Dünya

'Yeşil Devrim' Libya'yı karıştırdı, Kaddafi kaçtı mı

Arap isyanı, Tunus ve Mısır’ın ardından Libya’ya ulaştı. Libya lideri Kaddafi gece yarısı ülkeyi terk etti.

21 Şubat 2011 02:00

T24 - Arap isyanı, Tunus ve Mısır’ın ardından Libya’ya ulaştı. 42 yıllık Kaddafi yönetiminin sona ermesi için meydanlara çıkan muhaliflere güvenlik güçleri ateş açtı. 5 kente yayılan isyanda ölü sayısı tırmanıyor. Teyit edilemeyen bilgilere göre hiç bir açıklama yapmayan ve kendisinden haber alınamayan Libya lideri Kaddafi gece yarısı ülkeyi terk etti.


Libya'nın ikinci büyük kenti ve Muammer Kaddafi yönetimi karşıtı gösterilerin merkezi olan Bingazi'de önceki gün hayatını kaybeden 35 protestocunun toplu cenazesinden dağılan kalabalığa keskin nişancılar tarafından açılan ateşte en az 200 kişinin can verdiği ileri sürüldü.


AP ajansının duyurduğuna göre, adının açıklanmasını istemeyen hastane yetkilisi, protestolar için cenazeden ayrılanların üzerine komandoların açtığı ateşte çok sayıda kişinin de yaralandığını söyledi.



İnternet bağlantılarını da kestiler


Gösterilerin beşinci gününde sabah erken saatlerde Bingazi'deki protesto çadır kamplarına özel güvenlik güçleri tarafından baskın düzenlenerek bölgenin boşaltıldığı, ülke çapında internet bağlantılarının kesildiği haberleri alınmıştı.


Görgü tanıkları, özel birliklerin sabaha karşı kentteki mahkeme binasının dışında kamp kuran, aralarında avukatlar ve yargıçların da bulunduğu yüzlerce göstericiye baskın düzenlediğini anlatmıştı.



'Bingazi'de kontrol göstericilerde'


Protestocuların, Libya'nın ikinci büyük kentindeki kontrolü ele geçirdikleri iddia edildi. Bugün kentteki gösterilerde 50 kişinin öldüğü belirtilirken, çatışmalar başkent Trablus'a da sıçradı.


Libya'nın Bingazi kentindeki protestocularla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda, göstericilerin güvenlik güçlerini püskürterek kontrolü ele geçirdikleri bildirildi.


El Cezire'nin internet sitesi ve görgü tanıkları, Bingazi kentindeki gösterilerde, protestocuların güvenlik güçlerini ve paralı askerleri püskürttüğünü belirtti.


Göstericilerin orduya ait araçları ve silahları da ele geçirdiği kaydedildi.


Bir görgü tanığı, bir grup askerin protestoculara katıldığını söyledi.


Bingazi'de keskin nişancıların dün göstericilere makineli silahlarla ateş açtığı, çok sayıda kişinin öldüğü bildirilmişti.



Başkentte çatışmalar


Öte yandan, yönetim karşıtı göstericilerle Kaddafi yandaşları arasında başkent Trablus'ta çatışmalar yaşandığı kaydedildi.



'Libya iç savaşın eşiğinde'


Ayaklanmaların yaşandığı ülkede, Kaddafi'nin oğlundan bir açıklama geldi.


Libya lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam Kaddafi, ülkesinin dış güçlerin komplosunun hedefi olduğunu ve içsavaşın eşiğine geldiğini söyledi.


Seyfülislam Kaddafi, televizyondan yayınlanan konuşmasında, aralarında Bingazi'nin de bulunduğu kentlerde şiddetli çatışmalar meydana geldiğini ve isyancıların askerlerden silah ele geçirdiklerini belirterek, çatışmaları ülkenin birliğini yoketmek ve İslamcı bir cumhuriyet kurmak isteyen unsurların kışkırttığını savundu.


Yeni bir anayasa ve liberal kanunları çıkarılacağı sözü veren Kaddafi, halkın "yeni bir Libya" ile içsavaş arasında seçim yapması gerektiğini söyledi.


Seyfülislam Kaddafi, ''babası Muammer Kaddafi'nin Trablus'taki savaşı yönettiğini ve kazanacaklarını, ayrılıkçı unsurları yok edeceklerini" belirterek, onbinlerce kişinin Trablus'a doğru geldiğini ve tüm Libyalıların silahlı olduğunu ifade etti.


