Hürriyet yazarı Kanat Atkaya, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı'ndan istifa eden Kadir Topbaş'a yönelik olarak "Yeşil beton rengine evrilirken mühür sizdeydi, ondan gönül koydum Kadir Bey. Afet toplanma alanları, parklar, bahçeler rant kokan projeler için açılırken mühür sizdeydi, ondan gönül koydum Kadir Bey" dedi.
Kanat Atkaya'nın "Fena gönül koydum bunu bilin Kadir Bey" başlığıyla yayımlanan (26 Eylül 2017) yazısı şöyle:
Kadir Topbaş 13 yılı başkan olmak üzere, danışmanlığını da sayarsak yaklaşık çeyrek yüzyıl etkili oldu İstanbul’un “şekillenmesinde”...
Neden ayrıldığını kendisi, partisinin yöneticileri, yakınları biliyordur ama bıraktığı şehrin yaşayanları olarak bizler bilmiyoruz.
Açıkçası çok da umurumda değil görevini niye bıraktığı; yerine gelecek kimdir onu da merak ettiğimi söyleyemem çünkü gücü, etki alanı, iradesinin hükmü kendisine çizilen çizgiler içinde kalacaktır.
Ayrılırken haliyle duygusal, biraz da kırgın bir ifadeyle “Gönül koymasın bana İstanbullular bırakıp gittiğim için” diyordu.
Ben gönül koyanlardanım. Hatta dönemini hayırla yâd etmeyecek olanlardanım.
Niye mi?
Sayayım mı?
Emin misin Kadir Bey?
Beton yeşili delerken
Yeşil beton rengine evrilirken mühür sizdeydi, ondan gönül koydum Kadir Bey...
Afet toplanma alanları, parklar, bahçeler rant kokan projeler için açılırken mühür sizdeydi, ondan gönül koydum Kadir Bey...
İstiklal Caddesi’nin geldiğiniz günkü görüntüsü belli, bugünkü görüntüsü belli; açın bakın fotoğraflarına beğenecek misiniz o perişanlığı acaba Kadir Bey?
Taksim Meydanı bir beton göldür şimdi, içinize siniyor mu mesela o manzara Kadir Bey bırakıp giderken?
Boğaz’ı bir Heybeliada kadar betonla doldurdular devr-i iktidarınız sırasında, ayıp değil midir en basitinden Kadir Bey?
Tost makinesi vapurlar
İstanbul’un iki yakası arasında şehrin ortak hafızası olan, kuğu gibi dolaşan Boğaz vapurlarının arasında tost makinesi gibi yeni üretim vapurlar belirdi sayenizde; beğeniyor musunuz onları hakikaten Kadir Bey?
Unkapanı’ndan Süleymaniye tarafına bakınca, o sivri kulaklı estetik fakiri köprüyü görünce içim kalkıyor vallahi benim, siz iyi misiniz bari Kadir Bey?
Şehrin siluetine saplanan gökdelenler için, konut projeleri ve AVM’ler için arsızca yediler bu şehri gözlerimizin önünde, sizin için rahat mı Kadir Bey?
2013’te “Vatandaşa sormadan bir otobüs durağının bile yeri değiştirilmeyecek”demiştiniz ama en ufak bir itiraza bile kulak asmadan yolunuza devam ettiniz; içinize siniyor mu cidden Kadir Bey?
Seni sevmiyorum Martı Projesi
Mesela o çirkin Martı Projesi için Boğaz’ın bağrına kazıklar çakılıyor Kabataş’ta; şahmerdanın her darbesinde kulaklarınızı çınlatıyorum, duyuyor musunuz Kadir Bey?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İSPARK’ın işlettiği 95 otoparktan 55’i zarar açıklıyor. Sultanahmet Meydanı’nda bir otoparkın nasıl zarar edebildiğini ben anlayamıyorum mesela, siz anlamış vaziyette mi ayrılıyorsunuz Kadir Bey?
Ben niye ayrıldığınızı, niye ayrılmak zorunda kaldığınızı okuduğum haberlerden aklımda kalan parçaları birleştirince kendimce yalan/yanlış kestirebiliyorum ama siz bunu açıkça söyleyemiyor musunuz Kadir Bey?
Artık bolca boş vaktiniz olacaktır tahminimce... İstanbul’u bir vatandaş olarak gezip görmenizi dilerim.
Gördüğünüz çirkinliğe dayanabilecek misiniz Kadir Bey?
Her şeye rağmen huzurlu bir emeklilik dilemiş olayım, ihtiyacınız vardır ama size, döneminize, geride bıraktığınız çirkinliklere gönül koydum, hem de çok fena...
Bunu da böyle bilin Kadir Bey!