türk vatandaşları üç sene içinde Avrupa'ya vizesiz seyahat edecek” dedi. Başbakan Ahmet Kiziroğlu geçen sene açık açık “Kayserili pazarlığı yaptık, haziran ayı sonunda Avrupa'ya vizesiz gireceğiz” dedi.

*

AB'ye vizesiz girmekten vazgeçtik. ABD'ye vizeyle bile giremiyoruz!

Taş üstüne taş koyanı iyi kötü görmüştük ama… Taş üstünde taş bırakmayanı, ilk defa görüyoruz.

*

Türkiye Cumhuriyeti, devleti bilmeyen, tanımayan, anlamayan, kavramayan kadrolara emanet edildi, bedelini ağır ödüyor.

*

Eskiden hükümetler değişince “enkaz devraldık” filan denirdi. “Moloz” bile kalmayacak gibi görünüyor!