Kaddafi, olaylardaki can kaybının yabancı medya tarafından da abartıldığını söyledi.


Anadolu Ajansı'nın haberine göre teyit edilemeyen bazı bilgilere göre, olayların başlamasından bu yana hiçbir açıklama yapmayan Libya lideri Muammer Kaddafi dün gece ülkeyi terk etti.

Bu arada, gazeteci ve görgü tanıklarının bildirdiğine göre, Seyfülislam Kaddafi'nin konuşmasının ardından Trablus'un birçok semtinde yoğun silah sesi duyuldu.



Kontrol isyancılarda, Türkler beklemede

Kaddafi'ye karşı ayaklanmaların en şiddetli yaşandığı Bingazi'de mahsur kalan Türk vatandaşları, yaşananları ve durumlarını NTV'ye anlattılar. Son bilgi, yaklaşık 3 bin Türk vatandaşanın 'Biz kardeşiz' diyen isyancılar tarafından hangar gibi bir yerde bekletildikleri şeklinde oldu.

 
Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan yazılı açıklamada, şu ana kadar Bingazi’den 581 Türk vatandaşının Türkiye’ye ulaşmasının sağlandığı açıklanırken, tahliye sürecinde Türk Büyükelçiliğine destek olmak üzere, yarın bir uçakla 5 kişilik ekip 1.500 kişilik kumanyayı Bingazi'ye götürüleceği kaydedildi.    

Tunus ve Mısır’ın ardından isyan ateşinin en fazla hissedildiği yer artık Libya. Kaddafi karşıtlarının ayaklandığı ülkede, en yoğun çatışmalar ise Bingazi’de yaşanıyor. Son olarak muhalifler ile Kaddafi yandaşlarının başkent Trablus’da da çatıştığı haberleri gelirken, Türkiye’yi en fazla ilgilendiren konu ise bu ülkedeki vatandaşları.


Türklere ait şantiyelerin basıldığı, işçilerin saldırıya uğradığı haberleri gelirken, bir başka sıkıntı da Bingazi havaalanında yaşanıyor.


Türk yetkililerden şu ana kadar 581 kişinin Türkiye’ye getirildiği açıklaması gelirken, Bingazi havaalanındaki durumu NTV yayınına bağlanan Türk vatandaşları anlattı.


En taze bilgileri, Bingazi havaalanında mahsur kalan Erdinç Şimşek verdi:


"Havaalanına geldiğimizde ciddi çatışmalar vardı ve mermiler başımızın üstünden geçiyordu. Yaklaşık 1.5 saat süren sessizlikten sonra 1-2 kişi geldi ve 1500 kişilik bir grubun havaalanına doğru yürüdüğünü ve önlerine çıkan her şeyi yıktıklarını söyledi. Bizi koruyan 40-50 kadar asker vardı ve sürekli bir çatışma hali söz konusuydu. Birden ateş kesildi; öldürüldüler mi bilmiyoruz. Daha sonra muhalif güçlerden 2 kişi Bingazi’de yönetimi ele geçirdiklerini ve diğer yerlerde de aynı şeyin olduğunu söyledi.


Bizimle sorunları olmadığını, kardeşleri olduğumuzu belirttiler. Bize yemek vereceklerini ve sabah da Türkiye’ye göndereceklerini söylediler. Fakat daha sonra binaları ateşe verdiler ve bizi de hızlı bir şekilde dışarı çıkardılar. Yaklaşık 1.5 km yürüdükten sonra, hacıların sevki için kullanılan hangar gibi bir binaya getirdiler. Yaklaşık 3 bin civarında Türk var ve hepimiz burada bekliyoruz..."


Ahmet Gökşen / Bingazi havaalanı:

Erdinç Şimşek'ten yaklaşık 1 saat önce önce NTV yayınına bağlanan Gökşen de, "İsyanclar ele geçirdikleri havaalanını yangına verdiler. Herkesi tahliye ediyorlar ve hiçbir şey yapmıyorlar. Ekmek ve su dağıttılar, bize 'kardeşiz' dediler. Şu an dışarıya çıkartıldık ve herkesi Bingazi’nin merkezine doğru yönlendiriyorlar. Burada asker yok, her tarafı isyancılar ele geçirmiş durumda.

