Ankara'da seçim havasına girilmesi ve TBMM'nin açılmasına az bir süre kala gözler yeni yasama döneminde hayata geçirilecek yasal düzenlemelere çevrildi. AKP'nin yeni dönemdeenflasyon karşısında zorlanan ücretli kesimin yükünü hafifletmeye yönelik düzenlemelere ağırlık vermesi bekleniyor. Bunun yanı sıra toplumun diğer kesimlerinin de ekonomiye ilişkin beklentilerini karşılayacak yasa hazırlıkları da gündemde.
Muhalefet ise bu ekonomik paketlere destek vereceğini söylemekle birlikte aynı zamanda iktidarı halka sırtını dönmekle eleştiriyor.
Borç ve faizlerin silinmesi gündemde
TBMM'nin 1 Ekim'de mesaiye başlamasıyla birlikte dar gelirliler ile ücretli kesimi ekonomik olarak rahatlatması beklenen yasal düzenlemelere öncelik vermesi bekleniyor. Bu kapsamda 2 bin TL'ye kadar olan borçların silinmesini öngören dar gelirlilere destek paketinin yanı sıra Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) öğrenim kredilerinin geri ödemesinde faizlerin silinmesini içeren düzenlemeler gündeme gelecek. Dar gelirlilere dönük destek paketinden 6 milyona yakın vatandaşın faydalanması bekleniyor.
KYK geri ödemeleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çağrısı sonrasında gündeme gelmiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 15 Temmuz'da yaptığı açıklamada "Gençlerimizi faize kurban etmeyiz" demişti.
EYT ve taşeron sorunlarına çözüm hedeflenecek
Merakla beklenen bir diğer düzenleme ise muhalefetin de sık sık gündeme getirdiği emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili sorunun çözülmesine yönelik yasa hazırlığı olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, masada bir formülün gündemde olduğunu ve düzenlemenin Aralık ayında gündeme geleceğini belirtmişti. EYT'lilerin yanı sıra kamuda sözleşmeli çalışan personel ve taşeron işçilerle ilgili beklentileri karşılayacak bir hazırlığın da gündeme alınması bekleniyor.
AKP, son aylarda giderek artan konut fiyatlarına paralel olarak ciddi bir soruna dönüşen kira anlaşmazlıklarını da gündemine alacak. İşçi-işveren, ticari uyuşmazlıklarda uygulanan arabuluculuğun kapsamının genişletilerek ev sahibi-kiracı arasındaki anlaşmazlıkların da bu kapsama alınması bekleniyor. İş dünyasına yönelik atılacak adımlar arasında ise şirketlerin icraya verdikleri alacaklarını muhasebe kayıtlarında gider olarak gösterecek ve vergiden düşebilecekleri bir düzenleme de öngörülüyor.
CHP'li Özel: Destek vereceğiz, daha iyisi için zorlayacağız
Peki, muhalefet AKP'nin bu yöndeki hazırlığını nasıl değerlendiriyor?
AKP'nin bütün yaz dönemini seçime yönelik vaatlerle geçirdiğine, anketlerde geriye düştüğüne dikkat çeken CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AKP'nin vaatlerinin bir kısmının kanuni düzenlemeleri gerektirdiğine dikkat çekti. DW Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede "Halkın yararına ne varsa ne söz verildiyse ya da ne yapılacaksa onlara elbette destek vereceğiz" diyen Özel, ancak AKP'nin sözünü verdiği düzenlemelerin kapsamını dar tuttuğunu savundu.
