İstanbul Boğazı'ndaki milyonluk yalısıyla sık sık gündeme gelen 86 yaşındaki Mehmet Ali Barman'ın ölümünün ardından mirasıyla ilgili son noktayı Yargıtay koydu. Adliyede yazıişleri müdürü olarak çalışan 60 yaşındaki Nesrin Özben, evlilikleri mahkeme kararı ile iptal edilse de eşi öldüğünde halen evli olduklarını belirterek mirasçılık belgesi almış, Hazine ise bu belgenin iptali için dava açmıştı. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda mirasçılık belgesinin iptal edilerek, Hazine'nin tek mirasçı olarak tayinine karar verdi. Özben, kararı temyiz etti.
'Sağ kalan eş iyi niyetli değil'
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, tarafların beraber geçirdikleri sürenin 'batıl' evlenmeyi geçerli hale getirmeyeceğini, evliliğin iptali davası sürerken eşlerden birinin ölümü halinde sağ kalan eşin mirasçı olabileceği ancak dava sonucunda evlenme sırasında iyi niyetli olmadığı anlaşılan sağ kalan eşin yasal mirasçı olamayacağına vurgu yaptı.
Habertürk'ten Canan İspir'in haberine göre, kararda yaşanan süreç ve hayat deneyimi dikkate alındığında Nesrin Özben'in Mehmet Ali Barman'ın durumunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, evlilik akdinin kurulduğu anda iyi niyetli olmadığı için de mirasçı olamayacağı ifade edilerek yerel mahkemenin kararı onandı. Tahsihi karar (karar düzeltme) talep hakkı bulunan dul eş, buradan da eli boş dönerse Barman'ın tüm mirası devlete kalacak. Kaynak: Habertürk
2 milyonluk yalı, 100 bin tl nakit
Hiç evlenmeyen ve çocuğu olmayan yüksek mimar Mehmet Ali Barman (86), yaklaşık 13 yıl önce hayattaki tek yakını olan kız kardeşi Hayriye Şima’yı da kaybedince Kireçburnu’ndaki yol yalısında tek başına yaşamaya başladı. Barman, 2 milyon TL değer biçilen Boğaz manzaralı yalısı, bankadaki 100 bin TL nakit parası ve aylık 3 bin TL maaşı nedeniyle “servet avcıları”nın hedefi haline geldi. Adli Tıp Kurumu tarafından verilen “bunama başlangıcı” raporu doğrultusunda, Barman’a Sarıyer 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından vasi tayin edildi.
Nesrin Özben'le evlendi
Ancak daha sonra, verilen “vasilik” kararı, bir üst mahkeme tarafından “müşavir”liğe çevrildi. Barman, bu bu huhuki süreç sırasında tanıştığı İstanbul Adliyesi’nde yazıişleri müdürü olarak görev yapan, kendisinden 25 yaş küçük Nesrin Özben ile nikah masasına oturdu.
Hazine’den itiraz
Ancak Hazine 2008’-de Sarıyer Aile Mahkemesi’ne başvurarak, Barman çiftinin evliliğinin “mutlak butlan” (tam geçersizlik hali) nedeniyle iptali istemiyle dava açtı. Dava dilekçesinde “Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi’nce Mehmet Ali Barman’ın fiil ehliyetine tam haiz olmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak Barman, Şişli Etfal Hastanesi’nden 12 Mart 2008’-de aldığı raporla 3 gün sonra Nesrin Özben ile evlenmiştir” denildi.
‘Bunamış’ raporu
Bu süreç yaşanırken, yerel mahkemenin Barman’a ‘müşavir’ atanması yönündeki kararı, Yargıtay 2. HukukDairesi tarafından bozuldu. Bunun üzerine Barman yeniden Adli Tıp Kurumu’-na sevk edildi. Barman’a bu kez yaklaşık 50 uzmanın, görüş ve imzasının bulunduğu “demansiyel sendrom” (bunama) raporu verildi. Sarıyer 1. Sulh Hukuk Mahkemesi, avukat Aytaç Güngör’ü vasi olarak atadı.
Huzurevine gitti
Hazine’nin açtığı “evliliğin iptali” davası, 2009 Aralık ayında karara bağlandı. Sarıyer Aile Mahkemesi, Barman ile Özben’in evliliklerinin sonlandırılmasına karar verdi. Mahkeme, Barman’ın Kireçburnu’ndaki yalısı üzerindeki tedbirin devamını da hüküm altına aldı. Barman, iptal kararını Yargıtay’a taşıdı. Sarıyer 1. Sulh Hukuk Mahkemesi de Barman’ın, “Doğa Dragos Hatice Satoğlu Huzurevi'ne yerleştirilmesine karar verdi.