Şu an havaalanında yangın başladı. 3 bine yakın Türk var ve herkesin sağlık duurmu iyi. Bingazi merkeze 15 km kadar yol var ama tam olarak nereye gittiğimizi de bilmiyoruz..." şeklinde konuştu.


Erdinç Şimşek'in verdiği bilgiler öncesi, Bingazi havaalanında mahsur kalan Türk vatandaşları yaşadıklarını anlattılar:

Murat Dilli / işçi

"Sabah 7 gibi kamplarımıza girdiler, kendi imkanlarımızla ve Libyalı arkadaşların taksileriyle havaalanına geldik. Çatışmaların arasıından geçerek geldik. Şu an silah sesleri buraya kadar geliyor. Yakşaşık 3500 Türk var burada ve herkes çok tedirgin. Yetkilierin bizi aldırmalarınını bekliyoruz..."  


İlhan Kral / işçi

"Şu an havaalanında yaklaşık 3800 Türk var ve yetkili olarak bir Allah’ın kulu yok. Silah sesleri altındayız ve kafamızın üzerinde mermiler uçuşuyor; can güvenliğimiz yok. Alan güvenliği temin edilemediği için de THY’nin uçak gönderemediği haberleri alıyoruz.


Sefillik diz boyu ve bu telefonla anlatılmaz. Kamera ve telefonlara el konuldu, yemek ve su yok; ne zaman geleceğimizle ilgili bilgimiz de yok. Yağmalamalar oldu ve pasaportunu yitiren arkadaşlarımız var. Hakikaten çok çaresiz durumdayız. Alan boş, çalışan yok, konsolosluktan bir yetli yok... Sonsuz bir bekleyiş içindeyiz..." 



Servet Zengin / işçi


"Burada 3000 civarında kişi var. Askerler içeride tutuyor ve yatmış haldeyiz. Bingazi havaalanının dış hatlar bölümünün 100 metre uzağında çatışmalar sürüyor. İnsan ve silah sesleri geliyor. Uçak gelecek haberleri var. Kadınlar ve çocuklar var, ağlayanlar var o çok üzücü bir durum; panik heldeyiz..." 

Hüseyin Alkan / Jalu’da mahsur kalan Türk vatandaşı


"Yetkilier doğru söylemiyor, kampımız basıldı ve şu an proje müdürümüzü istiyorlar. Polis ve güvenlik yok, yemek yok, çölün ortasındayız..."  



Libya toplantısı



Bu arada, Libya'daki Türk vatandaşlarının durumunu ele almak üzere 7 kurumun üst düzey yetkilileri Dışişleri Bakanlığı’nda toplandı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla gerçekleşen toplantıda Genelkurmay Başkanlığı, Başbakanlık Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Ulaştırma Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Denizcilik Müsteşarlığı ve Türk Kızılayı’nın üst düzey yetkilileri katılıyor.

Türk vatandaşlarının tahliyesi için Türk Büyükelçiliği'ne destek sağlamak üzere Dışişleri Bakanlığı’nca yarın Bingazi'ye 5 kişilik bir ekip de gönderilecek. Bingazi Havaalanı'nda Türkiye'ye getirilmeyi bekleyen vatandaşların gıda ihtiyacının karşılanması için Kızılay tarafından hazırlanan bin 500 kişilik kumanyanın da buraya ulaştırılacağı belirtildi.



ABD: Yüzlerce ölü ve yaralı var


ABD Dışişleri Bakanlığı, Libya'da son birkaç günde yüzlerce kişinin öldüğü ve yaralandığı yolunda haberler geldiğini belirterek, Trablus makamlarını barışçı gösterilere izin vermeye çağırdı.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Philip Crowley yaptığı yazılı açıklamada, "Unsurları teyit etmeye çalışıyoruz, ama son birkaç gündeki olaylar sırasında yüzlerce kişinin öldüğü ve yaralandığı yolunda haberler alıyoruz" dedi.


Uluslararası medya kuruluşlarının ve insan hakları örgütleri için bölgeye ulaşmanın zorluğundan ötürü tam ölü sayısının bilinmediğini belirten sözcü Crowley, aralarında Dışişleri Bakanı Musa Kusa'nın da bulunduğu birçok Libyalı yetkiliye barışçı gösteri yapanlara karşı gerçek mermi kullanılmasına kesinlikle karşı olduklarını bildirdiklerini söyledi.


