1989-2004 yılları arasında Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı olan Celal Doğan kendisini, "halk ittifakının adayı" olarak nitelendiriyor.
Gaziantep, geçen yıl cumhurbaşkanlığı seçiminde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yüzde 64 oy oranıyla destek vermişti. Genel seçimde, AKP ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı" aynı oyu almıştı.
Fatma Şahin ise 2014'te yüzde 54,7 oyla Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti.
Şahin, hem Cumhur İttifakı'nın adayı olması, hem güçlü kişisel ilişkileri, hem de her kesimle diyalog kurabilen bir isim olması nedeniyle seçimin yine favorisi.
HDP, yerel seçimde Gaziantep'te aday çıkarmadı. Eski milletvekili Celal Doğan'ı destekliyor.
Doğan'ın kişisel tanınırlığı, geçmişteki belediyecilik deneyimi nedeniyle muhalefetin adayı olarak Şahin'i zorlayabileceğine dikkat çekiliyor.
İki güçlü ve tanınır adayla yarışacak olan Millet İttifakı'nın adayı Ejder Demir'in yarışı ilk sırada tamamlamasına pek şans verilmiyor.
Sanayi şehri olmasına karşın, Gaziantep'te işsizlik en temel sorunlardan biri olarak gösteriliyor.
İç savaştan kaçan Suriyelilerin yarattığı sosyo-ekonomik sorun, en çok tartışılan konulardan. Mülteci sorunu bir devlet politikası olmasına karşın, belediye başkan adayları, Suriyeli mülteci sorununun çözümünü de vaatleri arasına almış durumda.
Peki 31 Mart yerel seçimlerine giderken, adayların vaatleri neler, Gazianteplinin tercihlerinde hangi etkenler belirleyici olacak?
BBC Türkçe, bu sorulara Gaziantep'te hem adaylar, hem de halkla yaptığı yüz yüze görüşmelerde yanıt aradı.
Gaziantep'in merkezinde yer alan Kırkayak Parkı'nda sohbet ettiğimiz emekli yurttaşlar Abdullah Güngördü ve arkadaşı Mehmet Korkmaz'a göre Şahin karşısında en güçlü aday Celal Doğan. Güngördü, Doğan'ın, partisinin gücüyle değil, kendi tanınırlığıyla ve yaptıklarıyla seçilmeye en yakın isim olduğunu düşünüyor:
"Millet İttifakı'nın başkan adayı biraz tanınmadığı için millet, Celal Doğan'a döndü. Celal Doğan'ın HDP'ye gitmesi biraz rahatsızlık yarattı millette. Onun haricinde yine de talep var. 'AKP'ye oy vermektense Celal Doğan'ı deneriz' diyorlar. O yüzden Celal Doğan'a şans veriyorum."
24 Haziran seçimlerinde HDP Gaziantep Milletvekili Adayı olan Güler Erat, parti seçmeninin Doğan'a destek vereceklerini belirtiyor, "Sloganımız, kaybettir kazan" diyor.
Erat, "HDP logosunun karşısına oy basılamayacak duygusunu anlatamam size. Ama çok ağır bir süreçten geçiyoruz. Kadınların, HDP siyasetinin nefes alamadığı bir süreç. O nedenle, kaybettir kazan diyoruz" diye konuşuyor.
Gençler ne istiyor?
Üniversiteye hazırlanan 3 arkadaş; Fatma, Berivan ve Ayşe, seçimlerde hangi partiye oy verecekleri konusunda kararsız.
"Tanınmak istemiyoruz" dedikleri için yüzlerinin görüntülenmesini istemeyen üç arkadaş işsizlikten, geçim sıkıntısından yakınırken, ders çalışacak kütüphanelerin de artmasını istiyorlar.
Ayşe, "Sadece yolları yeniliyorlar, binalar yapıyorlar, yok park, yok yol yaptık diyorlar, yaptıklarını da gözümüze sokuyorlar. Parkları, binaları yiyebiliyor muyuz, otobüsler öğrenci için pahalı, onu indiriyorlar mı? Hayır. Oyum değişecek mi? Evet değişecek ama hangi partiye vereceğim kararsızım, oy vermeyebilirim de" diyor.
Arkadaşı Berivan ise o kadar kötümser değil. "Fatma Şahin, en azından kadın, derdini anlatabiliyorsun. Masraflarımız hep AK Parti'den çıkıyor. Hangi parti kazanırsa kazansın bize destek sağlayamayacak ama Fatma Şahin bize maddi destek sağladı" diye konuşuyor.
Mülteci sorunu belirleyici
Gaziantep'te "Suriyeli" sorunu siyasetin en önemli belirleyicilerinden. Yaklaşık 500 bin mültecinin yaşadığı şehrin bazı ilçelerinde, Suriyeli sayısının yerli halkı geçtiğine dikkat çekiliyor.
