Yeni Akit yazarı Sefa Saygılı, İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldığı bugünkü yazısında, “Yapılanlar görülünce yanılgıya kapıldığımızı kısa bir süre içerisinde anladık. Görünen o ki İstanbul Sözleşmesi şekil olarak fesih edilmiştir. Devletin tüm birimlerinde, başta yargı olmak üzere en sert ve katı biçimde uygulanmasına devam edildiği gerçeği ile karşı karşıyayız” diye yazdı.
“Sözleşmenin feshi kararı üzerine feminist örgütler göstermelik cılız birkaç eylemde bulunmuşlar ancak sonrasında kuşku uyandıracak biçimde sessizliğe bürünmüşlerdir. Anlaşıldığı kadarıyla İstanbul Sözleşmesi’nin feshi sembolik bir anlam taşımaktadır ve sanki sözleşmeye dayalı olarak yapılan tüm yasa ve uygulamaların artarak devam edeceği sözü verilmiş gibidir” diye yazan Saygılı, yazısında ayrıca şunları kaydetti:
“Feminist ideolojinin 3. dalga atağı ile karışı karşıyayız. Artık kadın hakları, eşitlik gibi masum talepler aşılmıştır. Yeni dalga ile sınırsız cinsel özgürlük, eşcinsel hakları ve sonucunda erkek düşmanlığına varan isteklerle karşı karşıyayız. Yeni Ceza Yasası ile cinsel özgürlükler güvence altına alınmıştır. Fuhuş yapmak, seks işçiliği suç değildir. 765 sayılı eski yasada cinsel suçlarda korunan hukuki yarar, toplumsal ahlak ve aile iken 5237 sayılı 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ceza yasasında ise korunan hukuki yarar; cinsel dokunulmazlık ve cinsel özgürlük olarak değiştirilmiştir. Maalesef Yeni Ceza Yasası ve 6284 sayılı yasa dindar camiada bulunan bir akademisyene yaptırılmıştır. Dünya düzeni neyi, nerede, kime yaptıracağını iyi biliyor.”
“Feminist politikalardan vazgeçilmelidir” diyen Saygılı, “Gerçek şiddeti engellemeye vakit ve fırsat bırakmayan uygulamalardan vazgeçilmelidir. Aksi halde aile, anne/baba çocuk hayallerimizi terk etmek zorunda kalacağız” sözlerini sarf etti.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.