Yeni Şafak yazarı Özlem Albayrak, şehit olan yüzbaşı kardeşi Ali Alkan'ın cenazesindeki sözleriyle Türkiye gündemine oturan ve hakkında soruşturma başlatılan Yarbay Mehmet Alkan hakkında hükümete yakın sosyal medya hesapları ve yazarların ağır ithamları eleştirdi. "Doğrusu, Yarbay'ı, PKK'lı, DHKP-C'li gibi göstermeye çalışarak itibarsızlaştırma çabalarını çok çirkin bulduğumu söylemeliyim" diyen Albayrak, "Hiç kimsenin olmadığı kadar o ağabeyin saçmalama hakkı olduğunu unutmamalıyız. Sorun çıkıp PKK'ya iki çift laf etmemiş oluşu" ifadelerini kullandı.
Özlem Albayrak'ın Yeni Şafak'ta "Yarbay Mehmet Alkan'a" başlığıyla yayımlanan (26 Ağustos 2105) yazısı şöyle:
Birkaç gündür, Yarbay Mehmet Alkan'ın, Şırnak'ta PKK saldırısı sonucu şehit düşen kardeşi Yüzbaşı Ali Alkan'ın cenazesinde sarfettiği olay sözler konuşuluyor.
Yarbay Mehmet Alkan, cenaze esnasında kameralara “Dün çözüm diyenler ne oldu da bugün sonuna kadar savaş diyor. Gitsin kendileri savaşsın” diye konuşmuş, kardeşini öldüren PKK'yı değil, Çözüm Süreci'ni başlatan Erdoğan'ı ve AK Parti'yi eleştirmiş; ardından tartışma başlamıştı.
Yarbay'ın sözleri, Doğan Grubu gazetelerinde, Sözcü ve Cumhuriyet'te manşet yapıldı. Ama ne ilginçtir ki, aynı Yarbay'ın aynı cümleleri PKK'nın yayın organlarına da manşet oldu, o yayın organlarında Yarbay Mehmet Alkan'ın ne de güzel konuştuğuna, ne kadar da haklı olduğuna yönelik cümleler kuruldu.
PKK'nın yayın organlarında, yani o Yarbay'ın kardeşini şehit edenlerin propaganda mecralarında…
Her zaman olduğu gibi sosyal medyada daha da ileri gidildi. Twitter'da, kardeşi için isyan eden Yarbay'ın, yenilenecek seçimlerde HDP'den aday gösterilmesi önerildi. Bu öneriye “tabii geçmişinde Kürt'e nasıl davrandığı göz ardı edilmemeli” yahut “bu yarbayın Meclis'e girmesi çok önemli, HDP'yi 3'e katlar” gibi şerhler bile düşüldü.
Doğrusu, Yarbay'ı, PKK'lı, DHKP-C'li gibi göstermeye çalışarak itibarsızlaştırma çabalarını çok çirkin bulduğumu söylemeliyim. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yıllarca görev yapmış bir subaya bu yakıştırmalarda bulunmak, olsa olsa bu yakıştırmaları yapanları küçültür diye düşünüyorum.
Öte yandan; sadece bir askerden değil, 32 yaşındaki kardeşini toprağa vermiş bir ağabeyden sözettiğimizi; hiç kimsenin olmadığı kadar o ağabeyin saçmalama hakkı olduğunu unutmamalıyız. Acı içindeki bir kalp şaşabilir, AK Parti karşıtı bir görüşe mensup bir subaya, kardeşinin cenaze töreninde siyasi görüşünü açık eden cümleler kurdurtabilir.
Buraya kadar hiçbir sorun yok.
Sorun; Yarbay'ın yanında duruyor, O'na sahip çıkıyor gibi gözükenlerin tek birinin bile Türkiye'nin evlatlarını toprağa düşüren PKK'ya en ufak bir eleştiri getirmiyor oluşuyla; hatta “Erdoğan'ın savaş istediği” tezini işleyerek, dolaylı yoldan PKK'yı aklamalarıyla; 7 Haziran seçimlerinden itibaren 60'a yakın insanımızı şehit eden PKK'yı temize çekiyor oluşlarıyla başlıyor.
Sorun, acısı nedeniyle ettiği lafların farkında olmasa bile, şehit ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan'ın “benim kurduğum cümleler kardeşimi öldüren PKK'nın yayın organı olarak bilinen Özgür Gündem'de neden manşet oluyor, HDP'nin sitesinde ne arıyor?” diye, kendine şu saate kadar sormamış oluşunda bulunuyor.
Yarbay Alkan'ın, kardeşinin katilleri tarafından göklere çıkarılışının sebebini merak etmemiş, etse bile çıkıp PKK'ya iki çift laf etmemiş oluşu; kanaatimce büyük bir sorun oluşturuyor.
Biliyorum ki, bu yazı Mehmet Alkan'a yönelik bir linç girişimi olarak algılanacak ya da öyle okunacak; oysa değil. Bilakis bu yazı Mehmet Alkan'ın şahsında askerimizi, polisimizi, Türk ve Kürt sivillerimizi gözünü kırpmadan öldüren katiller sürüsü PKK'nın ekmeğine kasten ya da sehven yağ sürenlere uyarı amacı taşıyor… Çıkın ve her bir vatan evladı toprağa düştüğünde acı çekenlere değil; o evlatlara silah sıkanlara; o evlatların canını alanlara hesap sorun. Sözlerinizin kimleri memnun ettiğine uyanın!
Başı sağolsun, acısı hepimizin acısıdır ama Yarbay Mehmet Alkan, bunu bir düşünsün isterim…