Zaten sokakta yürürken, Suriyelilerle ilgili kimi ayrımcı sözleri de duymanız mümkün.
Savaştan kaçmış insanların "kapı dışarı edilemeyeceğini" savunanların yanı sıra, "Misafir misafirliğini bilmeli, misafir artık ev sahibini bastırdı" yorumları yapan da var.
Suriyelilerin artık kentte mahalleler oluşturması, "kapalı kutu" olmaları, ruhsatsız ve vergisiz iş yeri açmaları, en önemlisi de "güvenlik sorunu oluşturdukları iddiası" rahatsızlık konusu.
"Sadece birbirlerinden alışveriş yaparlar, dışarıya konuşmazlar, kapalı kutular. Uyum için en ufak çabaları yok. Sadece Türkmenler, bizim adetlerimize uymaya çalışıyor" diyorlar.
Suriyeli mülteciler, şehirde artık belli semtin sakinleri olmuş durumdalar.
Kentin en eski caddelerinden İnönü Caddesi artık "Halep Caddesi" olarak anılıyor.
Arapça tabelaları, konuşulan dili hemen fark etmek mümkün.
Geçmişe göre kiralar da 2, 3 kat artmış.
'Ben burada kalmak, vatandaş olmak istiyorum'
7 yıl önce Halep'ten Türkiye'ye gelen ve şimdi İnönü Caddesi'nde parfümeri işleten Muhammed, her konuda kendilerinin suçlanmasına tepkili.
Hâlâ vatandaşlık alamadığını belirten Muhammed, savaş bitse de ülkesine dönmemekte kararlı.
"Ben burada kalmak, vatandaşlık istiyorum" diyen Muhammed, bir sonraki aşamada Almanya'ya gitmek istiyor. Türkiye'de hayatın zor olduğunu, eğitim sorunları olduğunu anlatan Muhammed, "Suriyeli Suriyeli diyorlar, yav ne yapıyoruz biz? Dükkan kirası biz de veriyoruz. Mesela Almanya'da devlet para veriyor ama Türkiye'de yok. Ya çalışacaksın, ya hasta olacaksın..." diye yakınıyor.
Muhammed oy kullanamıyor ve Türkiye'de tek bir siyasetçiyi tanıyor:
"Bizim için sadece Tayyip, başka bilmeyiz."
Fatma Şahin: Artı 10'la seçileceğim
Adaylardan ilk görüştüğümüz isim, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin.
Şahin, "Ustalık dönemi" projelerini yaşama geçirmek için yeniden aday olduğunu anlatıyor. Bunların en önemlileri olarak, 200 bin metrekarelik kent meydanı, metro, 4 milyon metrekarelik yeşil alan yaratacak olan ve "kimlikli, çevreyle uyumlu bir akıllı şehir" diye nitelendirdiği "medeniyet şehri projesini" sıralıyor:
"1 Nisan itibariyle, halkımızdan yeniden vize aldığımız an itibariyle bu büyük işlere Bismillah diyeceğiz ve tamamlayacağız."
Şahin, Suriyeli mülteciler konusunda ise dışlayıcı politikalara karşı. YPG'den temizlenen Cerablus ve Afrin'de yaptıkları altyapı çalışmaları ile 400 bin dolayında mültecinin ülkesine döndüğüne dikkat çekiyor:
"Bu geri dönüşlerle birlikte Suriye'de o toprakların asıl sahipleri olan insanlarla komşuluk yapmaya başladık. Afrin ve Cerablus'a her türlü desteği verdik. Tamamen insani bakış açısı ile oluşturduğumuz bu Gaziantep modeli ile dünyaya bir vicdan dersi verdik. Eğer bir güvenlik koridoru olursa, şehrimizde kalan Suriyelileri ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, kutuplaşmalara mahal vermeden birlikte yaşam modelini hayata geçirmemiz şart. Göç ile gücü birleştirerek bir sinerji oluşturup yeni bir model yaratabiliriz."
Şahin, karşısındaki Millet İttifakı ve Celal Doğan'ın adaylığı nedeniyle kaybetme endişesi taşıyor mu?
Cumhur İttifakı'nın adayı bu soruya, "Hayır. Çünkü biz karanlık dehlizlerde gizli ittifaklar yapmıyoruz, her şeyi açık açık yapıyoruz. Bu, alanda karşılık buluyor" yanıtını veriyor.
31 Mart'ta kendisine çıkacak oy oranı konusunda da net:
"Genel çıkacak sonuçtan yüzde 10 farkla seçimi tamamlayacağız!"
Celal Doğan: Hain ilan edilecektim
Sürpriz bir kararla DSP'nin adayı olan Celal Doğan, ise kendisine CHP'den de HDP'den de adaylık teklifi geldiğini ancak reddettiğini belirterek, 2 dönem milletvekilliğinin ardından, kamuoyu baskısıyla aday olduğunu söylüyor.
