CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Washington’da düzenlenen Küresel Liderlik Forumu’nda ‘basın özgürlüğünün kısıtlanmasının tüm dünyada demokrasinin önündeki en büyük engel’ olduğunu vurguladı. Çakırözer, Türkiye’de ve dünyanın diğer ülkelerinde gazetecilerin, düşünceleri, eleştirileri ve yazdıkları için hapse atılmaması gerektiğini belirtti.
Meclis’teki gazeteci kökenli milletvekillerinden olan CHP’li Çakırözer Uluslararası Eğitim Enstitüsü tarafından Washington’da düzenlenen Küresel Liderlik Forumu’nda konuştu. Çoğunluğunu kamu yöneticileri ve gazetecilerin oluşturduğu 100 ülkeden 160 katılımcıya yaptığı konuşmada ‘Basın Özgürlüğü’ vurgusu yapan Çakırözer, Türkiye ve diğer ülkelerde basın özgürlüğünün kısıtlanmasının sonuçlarını anlattı.
Bilgilenmek için basın özgürlüğü şart
Demokrasilerde bireylerin doğru kararlar alması için bilgilenmelerinin, gerçeği bilmelerinin şart olduğunu belirten Çakırözer, “İnsanlar gerçeği bilsinler ki doğru kararlar alabilsinler ve seçilmiş liderlerini denetleyebilsinler. Bu yüzden bilgi sahibi olmak her zaman ve her yerde önemlidir. Bunu sağlayan da gazetecilerdir, basın özgürlüğüdür” dedi.
Meslektaşlarım aylardır tutuklu
Konuşmasında Türkiye’den örnek veren Çakırözer, “Maalesef Türkiye’de basın özgürlüğünün hali hiç olmadığı kadar kötü. Şu anda ben bu salonda sizlere konuşurken, kısa süre önce birlikte çalıştığım Cumhuriyet Gazetesi’ndeki meslektaşlarım bir yıllık tutukluluklarının ardından bir kez daha mahkeme önündeler. Suçsuz olduklarını anlatmaya, özgürlüklerine, ailelerine kavuşma uğraşı içindeler. Biz ne ülkemizde ne de dünyanın herhangi bir yerinde gazetecilerin, yazdıkları için hapse atılmasını istemiyoruz” diye konuştu.
ABD’de de tehdit altında
Gazetecilerin özgürlüğünün sadece Türkiye’de kısıtlanmadığını belirten Çakırözer, “Hepimizin, hepinizin ülkelerinde demokrasi otoriter yönetimler tarafından saldırı altında. Hatta şu anda bu toplantının yapıldığı ve tarihsel olarak basın özgürlüğünün kutsal sayıldığı, 4. güç olarak kabul gördüğü ABD’de bile basın özgürlüğü tehlike altında., Ülkedeki en yüksek otorite tarafından gerçekler saldırı altında” diye konuştu.
En olumsuz sonuç: Otosansür
Dünyanın dört bir yanında basını susturmak isteyenlerin gazetecileri öldürdüğünü, hapse attığını belirten Çakırözer, “Gazetecilerin hapse atılması, diğer meslektaşlarının aynı kaderi yaşamamak için kendi kendilerini sansür etmesine neden oluyor. Gazeteciler ülkelerinden kaçmak ya da başka mesleklere geçmek zorunda kalıyor. Eğer tarihten bir ders alacaksak, basını susturmanın insanları susturmakla eş anlamlı olduğunu hiç ama hiç unutmamalıyız” diye konuştu.
Özgür basın olmadan demokrasi olmaz
Bir ülkede özgür, donanımlı ve iyi işleyen bir basın olmadan, demokrasiden ve özgür tartışma ortamından bahsedilemeyeceğini belirten Çakırözer, otoriter yönetimlerin en ayır edici özelliğinin özgür basın karşıtlığı olduğunu ifade etti. Çakırözer şöyle devam etti:
“Adaletsizliklere, yolsuzluklara ve diğer tüm suçlara ait gerçekler ve bu gerçekleri anlatan haberler maalesef otoriter liderler tarafından halklarımızdan gizleniyor. Basının susturulmasının küresel boyutu tahmin edemeyeceğimiz noktalara ulaşmış durumda. Bu çok önemli sorun karşısında pes edecek miyiz? Hayır. Bırakamayız. Ülkelerimizin demokrasisi, halklarımızın hak ve özgürlükleri için bırakamayız, bırakmayacağız. Demokrasi ve özgürlük mücadelemiz devam edecek.