Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İstanbul’daki 55 sanıklı "Askeri Casusluk Davası" ile ilgili tebliğnamesinde, temyiz süreci devam eden Balyoz davasına da damgasını vuran dijital delillerle ilgili çok çarpıcı değerlendirmelerde bulunduğu ortaya çıktı. Aralarında Tuğamiral Şafak Yürekli’nin de bulunduğu 13 sanığın örgütle irtibatının, diğer sanıklardan ele geçen dijital verilerde isimlerinin bulunmasına dayandırıldığı belirtilen tebliğnamede, "Bilgisayar kullanıcı adlarının başkaları tarafından kullanılması ve oluşturulması mümkündür" denildi.
Bu sanıkların adlarının geçtiği belgeleri temin ettikleri, oluşturdukları, kaydettikleri ya da başkalarına transfer ettiklerinin dosya kapsamındaki delillerle sabit olmadığı vurgulanan tebliğnamede, sanıklara verilen 2 yıl ile 13 yıl arasında değişen hapis cezası kararlarının bozulması istendi. Bağlayıcılığı bulunmayan tebliğnameyle ilgili son kararı, aynı zamanda Balyoz davasına da bakan Yargıtay 9. Ceza Dairesi verecek.
55 sanık yargılandı
Türker Karapınar'ın Milliyet'teki haberine göre, aralarında Tuğamiral Yürekli’nin de bulunduğu 55 sanık, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Murat Kızılyar, tebliğnamesinde, “fuhuşa teşvik”, “örgüte üye olmak ve bilerek ve isteyerek yardım etmek”, “devletin gizli bilgilerini ele geçirmek” suçlarından bir kısım sanıklar hakkında verilen beraat kararlarının onanmasını isterken, “örgüte üye olmak, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek, devletin güvenliğine ilişkin bilgiler üzerinde sahtecilik yapmak, bu bilgileri temin etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişisel verileri kaydetmek” suçlarından bazı sanıklara verilen mahkumiyet kararlarının ise onanmasını istedi.
Tebliğnamede, Tuğamiral Yürekli’nin de aralarında bulunduğu 13 sanığın örgütle irtibatının, diğer sanıklardan ele geçen dijital verilerde adlarının geçmesine dayandırıldığı ifade edildi. 13 sanık arasındaki astsubay Adnan Yılmaz’ın örgütle irtibatının, emekli Yarbay Seyfettin Alevcan tarafından emekli Albay İbrahim Sezer’e hitaben yazılan mektup içeriğinde adının geçmesine dayandırıldığı kaydedilen tebliğnamede, diğer sanıkların adlarının da sanıklardan Sezer, Mehmet Emrah Küçükakça ve Burak Çetin’den ele geçen 11 nolu DVD, 78 ve 80 nolu CD ve flash disklerde geçtiği belirtildi.
‘Yeterli delil yok’
Çipli’nin ifadesinin de bu hususu aydınlatacak nitelikte görülmediği belirtilen tebliğnamede, şu tespitlerde bulunuldu:
“Zira bilgisayar kullanıcı adlarının başkaları tarafından kullanılması ya da oluşturulması mümkündür. Başkalarında ele geçen ve içeriğinde bu sanıkların adlarının geçtiği belgeleri sanıkların temin ettikleri, oluşturdukları, kaydettikleri ya da başkalarına transfer ettikleri dosya kapsamındaki deliller itibariyle sabit değildir. Bu nedenlerle 13 sanığın mahkumiyetlerine yeterli delil sayılabilecek herhangi bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmıştır. Sanıklar açısından dijital verilerle ilgili suçların unsurları oluşmamıştır. Bu itibarla bu sanıkların yüklenen bu suçlardan beraatlerine hükmedilmesi gerekirken mahkumiyetlerine hükmedilmesi hukuka aykırı görülmüştür.”