Crowley, Libya hükümetini barışçı gösterilere izin vermeye davet etti.


Avrupa Birliği dışişleri bakanlarının bu akşamki çalışma yemeğinin sonunda yayınlanan açıklamada da, Libya lideri Muammer Kaddafi, halkının "meşru" beklentilerine yanıt vermeye ve barışçı gösteri yapanlara karşı şiddete başvurmaktan "derhal" vazgeçmeye çağrıldı.


AB adına açıklama yapan Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, "Libya yönetimi reform için halkın meşru talep ve isteklerine açık bir diyalogla yanıt vermeli" dedi.


Öte yandan, Libya'da çalışan yüzlerce Tunuslu, Ras-Jdir sınır noktasından geçerek ülkelerine sığındı.


Kendi güvenlikleri için kaçtıklarını ifade eden Tunuslular, Libya'da "tam bir katliam" olduğunu söylediler.



El Cezire'den Bingazi iddiası


Libya'nın Bingazi kentindeki protestocularla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda, göstericilerin güvenlik güçlerini püskürterek kontrolü ele geçirdikleri bildirildi.


El Cezire'nin internet sitesi ve görgü tanıkları, Bingazi kentindeki gösterilerde, protestocuların güvenlik güçlerini ve paralı askerleri püskürttüğünü belirtti.


Göstericilerin orduya ait araçları ve silahları da ele geçirdiği kaydedildi.


Bir görgü tanığı, bir grup askerin protestoculara katıldığını söyledi.


Bingazi'de keskin nişancıların önceki gün göstericilere makineli silahlarla ateş açtığı, çok sayıda kişinin öldüğü bildirilmişti.


          
Ülke çapında bir ayaklanma mı?


Öte yandan, bazı uzmanlar Libya'da Mısır tarzı bir ulusal çapta ayaklanmanın olası gözükmediğini çünkü ülkenin büyük kesiminde hala saygı gören Kaddafi'nin, sosyal sorunları hafifletebilecek petrol geliri olduğu değerlendirmesini yapıyor.


Gösterilerin düzenlendiği Bingazi ve çevresindeki doğu bölgesinde zaten geleneksel olarak Kaddafi'nin ülkenin diğer kesimine göre daha az desteğinin bulunduğuna işaret ediliyor.


Bu arada, Reuters ajansı, bazı sosyal paylaşım sitelerinde, henüz doğrulanamayan, Trablus'ta ufak çaplı çatışmalar olduğu, batıdaki Nalut'da gece silahlar patladığı yolunda bilgiler olduğunu bildirdi.


Libya'daki olayları bağımsız kaynaklarca doğrulama olanağı bulunmuyor çünkü yetkililer, protestoların patlak vermesinden bu yana yabancı gazetecilerin ülkeye girişine izin vermiyor ve yerel gazetecilerin de Bingazi'ye gidişi yasaklandı.




İsrail'e suçlama



Libya haber ajansı Jana'nın "güvenilir" kaynaklara dayanarak verdiği habere göre, Libyalı yetkililer, "ülkenin çeşitli kentlerinde" tutuklanan bu kişilerin "yabancı kökenli bir şebekenin üyesi oldukları ve Libya'nın istikrarını bozmak, Libyalıların güvenliğine ve ulusal birliğe zarar vermek için eğitildiklerini" söyledi.


Ajans, soruşturmaya yakın kaynaklara göre, "Libyalı güvenlik organlarının, tutuklanan bu kişilerin Tunus, Mısır, Sudan, Filistin ve Suriye ile Türk uyruklu olduklarını ortaya koyduğunu" ileri sürdü.
Ajansın haberinde, bu kişilerin "yağmalama, hastaneler, bankalar, mahkeme binaları, cezaevleri, karakollar ile diğer kamu binalarıyla özel mülklerin kundaklanması gibi sabotaj eylemlerini kışkırtmakla görevli oldukları" kaydedildi.


Haberde, "Libya'nın bazı kentlerinin salı gününden bu yana sabotaj ve imha eylemlerine sahne olduğu, polis ve askeri polis merkezlerini hedef alan saldırıların amacının silah ele geçirip daha sonra bu silahları kullanmak olduğu" belirtildi.


