Gündem

Yeni Kırmızı Kitap hükümete gönderildi

MGK'da ‘Kırmızı Kitap’ olarak adlandırılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yenilenerek hükümete sunulması kararlaştırıldı.

27 Ekim 2010 03:00

 T24- Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni komuta kademesinin katılımıyla gerçekleşen ilk Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ‘Kırmızı Kitap’ olarak adlandırılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yenilenerek hükümete tavsiye edilmesi kararlaştırıldı. Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen ve yaklaşık 5.5 saat süren toplantı sonrasındaki sürpriz zirvede de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan ve komutanlar bir kez daha bir araya geldi.

Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MGK üyesi bakanların yanı sıra toplantıya Orgeneral Işık Koşaner ilk kez Genelkurmay Başkanı sıfatı ile katıldı. Yaklaşık 5.5 saat süren toplantı sonrasında  yayımlanan bildiride en öne çıkan unsur, tarihi bir özellik de taşıyan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi değişikliğinin kabul edildiği oldu. 

Terörle mücadeleye ayrılan geniş bölüm dikkat çeken bildiride, beklentilerin aksine "füze kalkanı" projesine yer verilmedi. Bildiride "siber saldırıya karşı milli savunma" vurgusu yapıldı, İran'la "doğrudan müzakerelerin" öneminin altı çizildi.

'PKK kara mayını kullanıyor' vurgusu

Bildiride ülke güvenliğini ilgilendiren iç ve dış gelişmelerin etraflı surette ele alındığı belirtilerek, "bölücü terör örgütünün Türkiye'nin bütünlüğünü, milletin birliğini ve huzurunu bozmaya yönelik her türlü faaliyetine karşı çok yönlü olarak yürütülen mücadelenin, halkın sağduyulu yaklaşımı ve desteğinden alınan güçle bundan sonra da aynı kararlılıkla sürdürüleceği" ifade edildi.

"Bölgenin refah düzeyinin yükseltilmesine yönelik yatırımları engellemeyi amaçlayan eylemleriyle bölge halkının huzur ve refahına yaklaşımını ortaya koyan bölücü terör örgütünün, aralarında çocuk ve kadınların da yer aldığı sivil halkı hedef alan saldırılarında kara mayını kullanmaktan çekinmemesinin, bölücü terör örgütünün insani değerlere bakış açısını da bir kere daha açıklıkla sergilediğine" vurgu yapılan MGK bildirisinde şunlar kaydedildi:

''Dost ve müttefik ülkelere bu hususları ciddiyetle ve sorumluluk duygusu içinde dikkate almaları ve terör örgütü mensupları ve yandaşlarının ülkelerinde faaliyet göstermelerine imkân tanımaması ve terörün maddi kaynağının kurutulması bakımlarından etkin tedbirler benimsemeleri çağrısında bulunulmuştur.

Irak'taki son gelişmeler tüm boyutlarıyla değerlendirilmiş, bu çerçevede 7 Mart 2010 tarihinde gerçekleştirilen parlamento seçimlerinden bu yana yeni hükümetin henüz kurulamamış olmasının muhtemel yansımaları ele alınmış, Irak'ta siyasi süreçte yaşandığını müşahede ettiğimiz sorunların ulusal uzlaşı temelinde bir an evvel aşılmasının önem taşıdığı vurgulanmıştır. Terörle mücadeleye ilişkin Türkiye, Irak, ABD üçlü mekanizma sürecindeki gelişmeler de gözden geçirilmiştir.

Birleşmiş Milletlerin (BM) 23-30 Eylül 2010 tarihlerinde New York'ta yapılan 65. Genel Kurulu bağlamındaki gelişmeler ile Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki heyetimizin Genel Kurul sırasındaki kapsamlı faaliyetleri üzerinde durulmuştur. Bu çerçevede, BM Güvenlik Konseyi dönem başkanlığımızla aynı döneme tesadüf eden Genel Kurul çalışmaları sırasında yürütülen çok yönlü faaliyetlerin Türkiye'nin uluslararası alanda ve BM nezdinde yakalamış olduğu ivmenin daha da güçlendirilmesine önemli katkıda bulunduğu vurgulanmıştır.''

