Karar yazarı Yıldıray Oğur, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in, abisi Turgay Oğur ve eşi Neslihan Er Oğur hakkında öne sürdüğü, "FETÖ" iddialarına yanıt verdi.
Oğur, Özel'in konuşmasının abisi ve eşi hakkındaki 1,5 dakikalık bölümünde, "itibar suikasti, manipülasyon, dezenformasyon yaptığını, etik dışı, kanun dışı yollara saptığını" savundu.
Oğur, Özel'in, "trollerin başı olduğunu söylediği Basın Müşaviri Emin Şen'in" şirketindeki ortaklık iddiası hakkında, "Bundan 13 yıl önce kurulmuş bir şirkette, tek bir fatura kesmeden, tek bir iş yapmadan 1,5 ay ortak kalma suçunu işlemiş Neslihan Er Oğur’un adı Özgür Özel sayesinde iki gündür televizyonlarda Soylu’nun sosyal medya yapılanması içinde, firari bir FETÖ’cü olarak dolaşıyor. Özgür Özel de iki çocuk annesi bir kadına attığı bu iftiralarla gündem olmanın keyfini yaşıyor" dedi.
Oğur, "yurt dışına kaçma" iddiası için de Neslihan Er Oğur hakkında herhangi bir soruşturma olmadığını ve yurt dışına pasaportuyla, uçakla gittiğini dile getirdi.
Oğur, abisi turgay Oğur hakkında da 6 yıldır bir soruşturma ya da arama kararı olmadığını belirterek, "15 Temmuz darbesinden bir hafta sonra yaşanan cadı avına kurban gitmemek için pasaportuyla ve havalimanından Türkiye’den ayrıldı" dedi.
"İşlediği suç, 17-25 Aralık’tan sonra bence yanlış yerde durmaktan ibaretti"
Oğur, şöyle devam etti:
"Güya ülkeye hukuk devletini geri getirmesi beklenen ana muhalefet partisinin grup başkanvekilinin bile hukuk anlayışı böyle Hammurabi Kanunları’nın bile gerisindeyken yakın bir zamanda dönmesini de beklemiyoruz.
Halbuki işlediği suç, 17-25 Aralık’tan sonra bence yanlış yerde durmaktan ibaretti:
Yolsuzluk operasyonlarını desteklemek, buna karşı yapılan gözaltılara karşı çıkmak, cemaate ait gazetelerde yazıp ve televizyonlarına çıkmak, bu doğrultuda tweet'ler atmak.
Yani dershanelerin kapatılmasına karşı çıkan, paralel yapı soruşturmalarındaki gözaltılara “cadı avı” diyen, kapatılan STV ve Zaman gazetesine destek ziyaretleri yapan Özgür Özel’in ve üyesi olduğu CHP’nin 17/25 Aralık sonrası işlediği ,“suçlar”ın neredeyse aynılarını işlemekti."
"Genç Siviller hakkında açılmış FETÖ soruşturması yok"
Özel'in, “Ve bu arkadaşların ortak özellikleri FETÖ’nün sosyal medya ve gençlik kampanyalarını yöneten Genç Siviller hareketinin yöneticileri, Genç Siviller Derneği’nin yöneticileri ve üyeleri olmaları” sözlerine de cevap veren Oğur, Genç Siviller hareketi hakkında FETÖ soruşturması olmadığını söyledi.
Oğur, "Genç Siviller hakkında bugüne kadar açılmış herhangi bir FETÖ soruşturması olmadığını, hakkında soruşturma bile açılmamış bir gruba mahkeme kararı olmadan FETÖ’cü diyemeyeceğini Özgür Özel’e anlatmaya çalışmak, ilk insanlara metroyu anlatmaktan zor, bu artık anlaşılıyor" ifadesini kullandı.
"Özel’in, Soylu gibi kullandığı FETÖ sopasını artık elden bırakmak gerek"
Oğur, şu ifadeleri kullandı:
"Özel’in, Soylu gibi kullandığı FETÖ sopasını artık elden bırakmak gerek. Olan oldu.
