Gündem

Yeni Akit yazarı Karahasanoğlu: Hocasına yuh çeken, yarın kurşun da sıkar

"Bugün 'Yuh çeken' yeni mezunlar, yarın biraz koltuklarına yerleştiklerinde, bu şiddeti katlamazlar mı?"

08 Temmuz 2022 09:22

Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü ve yazarı Ali Karahasanoğlu, bugünkü yazısında, Konya'da kardiyoloji uzmanı Dr. Ekrem Karakaya'nın görev yaptığı hastanede silahlı saldırıda yaşamını yitirmesinin ardından TTB’nin grev kararı almasını ve Hacettepe Tıp Fakültesi mezuniyetinde öğrencinin konuşmasını engellemeye çalışan dekanın yuhalamasını eleştirdi.

“Sağlık çalışanları grev yaparsa, şiddet haklı olur” demediğini yazan Karahasanoğlu, “İki gün hastalara bakmadığınızda, doktora yönelik şiddeti önlemiş mi oluyorsunuz, yoksa alevlendirmiş mi oluyorsunuz?

O iki gün boyunca hastasını muayene etmeyen doktorlara karşı, insanları tahrik mi ediyorsunuz? Yoksa, insanlara “Bundan sonra, sağlık çalışanlarına asla şiddet uygulanmamalı” bilincini aşılamış mı oluyorsunuz? TTB kafası, hiç kusura bakmasın.. Grevler, sağlık çalışanlarına saldırıyı azaltmaz, tam aksine tahrik eder…” diye yazdı.

Şiddet gören sağlık çalışanlarının haklarını mahkemede araması gerektiği yazan Karasanoğlu, Hacettepe Tıp Fakültesi mezuniyetinde öğrencinin konuşmasını engellemeye çalışan dekanın yuhalamasının da “şiddet” olduğunu savundu.

Hacettepe Tıp Fakültesi’nde mezuniyet töreninin medyadaki yer alış şeklini de eleştiren Karahasanoğlu, Hocasına yuh çeken, yarın kurşun da sıkar başlıklı yazısına özetle şöyle devam etti:

"Bugün “Yuh çeken” yeni mezunlar, yarın biraz koltuklarına yerleştiklerinde, bu şiddeti katlamazlar mı?

Ve daha da acıklısı..

Bu rezil olayın, bu küstahlığın.. Bu saygısızlığın.. Bu şiddetin.. Medyada yer alış şekli..

Cumhuriyet gazetesi küçük bir başlıkla da olsa, “Dekana tek başına direndi” başlığı ile, şiddeti meşrulaştırmaya çalışmış..

Bir fakültenin mezuniyet törenini, öğrenci mi belirleyecek, yoksa dekan mı?

Konya’daki cinayete dönersek, “Anjiyoda ne yapılması gerektiğini, doktor mu belirleyecek, yoksa, hastanın güvenlik görevlisi oğlu mu?”

İşlerimizi birbirine karıştırırsak..

Hele hele..

Siyasi saiklerle, işimize geldiği gibi, kimi zaman şiddeti tahrik edip, kimi zaman da şiddeti kınarsak.. Şiddette karşı çıkıyormuşuz gibi yapıp, şiddeti çoğaltacak eylemlere imza atarsak..

Dürüst hareket etmiş olmayız.."