'İran ile doğrudan müzakere önemli'

BM Genel Kurulu çalışmaları bağlamında BM gündeminde yer alan, İran ve İsrail ile ilgili bazı konulara ilişkin son gelişmelerin de değerlendirildiğinin belirtildiği bildiride, ''Bu çerçevede İran'ın nükleer programı konusunda ilgili taraflar arasında doğrudan müzakerelerin yeni turunun bir an önce gerçekleşmesinin önemine dikkat çekilmiştir. İsrail'in insani yardım konvoyuna saldırısı konusundaki gelişmeler, BM İnsan Hakları Konseyi'nin bağımsız uzmanlarca hazırlanan 29 Eylül 2010 tarihli raporu ışığında değerlendirilmiştir'' denildi.

'Siber tehdide karşı milli savunma'

Siber tehdidin global düzeyde ulaştığı boyut ve bu tehdidin ulusal güvenliğe etkilerinin kapsamlı şekilde ele alındığı da belirtilen bildiride "bu bağlamda siber tehdidin engellenebilmesi açısından milli düzeyde yürütülen çalışmaların değerlendirildiği" ifade edildi.

Pakistan'da meydana gelen sel felaketi sonrasında Türkiye'den yapılan kapsamlı yardımların ele alındığının kaydedildiği bildiride, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti dolayısıyla bir kere daha sergilenen Pakistan halkıyla bu zor günlerindeki dayanışmanın önümüzdeki dönemde de sürdürüleceği vurgulandı.

Bildiride, Yeni Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'nin görüşülerek uygun bulunduğu ve bu konudaki tavsiye kararının Bakanlar Kuruluna bildirilmesine karar verildiği bildirildi. 
 

YENİ MİLLİ GÜVENLİK SİYASET BELGESİ


En son 2005 yılında yenilenen 'Kırmızı Kitap'taki son değişikliklerin ne olduğu MGK bildirisine yansımadı. Resmi olmayan bilgilere göre, irtica, cumhuriyet tarihinde ilk kez metinden çıkarıldı.  Yunanistan'ın Ege'deki kara sularını 6 milin üzerine çıkarmasının "savaş nedeni-casus belli" sayılacağı vurgusuna yer verilen eski belge yerine yeni kırmızı kitapta bu ülkeyle işbirliğinin öneminin altı çiziliyor.

Kuzey Irak'taki gelişmelerin "tehdit" olarak yer bulduğu yeni belgede İran'ın nükleer çalışmalarına da atıf yapıldığı belirtiliyor.

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin  iç güvenlik bölümünde de "din istismarı ile aşırı dinci örgütler" teker teker mercek altına alınıyor.  Daha önce 22 sayfa ve iç, dış güvenlik ile savunma olarak 3 ana bölümden oluşan belgenin yine 3 bölümden oluştuğu, ancak bu kez devletin vatandaşını potansiyel tehdit olarak görmediği, yerine kendine ve vatandaşına güven esasına dayalı görüşün hakim olduğu 48 sayfalık bir metne yayıldığı belirtiliyor.

Önemli yeniliklerden biri de, bugüne dek olmayan ama dünya ile aynı anda Türkiye’yi de tehdit eden ve yakından izlenmesi gereken bazı konuların belgeye dahil edilmesi oldu. Bugüne dek sadece "bölücü terör" ve "irtica" ile bazı komşulara odaklanan MGSB’de ilk kez şu noktaların yer aldığı ileri sürülüyor:

* Siber tehditlerin ulusal güvenliğe etkileri

* Küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin getirdiği dengesizlikler, felaketlere karşı genel politikalar

* Türkiye’nin şimdi avantaj olan genç nüfusunun yaşlanarak 2049’dan itibaren yaşlı bir ülke olarak ülkenin yönetmekte zorlanacağı bir sürece dönüşmesi ihtimali, alınacak tedbirler.

* Dünyanın ana bölgelerini bağlayan ve Türkiye’den geçen enerji nakil hatlarının ülkeye verdiği avantajların milli siyasete avantaj olarak yansıtılması.

* Uzay teknolojilerinin ülke menfaatlerinde daha aktif kullanılması. Uyduların istihbarat temininde daha etkin kullanımı.