AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Dimitris Avramopoulos yaptığı açıklamada AB'nin insan kaçakçılarıyla mücadeleyi sıkılaştırması gerektiğine dikkat çekti ve bunun için de ülkeler arasındaki bilgi ve istihbarat paylaşımının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Son dönemde Avrupa'ya ulaşma hayaliyle yıkık dökük teknelere, yük gemilerine doluşmuş insanların son anda Avrupa kıyılarında kurtarıldığı yönündeki haberler giderek artıyor. İnsan kaçakçılığı korkunç boyutlara ulaştı.
Alman Hrıstiyan Sosyal Birlik partisinden Avrupa Parlamentosu üyesi Monika Hohlmeier insan kaçakçılarının fahiş miktarda para kazandığına dikkat çekiyor. Hohlmeier "İnsan kaçakçılarının kazancının boyutlarına baktığımızda 700 ila 800 kişi taşıyan bir gemide yaklaşık 5 milyon euro gibi bir rakamdan bahsediyoruz. Bu korkunç bir insan sömürüsü" diyor.
Ölümle dans
Bundan sadece kısa bir süre önce insan kaçakçıları tarafından Akdeniz'in ortasında kaderine terk edilen iki yük gemisinde yaklaşık bin 200 kişi bulunuyordu. Ancak savaş ve kriz bölgelerinde yaşayan pek çok kişi öyle çaresiz durumda ki Avrupa'ya ulaşmak için ölümü göze almaktan çekinmiyorlar.
AB Komisyonu'nun verilerine göre Avrupa'ya yasadışı yollardan göç eden 276 binden fazla kişinin yaklaşık 207 bini Akdeniz üzerinden eski püskü tekneler ve yük gemileriyle kaçırıldı.
AB sınır koruma ajansı Frontex çatısı altında kasım ayı başından bu yana yürütülen Triton misyonu ise Avrupa'ya ulaşmaya çalışan yaklaşık 16 bin 400 kişiyi Akdeniz üzerinde durdurdu. Triton misyonuyla 57 insan kaçakçısı da yakalanarak tutuklandı.
'Göç imkanları iyileştirilmeli'
AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Dimitris Avramopoulos insan kaçakçılığıyla mücadelede AB ülkelerinin daha iyi organize olması gerektiğine dikkat çekiyor. Yeşiller partisinin Avrupa Parlamentosu milletvekili Ska Keller ise insan kaçakçılığıyla en iyi mücadelenin yasal göç imkanlarının iyileştirilmesi olduğu görüşünde.
Ska Keller zor durumda kalırlarsa nasıl olsa kurtarılacakları mesajı verilip cesaretlendirilmek istenmediğinden, çoğu kez bu insanların ölümle burun buruna kaldığına dikkat çekiyor. Keller sınır güvenliğinin genellikle insanların kurtarılmasından daha fazla önemsendiğini vurguluyor.
Sol Partili Avrupa Parlamentosu milletvekili Cornelia Ernst de sınır güvenliğiyle ilgili önlemler sıkılaştıkça insan kaçakçılarının kullandığı yöntemlerin de giderek daha insanlık dışı hale geldiğinin altını çiziyor.
'Kabul edilen sayı yükseltilmeli'
AB Komisyonu insan kaçakçılığının önüne geçmek için aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ve kaçak göçmen taşıyan gemilerin hareket ettiği ülkelerle işbirliğine gidileceği sözünü verdi. Ancak bunun Suriye'den gelen yaklaşık 3,5 milyon mülteci için yeterli olmayacağını söyleyen AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Dimitris Avramopoulos sözlerini "Avrupa'nın daha fazla şey yapması gerektiği aşikar. Avrupa'nın kabul edeceği mülteci sayısının artırılması gerekiyor" şeklinde sürdürdü.
Öte yandan Federal İçişleri Bakanlığı'nın verilerden göre Almanya'ya yapılan yasal sığınma başvurularında da büyük bir artış söz konusu. 1990'lı yılların başlarından bu yana sığınma başvurularının sayısı hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Almanya'da 2014 yılında 202 bin 834 sığınma başvurusu yapıldı. Bakanlıktan yapılan açıklamada her 5 başvurudan birinin Suriye'den kaçan kişilerce yapıldığına dikkat çekildi.