Genç Siviller’in yaptığı açıklamada dendiği gibi, 'siyasi şovunun şehvetine kapılmışken insanların haysiyetlerini düşünmeyen' Özgür Özel’in başına bu basın toplantısı için korktuğu gibi bir şey gelmedi ama masum insanların başında iki gündür pek çok şey geldi.
Türkiye’nin en çok izlenen kanalı Fox Haber’den, en çok izlenen Youtuberlarından Nevşin Mengü’ye kadar herkes bu yalanların üzerine atlayıp, yaydı.
İdeolojik hınçtan gözü körelmemiş ve Hammurabi düzeyinde hukuk fikri olanların tuhaflığı görebileceği iddialar hiç sorgulanmadan büyük bir iştahla tüketildi ve tüketiliyor.
Muhtemelen Özel de bu medya görünürlüğünün de tadını çıkarıyordur.
Ondan Genç Siviller’den ya da 'firari', “FETÖ’cü diyerek suçladığı insanlardan özür dilemesini beklemiyorum.
Zaten CHP’nin helalleşmeye karşı kanadından bir isim.
Ayrıca 1,5 dakikaya sığdırdığı yalanlar, manipülasyonlar yüzünden iddialarının geri kalanına da şüpheyle bakılmayı hak ediyor.
Ama kendisine galiba bir teşekkür borcum var. Uzun süredir suç işlemiş olmasa da yaptığı tercihler yüzünden affedemediğim abimle aramdaki buzlar, onun bu haksız saldırısı yüzünden eridi ve oturup yıllardır tekrarlanan bu iddialar karşısında, 'ne işe yarayacak' diyerek bir türlü elim gitmeyen bu yazıyı yazdım.
En azından bu yükü hak etmedikleri halde yıllardır sessizce üzerlerinde taşıyan, tanımaktan gurur duyduğum Genç Siviller’deki arkadaşlarımın belki bundan sonra başlarına daha az şey gelir.
Çünkü seçimden sonra muhtemel bir iktidar değişikliğinde bu Özel hukuku anlayışı ve linç kültürü ülkeye hakim olmaya devam ederse orta yaşlarına doğru ilerleyen Genç Siviller’in converselerini bir kere daha giymesi gerekebilir."
Özel, Yıldıray Oğur'un "1,5 dakikalık bölüm" dediği kısımda şunları söylemişti: “Ama bir şirket daha var ki 2010 yılında Emin Şen tarafından kurulmuş, o şirketin hep yöneticisi ve ortağı. 12 yıldır ortakları var. 2010’da referandumda. Ortakları Hasan Parlak, Neslihan Er Oğur, Müçteba Kılıç. Ama sonra bir şey olmuş ortaklardan ayılmışlar. Bakın ne olmuş ayrılmışlar. Bahsettiğim isimler. FETÖ’cü Turgay Oğur. Darbeden sonra eşiyle birlikte Güney Afrika’ya kaçmış ve ordaymış. Diğer ortak okuduğu şiirlere Fethullah Gülen’i ağlatan Müçteba Kılıç. Müçteba Kılıç’a 2018 yılında Hamza Dağ imzalı Ak Parti Siyaset Akademisi sertifikası verilmiş. Şirketin bu ortakları yanından ayılmışlar. Bu beyefendi 2 yıl sekiz ay hapis yatmış. Bu beyefendi sırra kadem basmış. Ve bu arkadaşların ortak özellikleri FETÖ’nün sosyal medya ve gençlik kampanyalarını yöneten Genç Siviller hareketinin yöneticileri, Genç Siviller Derneği’nin yöneticileri ve üyeleri olmaları. Yani şu ana kadar neyi gördük. O şirketteki eski ortaklarının Genç Siviller olduğunu…2010 referandumunu yönetenler olduğunu..” |