Ajans, "soruşturmaya yakın kaynakların, bu şebekenin ardında İsrail'in olduğu varsayımını da gözden uzakta tutmadıklarını" belirtti.



Güvenlik güçleri yine ateş açtı



Libya'da gösterilerin merkezi ülkenin doğusundaki Bingazi kentinde yine, öldürülen protestocuların cenazesinde kalabalığa ateş açıldığı haber verildi.


AP ajansının duyurduğuna göre, Bingazi'de dün kitsel cenaze töreni dağılırken açılan keskin nişancı ateşinde 15 kişinin öldürülmesinden sonra cenazeler defnedilmek üzere mezarlığa doğru taşınırken açılan ateşte yaralananlar oldu.


Ayağından vurulan bir kişi telefonla yaptığı açıklamada, Bingazi'de cenazeleri taşırken bir güvenlik karargahının yanından geçtikleri sırada güvenlik güçlerinin önce havaya, ardından kalabalığa doğru ateş açtığını anlattı.


Bir hastane yetkilisi de 2'si ağır, 4 kişinin yaralandığını söyledi.   



Rehine eylemleri artıyor


Adını vermek istemeyen Libyalı üst düzey bir yetkili, "kendilerine 'Barka İslam emirliği' adını veren bir grubun sivilleri ve güvenlik gücü elemanlarını rehin tuttuğunu" belirtti.


Yetkili, rehin alma eyleminin son günlerdeki olaylar sırasında başladığını, grubun, "güvenlik güçlerinin uyguladığı kuşatmanın kaldırılması talebinde bulunduğunu, aksi halde rehineleri öldürmekle tehdit ettiğini" kaydetti.


Yetkiliye göre, El Bayda'da önceki gün 2 polis memurunun asılmasından da bu grup sorumlu.



Dini liderler devrede


Kanlı müdahalenin ardından harekete geçen 50 kadar Libyalı Müslüman dini lider, güvenlik güçlerinden, birer Müslüman olarak öldürmeye son vermelerini istedi.


Reuters'a gönderdikleri açıklamada, bu olayın içinde yer alan ya da bir şekilde ona destek veren her bir Müslüman'a masum insanları öldürmenin Allah ve Hz. Muhammed tarafından yasaklandığını hatırlaması çağrısında bulunan dini liderler, "Erkek ve kız kardeşlerinizi öldürmeyin. Katliama şimdi son verin" dedi.



Tahran'da gösteri ihtimali


İran'da olası bir gösteride halkın üzerine ateş açılarak kargaşa çıkarılmak istendiği ileri sürüldü.


Fars haber ajansı, son günlerde ülkeye giren Halkın Mücahitleri Örgütü'ne üye silahlı kişilerin, Tahran'da yapılması muhtemel bir gösteride halkın üzerine ateş açarak çok sayıda kişiyi öldürmeyi hedeflediğini iddia etti.


Gösteri ihtimaline karşı başkentin ana caddeleri ile bazı alanlarda polisin güvenlik önlemi aldığı belirtiliyor.


Tahran'da geçen pazartesi yapılan gösteride iki kişi vurularak öldürülmüştü.




Süleymaniye yine karıştı: 1 ölü


Peşmerge güçleri ile halk karşı karşıya gelirken, çıkan arbedede 1 kişinin öldüğü belirtildi.

Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de bugün de olaylar çıkarken, bu olaylarda 1 kişinin hayatını kaybettiği, 21 kişinin de yaralandığı iddia edildi.


Süleymaniye'nin Çuvar Bağ, Saholaka ve Mevlevi sokağında toplanan guruplar, aynı civarda bulunan Irak Kürdistan Demokrat Partisi binasına girmeye çalıştı.

Peşmerge güçlerinin göstericilerin içeriye girmesine izin vermemesi üzerine ise arbede çıktı.


Halkın arasından silahla ateş edilmesi ortamı daha da gerginleştirirken, Peşmergeler de havaya ateş açtı. Çıkan arbedede 1 kişinin hayatını kaybettiği, 21 kişinin de yaralandığı öne sürüldü.


Bölgedeki basın yayın kuruluşlarının haberlerinde ve internet sitelerinde, Süleymaniye'de ambulans sirenlerinin yükseldiği ve yaralıların hastaneye kaldırıldığı yönünde haberler yer alıyor. Ancak söz konusu haberler henüz teyid edilemedi.