Millet İttifakı'nın Gaziantep'i İYİ Parti'ye bıraktığını, bu sorun çözülmeden de aday olmayacağını net olarak ifade ettiğini belirten Doğan, süreci şöyle anlatıyor:
"Ben 'Aday olmayacağım' dedim. Ama o lâf üzerine 3 bin 500 telefon, binlerce mesaj, her gün geliyor. Ben siyasete 1977'de Ecevit'le başladım. DSP Genel Başkanı da parayla pulla ilgisi olmayan temiz bir genel başkan. Seçmene oy pusulasında bir adres lazım. Çünkü bağımsız aday olursanız, belediye meclisi yapamıyorsunuz. Adres olarak DSP'yi seçtim. Dedim ki, barış adına HDP'de siyaset yapmaya gittik, bu sefer de amblemi barış güvercini olan partiyi seçtik."
'Ayrışmış bir şehir buldum'
Doğan, bıraktığı Gaziantep'le şimdi yönetimini devralmaya aday olduğu kent arasında büyük fark olduğunu belirtiyor:
"Antep'i bıraktığımda, su var ya şişe suyundan temizdi. Bıraktığım su bile kirlenmiş. Bıraktığım şehrin havası Erzurum yaylalarından daha temiz havaya sahipti, hava kirliliği oranını belirleyen panolar vardı. Şimdi zehir soluyan, Türkiye'nin en kirli şehri.
"Bıraktığım şehirde birliktelik vardı, ayrışmış bir şehir buldum. Öyle ayrışmış ki, birbirlerinin cenazelerine bile gitmiyorlar.
"Türkiye'nin asayiş açısından en güvenliksiz şehrini buldum. Uyuyan illegal örgütlerin tüm hücrelerinin bulunduğu yer burası. Öyle bir yönetim buldum ki, devleti yönetenlerin, hiçbiri devlet kadrosu değil. Benim yaptıklarımı Antep'ten çıkarsalar, köy bile olamaz, mezra olur burası. Kentsel dönüşümü, insanları bütün değerlerinden uzaklaştırarak yaptılar. Kentsel dönüşüm insanları yerinde tutarak yapılır, kovarak yapılmaz."
Ejder Demir: Gazianteplinin evladı bana teslim
CHP'nin aday çıkarmadığı Gaziantep'te İYİ Partili Ejder Demir, iki güçlü adaya karşı belediye başkanlığı mücadelesi veriyor.
Bu durumun kendisini tedirgin edip etmediğini sorduğumuzda, "Biz kendi oyunumuza bakıyoruz. Amacımız Gaziantep'in geleceğine sahip çıkmak, bütün mücadelemiz budur. Bu demokratik bir yarıştır, herkes birbiriyle yarışabilir ama biz sahadayız, sokaktayız. Gördüğümüz teveccüh, sevgi, ilgi çok iyi. 31 Mart'tan sonra inşallah Gaziantep'in geleceğine birlikte yön vereceğiz" yanıtını veriyor.
Gaziantep'in geleceğinin oylanacağı bir seçim yaşanacağını anlatan Demir, "Gaziantep'in en büyük özelliği sanayi şehri olmasıydı, sanayici, esnaf kan ağlıyor, köylümüz, vatandaş kan ağlıyor. Sokakta mutlu yüzler azaldı. Biz, sanayiciyi, esnafı dijital altyapıyla dünyaya entegre edeceğiz ve yeniden bir sanayi kenti yaratacağız" diyor.
Kentin en büyük sorununu "uyuşturucu kullanımı" olarak nitelendiren Demir, şu görüşleri dile getiriyor:
"AMATEM'ler (Alkol ve Madde Bağımlılığı Merkezi) kuracağız, tedavi edeceğiz. Antepli anne babalara diyorum ki, 31 Mart'tan sonra Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı olarak çocuklarınız, evlatlarınız Ejder Demir'e emanet."
Suriyelilerin sosyo-ekonomik olarak büyük sorun oluşturduğunu ve yerli halkın yoksullaştığını savunan Demir, çözüm önerisini şöyle anlatıyor:
"Ekonomik krizden dolayı Gaziantep esnafı kan ağlıyor. Halk yoksullaştı, aspirin alacak parası yok. Ama Suriyelilere kayıt dışı iş yeri açarak haksız rekabete neden oluyorlar. Hastane bedava, ilaç bedava, sosyal yardım alanlar var. Hepsi halkın cebinden çıkıyor. Biz, zabıta önlemleri ile bu haksızlığı önleyeceğiz. Suriyelileri savaşın ortasına atalım demiyorum ama çatışmanın olmadığı yerlere göndererek Gaziantep'i rahatlatacağım."