Dünya

Yeni Elysee Antlaşması AB'yi yenileyecek

Almanya ile Fransa arasındaki dostluk jestlerine yenilenmiş Elysee Antlaşması da ekleniyor. Yeni antlaşmanın iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirmesi ve AB reformlarını hızlandırması öngörülüyor.

22 Ocak 2019 10:53
Almanya ile Fransa arasındaki dostluk jestlerine yenilenmiş Elysee Antlaşması da ekleniyor. Yeni antlaşmanın iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirmesi ve AB reformlarını hızlandırması öngörülüyor.İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya ile Fransa arasında imzalanan Elysee Antlaşması'nın yıldönümünde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Almanya Başbakanı Angela Merkel arasında kararlaştırılan yeni dostluk antlaşmasının imza töreni yapılacak. Aachen'da imzalanacak olan 16 sayfalık antlaşmada dostluğun derinleştirilmesi ve iki ülkenin vatandaşları yararına "ilişkilerin yeni bir basamağa çıkarılması" öngörülüyor. Öncelikle Fransa zaten zamanla ek antlaşmaların eklenmiş olduğu Elysee Antlaşması'nın yenilenmesinde ısrar etmekteydi. İki "ezeli düşman" arasındaki barışmanın yolunu açan Elysee Antlaşması 22 Ocak 1963'te Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle ve Almanya Başbakanı Konrad Adenauer tarafından imzalanmıştı. Düşmanlık dostluğa dönüştü Bonn ile Paris yönetimleri arasında imzalanan dostluk antlaşması düzenli istişareler, siyasi işbirliği ve kapsamlı gençlik mübadelesi gibi konuları kapsamaktaydı. Gençlik mübadelesi programından şimdiye kadar 8 milyon 400 bin Alman ve Fransız yararlandı. Yeni antlaşmada neler var? Elysee Antlaşması sadece işbirliği sürecini tanımladığı için özünde değişiklik yapılması gerekmiyor. Yeni antlaşma daha ziyade siyasi mesaj niteliğini taşıyor. Fransa ve Almanya ikili işbirliği kapsamında Avrupa Birliği (AB) reformlarını hazırlayacaklar. Pekiştirilmiş ortaklık aynı zamanda Avrupa'daki artan popülizm ve milliyetçiliğe savaş ilanı anlamına da geliyor. Aachen Antlaşması'nda Avrupa, dış ve güvenlik politikalarında işbirliğinin genişletilmesi, ekonomik bütünleşmenin hızlandırılması, çevre ve iklim politikalarının koordine edilmesi öngörülüyor. Elysee Antlaşması'yla belirlenen mülteci politikası ise değişmeyecek. İki ülkenin parlamentoları işbirliğinin artırılmasını talep etmiş ve buna somut örnekler de göstermişti. Almanya ile Fransa ortak mesleki eğitim ve yapay zekâ merkezleri kuracak, parlamentolar arasındaki diyaloğu artıracak ve AB yönetmeliklerini birlikte uygulayacaklar. Dil öğrenimi Elysee Antlaşması'nın imzalanmasının üzerinden geçen 56 yıl zarfında komşu ülkenin dilini bilen üst kademelerdeki politikacıların sayısı arttı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un danışmanları arasında çok sayıda Almanya'yı yakından tanıyan isimler de yer alıyor. Almanca öğrenen Fransızların sayısı ise yıllardır artmıyor. De Gaulle döneminde Fransız öğrencilerin yarısı yabancı dil olarak Almancayı seçmişken, bu oran günümüzde yüzde 15'e kadar düştü. Aynı durum Alman okullarında da söz konusu. En önemli yabancı dil sayılan İngilizcenin yanı sıra Alman ve Fransız okullarında ikinci yabancı dil olarak giderek artan bir şekilde İspanyolca tercih ediliyor. Ekonomi Almanya Fransa'nın en önemli ticaret ortağı sayılıyor. Ülke ekonomilerinin daha fazla kenetlenmesine, bürokratik engellerin asgariye indirilmesine ve ortak ekonomik bölge oluşturulmasına da yeni Elysee Antlaşması'nda yer veriliyor. Ortak iç pazar kadar ticaret, iflas ve şirketler hukukunun uyumlaştırılması ve kurumlar vergisi oranlarının eşitlenmesi de yeni antlaşmada yer alıyor. Savunma ve silahlanma Savunma işbirliğini de kapsayan Almanya ile Fransa arasındaki yeni Elysee Antlaşması'nın odağında terörle ortaklaşa mücadeleye yer veriliyor. Savunma işbirliğinde şimdiye kadar önemli ilerleme kaydedilmiş ve 1989 yılında Alman-Fransız tugayı kurulmuştu. Müdahaleci Fransa ile çekingen Almanya'nın savunma felsefeleri uyuşmadığı için bu alanda ortak vizyonların somut projelere dönüştürülmesi mümkün olmuyor. Bu durumu değiştirmeyi kararlaştıran iki ülke bundan böyle muhtemel askeri saldırılara ortaklaşa karşılık verecekler. Dijital gelecek 21'inci yüzyılda dijital devrim refah toplumlarının olmazsa olmazı sayılıyor. Fransa ve Almanya da bu alanda lider ülkeler arasında yer alabilmek için "dijital birlik" kurmaya karar verdiler. Apple, Google ve Amazon gibi Amerikan devlerinin hâkimiyetindeki bu pazarda söz sahibi olabilmeleri için yapay zekâ alanında faaliyet gösteren Avrupa şirketlerine devletin yardımcı olması kararlaştırıldı. Geçmişte bu gibi girişimler sonuç vermemişti. Google yüzyılın başlarında küresel egemenlik hamlesini başlattığında Başbakan Gerhard Schröder ve Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ortaklaşa arama motoru geliştirilmesini kararlaştırmışlar ama daha bir yıl geçmeden Almanya "Quaero" adı verilen projeden çekilmişti. Andreas Noll,Ralf Bosen, DW © Deutsche Welle Türkçe