Düzenlemelerin kapsamını genişletmeye çalışacaklarını söyleyen Özel, bu konuda KYK borçlarının faizlerinin silinmesi vaadini örnek göstererek "Şimdi söylediklerinin gerisinde konuşuyorlar. Tüm sözlerini tutmak için onları sonuna kadar zorlayacağız" diye konuştu. EYT için bir formülden bahsedildiğini de hatırlatan Özel, "O bir formülü ya da çözüm neyse o en iyi çözümü hayata geçirmeleri için hem destek vereceğiz hem de geri durdukları noktada onları zorlayacağız" ifadelerini kullandı. TÜGVA ve Ensar Vakfı gibi vakıflarda kalan öğrencilere bu sene 1400 TL destek verilmesinin söz konusu olduğunu da belirten Özel, "Ama bu özel yurtlarda yok. Evde kalan öğrencilerde yok. Bununla ilgili yasal düzenleme için de benzer öğrencileri, gençleri, yoksulları, çiftçileri, işçileri, memurları rahatlatacak tüm düzenlemeler için de mücadele vereceğiz" dedi.
Tatlıoğlu: İktidar seçmen kazanma peşinde
İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu da iktidarın Türkiye'nin sorunlarını çözücü politikalar üretmek yerine sorunları biriktirip kısmi nefes aldırıcı hamleler yapmak arzusunda olduğunu söyledi. Öğrencilerin borçlarının biriktiğini ve ödenemez hale geldiğini, kredi kartlarına biriken borçların ödenemez hale geldiğini ifade eden Tatlıoğlu, "Bakıyoruz Türkiye'de iki bin lira, üç bin lira civarında elektrik ve doğal gaz faturaları dahi ödenemez hale gelmiş" dedi.
İktidarın tüm bu sorunlara palyatif hamlelerle çözüm getirmeyi ve bununla birlikte seçmen kazanma gayretine düştüğünü öne süren Tatlıoğlu, "Türkiye'nin istikrarlı ve güçlü politikalarla öğrencilerin borç biriktirmediği, çalışanların devletle yaptığı sözleşme gereği emekli olduğu ve her çalışanın kendi ihtiyaçlarını ödeyerek onurlu bir yaşam sağladığı ülke olması gerektiğini" söyledi. Türkiye'nin şartlarının bunun için uygun olduğunu kaydeden Tatlıoğlu, "Tek olumsuz şey gerçekten bugünkü bu siyasal atmosferdir. Kaynakları yolsuzluklara ve kaynakların çok etkin olmayan alanlara harcamakta, faiz ve döviz krizleri peşinde sürüklenmekte, Türkiye'nin kaynaklarını faize ve enflasyona mağlup ettirmektedir” ifadelerini kullandı.
"Oyunu artırır ama ana siyasi tabloyu değiştirmez"
Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Berk Esen de uzun süredir devam ekonomik kriz nedeniyle iktidar bloğunun büyük destek kaybına uğradığını savundu. AKP'nin ilk kez yüzde 30'un altına gerilediğini de öne süren Esen, düşük faiz politikasının enflasyonu tetiklediğini ancak buna karşın yine Erdoğan'ın bu politikadan vazgeçmeyeceğini kaydetti.
Erdoğan'ın, ekonomi politikalarının kendi tabanında yaratacağı olumsuz etkiyi azaltacak bazı hamlelerde bulunacağını kaydeden Esen, "Büyük bir ihtimalle önümüzdeki dönemde sosyal yardımlara iktidar partisi daha bir ağırlık verecek. O açıdan kesenin ağzını seçimlere kadar açacağını ve bir seçim bütçesi yaratacağını ortaya koyacağını düşünüyorum" öngörüsünde bulundu.
Bu tür hamlelerin Erdoğan'ın kişisel oyunu bir miktar artırabileceğini dile getiren Esen, bu politikaların iktidar bloğundaki erimeyi bir noktaya kadar durdurabileceğini, ancak ana siyasi tabloyu değiştirmesinin zor olduğunu düşündüğünü kaydetti. Burada muhalefetin atacağı adımlarının da önemli olduğunu vurgulayan Esen, "Eğer muhalefet partileri, özellikle de altı masa, bir arada kalıp popüler bir adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına çıkarabilirlerse o zaman ben seçim kazanma şanslarının çok yüksek olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Eray Görgülü