Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın ev sahipliğinde Yeni Başbakanlık'ta yapılan "19. AB Reform İzleme Grubu Toplantısı"nın ardından yaptığı açıklamada, toplantı aracılığıyla AB'ye katılım noktasındaki gelişmelerin ele alındığını, eksikliklerin gözden geçirildiğini ve ilerleyen döneme yönelik takvimin, yapılacakların değerlendirildiğini söyledi.
Bugün (28 Şubat 2010) Bağış'ın yanı sıra Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ilgili TBMM komisyon başkanları ve bürokratların katılımıyla verimli bir toplantı yapıldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, TBMM'nin Türkiye'nin AB'ye katılım sürecindeki büyük desteği ve önemine binaen, davetli meclis komisyon başkanları ile mevcut desteğin geliştirilmesi amacıyla TBMM'de izlenebilecek özel çalışma usulleri üzerinde fikir alışverişinde bulunduklarını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, toplantıda, başta Türkiye'nin AB İletişim Stratejisi ve İspanya'nın AB Dönem Başkanlığı sırasında ağırlık verilecek konular olmak üzere, katılım sürecinde ilerleyen döneme ilişkin yol haritasının değerlendirildiğini belirtti.
23 numaralı "Yargı ve Temel Haklar Faslı"nın fiili müzakerelere açılabilmesi için 2008 yılı başından itibaren hazırlıklarına başlanılan ve kapsamlı bir istişare süreci sonrasında kabul edilip 2009 yılı eylül ayında AB Komisyonu'na gönderilen "Yargı Reformu Stratejisi ve Eylem Planı"nın uygulanma sürecinin grup tarafından yakından takip edildiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Son günlerde kamuoyunda yoğun şekilde tartışılan bir husus yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, yargının tarafsızlığının geliştirilmesi ve bu bağlamda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun objektiflik, tarafsızlık ve şeffaflık temelinde uluslararası belgeler ışığında geniş tabanlı temsil esasına göre yeniden yapılandırılması konusudur. Bu konu söz konusu strateji ve eylem planının kısa vadeli öncelikleri arasında yer almaktadır.
Yargı Reformu Stratejisi ve Eylem Planı, güncel tartışmalardan bağımsız ve zamanlama bakımından da bu tartışmalardan çok önce hazırlanmıştır. Bu çerçevede öngörülen tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi için gereken kararlılığın gösterilmesi hususu bu toplantıda bir kez daha vurgulanmıştır.
Ülkemizde demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanlarında önemli atılımların gerçekleştirilmeye devam edebilmesi amacıyla başta Anayasamız olmak üzere, ilgili mevzuatımızda gereken değişikliklerin geçmişteki gibi süratle hayata geçirilebilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu hususu teminen bir anayasa değişikliği paketi en kısa zamanda, farklı alanlarda yasa değişikliklerini içeren bir reform paketi de Mart ayı sonuna kadar TBMM'ye sunulacaktır."
'Yasama organı HSYK değil'
Erdoğan, toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Yargı reformunda en önemli noktalardan Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK). Adalet Bakanı da yüksek yargı organlarına ziyaretlerde bulundu. Buralardan gelen açıklamalara göre, HSYK konusunda geri adım atmayacaklarını söylediler. Bu, düşünce sizin için engel mi, engelse nasıl aşmayı düşünüyorsunuz?" sorusuna Başbakan Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Türkiye'de yasama organı HSYK değildir. Yasaları, yasama organı yapar. Anayasa'yı, yasama organı yapar. Dikkat edilirse konuşmamda bir şey söyledim; yani AB'nin bu noktadaki 27 ülkesinde uygulama neyse, hatta daha ileri gittim dünyadaki uygulamalar neyse, adeta biz bunun bileşkesini oluşturmanın gayreti içindeyiz. Burada geri adım atmayız, atarız, bu tür, eğer biz bir çatışmanın içine girersek orada sağlıklı bir neticeye ulaşamayız.
Bizim tavsiyemiz şudur: Lütfen ön yargıları bırakalım, ön yargılardan uzak bir şekilde 27 tane AB üyesi ülkede uygulama nedir? Bu uygulamayı herkes gözden geçirsin. HSYK'nın içinde olanlara da tavsiye ediyorum, onlar da gözden geçirsin. Parlamentoda gurubu olan partiler de inanıyorum ki onlar da gözden geçiriyorlar. Dışardaki STK'lar, onlar da gözden geçirsinler. Ve burada bir konsensüs oluşsun istiyoruz. Ve bunu hatta biz uzlaşmayla gerçekleştirelim diyoruz. Onun için de bakanımıza 'dolaş, müzakere edin' dedik... Ve ondan sonra da grupları aynı şekilde dolaşalım, onlarla da bu işin müzakeresini yapalım, ondan sonra da parlamentoda bu adımı atalım. Çünkü Türkiye'nin şiddetle buna ihtiyacı var."
A'dan Z'ye Anayasa değişikliği söz konusu değil
Anayasa değişiklik paketinin içinde hangi başlıklar bu paketin içinde olacak? Bir de paketi muhalefete götürecek misiniz?" sorusunu yanıtlarken de Başbakan Erdoğan, çalışmaların yapıldığını bildirdi.
"Fakat biz yine basın da yer aldığı gibi, böyle baştan aşağı A'dan Z'ye bir anayasa değişikliğini konuşmuyoruz, böyle bir şey söz konusu değil" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz, burada başta yargı reformu olmak üzere yine ombudsmanlık gibi yine AB sürecinde hep gündemde kalan konular, bunun yanında siyasi partilerle ilgili özellikle seçimlerde sandık güvenliğiyle alakalı, buna benzer konularda arkadaşlarımız çalışmaları şu anda yapıyorlar. Bunlar netleştikçe bunları duyacaksınız. Fakat tabii zaman itibariyle çok fazla bir zamana, elimizde böyle bir fırsat yok. Onun için de süratle bunu bitirip, hemen diğer siyasi partilere, -parlamento içi, parlamento dışı- götürmeyi hedefliyoruz. Sadece parlamento içi değil, daha önce yaptığımız gibi diğer siyasi partilerle de bunu görüşmeyi hedefliyoruz. Onlarla da görüştükten sonra nihai kararı verip adımımız atacağız."
Yanlış bir adım süreci baltalayabilir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nde ele alınacak 1915 olaylarının "soykırım" olarak tanınmasını isteyen tasarıyla ilgili olarak da "Eğer 4 martta orada bir yanlış adım atılacak olursa bu süreci baltalar. Bu yanlış bir adım olur. Öyle zannediyorum ki bu hassasiyeti kongre üyeleri gözetecektir" dedi.