Manisa Selendi’de bir tarafta Romanlar diğer tarafta 1000 kişiyi bulduğu söylenen grup arasında 'etnik çatışma' denilebilecek olaylar yaşandı. Ntvmsnbc'de yer alan habere göre, ilk bilgiler, fitili ateşleyen tartışmanın sigara üzerine çıktığı yönündeydi. Yılbaşı gecesi, Roman vatandaş Burhan Uçkun, 'Çavuş’un Yeri' adlı kahvede sigara nedeniyle mekan sahibi ve çalışanlarıyla tartıştı. Çıkan kavgada kahvenin camları ve masaları kırıldı ve Uçkan dövüldü...
Bu tartışmanın 5 gün sonrası, kavganın çıktığı kahve açıldı ve 'etnik çatışma' denilebilecek olaylar meydana geldi. Ölen kişinin yakınları kahveye gitti, yeniden kavga çıktı ve grup kahveyi taşladı. Olayın ilçede duyulması üzerine toplanan kalabalık, karşı tarafın yaşadığı Roman mahallesine giderek evleri taşladı, iki araç da yakıldı.
1000 kişi kadar olduğu belirtilen kalabalık, polis ve jandarma ekiplerinin müdahalesine rağmen hükümet konağına yürüdü. Önce Selendi Kaymakamı ve Belediye Başkanı daha sonra da Manisa Valisi sakin olmaları için kalabalığı uyardı.
Kalabalık dağıldı ve ardından Roman mahallesindeki aileler; 15'i çocuk, 20'si kadın 74 kişi, Selendi’den Gördes’e gönderildiler.
Yılbaşı gecesi çıktığı belirtilen sigara kavgasının taraflarından Burhan Uçkun:
Olay sigara içme kavgası değildi. Ben kahveye gittim ve çay içmek istedim. ‘Çingenelere çay vermem’ cevabı alınca tartışma çıktı ve beni dövdüler. Önce hastaneye ardından da karakola götürüldüm. Babam da karakola geldi. Orada beni dövenleri görünce; rahatsızlığı da vardı, sinirlendi ve vefat etti.
O gece beni karakolda tuttular ve sabah bıraktılar. Babamı defnettik. Dün benim eşim, amcamın ve halamın kızı ev gezmesine giderlerken, 'Hastanelik yaptık utanmadan geziyorlar’ sataşmalarına maruz kaldılar. Tartışma yaşanmış. Bize haber verildi ve olay yerine giderek ailelerimzi eve getirdik. Saat 02.00 civarı Selendi Belediye Başkanı anons yaparak, halkı belediye önüne çağırdı. Akşam saatlerinde de gürültüler gelmeye başladı...
'Vurun Çingenelere'
Burhan Uçkun ile birlikte, gece yaşanan olayları iki Roman vatandaş da şöyle anlattı:
- "Çok şeyler yaşandı. Torunlarım çocuklarım var ve onları keybetme korkusu yaşadım. Üzerimize yürüdüklerinde kimse de yapmayın demdedi; ‘vurun çingenlere’ diyorlardı. Ben de Türk vatandaşıyım...
Karakol komutanına binlerce kez teşekkür ederiz. Askerleriyle birlikte geldi ve bizi alıp oradan götürdü. Can güvenliğimizi sağladı. Bu kadar insan karakol komutanın sayesinde hayattayız. Biz artık Gördes halkına, devlete sığınmak istiyoruz...”
- "Olayların yılbaşı gecesinde sigaraya tartışmasıyla başladığını söylüyorlar; alakası yok. Anlamak için o günü görmek lazım. Öyle bir şey ki anlatılması mümkün değil. Belediye Başkanı’nın kışkırtması var. Belediye’nin imkanlarıyla arabalar tahrip edildi. Evlere saldırdılar ve subayımız sayesinde canımızı kurtardık.
30 senedir oradayız ve aramızda husumet yoktu. Kavgamız olmadı. Bunu yapan belediye başkanıdır.
Manisa Valisi, bizimle yaptığı toplantıda, bize kağıtlar uzattı. ‘Kendi isteğimizle gitmek istiyoruz’ dedirtmeye çalıştı. ‘Kendi isteğimizle terk ediyoruz diye yazın ve imzalayın’ dedi. Ben bunu yapmadım...”
Selendi ve Gördes zor
Akhisar Çağdaş Roman Derneği Başkanı Erdoğan Şener de, olaylarla ilgili şunları söyledi:
"Ülkenin kritik günler yaşadığı böyle bir dönemde bu olaylar bizi üzdü. Ama bize umut veren, olay duyulduktan sonra AKP Genel Başkan Yardımcısı’nın beni araması oldu. Yarın Manisa'da kendisiyle görüşeceğiz. Manisa Valise de aradı ve onunla da bir görüşmemiz olacak. Hükümet olaya el attı ve halimizi hatırımızı sordu.
74 kişi Gördes’te kaba inşaatın içinde sıkışmış durumda. Ben buraya geldiğimde, Kaymakam tarafından bir toplantı yapıldığını ve çözüm arandığını gördüm. Gördes Kaymakamı ‘Elimizde imklanlarımız yok. Barındırma imkanı da yok ama başka ilçelerde kalmanız için kira yardımı da dahil elimizden geleni yaparız’ dedi.
Buradaki insanların araçları yandı, evlerindeki eşyaları yandı; Selendi’ye dönme ihtimalleri yok. Benim önerim, Kızılay çadırları getirilsin. Geçici bir süre burada kalınsın. Ama kaymakam bunu yapamayacaklarını söyledi. 'Birkaç gün içinde çevredeki akrabalarla haberleşin, oralardan evler kiralayın, biz ödeyelim' dedi.
Yaşananları toplumsal bir olay olarak adlandırmak istemiyorum. Oradaki birkaç kendini bilmez gencin bizim arkadaşlarımızla arasındaki husumet. Başka insanlar da galyana getirildi. Ben böyle düşünüyorum, inşallah böyle de kalır ve bir daha bu tür olaylar yaşanmaz."