Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro geçen hafta yurt dışına kaçan ve en son Brezilya'da olduğu anlaşılan eski başsavcı Luisa Ortega Diaz ve eşi hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarmak için girişimde bulunduğunu söylüyor.
Maduro, eski başsavcı ile eşini ciddi suçlar işlemekle suçluyor.
Çift ise haklarındaki takibatın hukuki değil siyasi olduğunu söylüyor.
Kolombiya medyasında çıkan haberlere göre, Luisa Ortega ile eşinin ABD'den siyasi iltica isteyecekleri düşünülüyor.
Daha önce Devlet Başkanı Maduro'nun yanında yer almış olan eski başsavcı son zamanlarda onu en sert eleştirenler arasındaydı.
Eski başsavcı ve eşi önce Venezuela açıklarındaki Karayip adası Aruba'ya kaçmış oradan da özel bir uçakla Kolombiya'ya geçmişlerdi.
Kolombiya'da Devlet Başkanı Juan Maniel Santos ülkesinin Ortega'yı koruyacağını ve isterse iltica hakkı vereceğini söylemişti.
Kolombiya medyası Ortega'nın, Venezuela ve Küba'nın şu anda hükümetle barış anlaşması imzalamış ve silah bırakmış olan solcu FARC gerillalarıyla ilişkileri konusunda değerli bilgilere sahip olduğunu da yazmıştı.
Geçen yıl FARC gerillalarıyla Kolombiya hükümeti arasında varılan barış anlaşmasına giden yolda müzakereler Venezuela ve Küba'nın arabuluculuğu ile yapılmıştı.
Dün Kolombiya sınır yetkilileri Venezuela eski başsavcısının Brezilya'ya geçtiğini duyurdular.
Ortega da bir yazılı açıklama yaparak, Brezilya'da Latin Amerika bölgesel ekonomik birliği Mercosur'da görevli savcılar ve avukatlarla bir toplantıya katılacağını söyledi.
Eski başsavcı bu toplantı sırasında "Venezuela'da anayasanın çiğnenmesine ilişkin" bir açıklama yapacağını da kaydetti.
Ortega ayrıca, "bu toplantı bana Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve çevresindekilerin ağır yolsuzluk suçu işlediğini dünyaya kanıtlarıyla gösterme imkanı verecek" diye konuştu.
Luisa Ortega Ağustos ayı başında Venezuela'nın yeni Kurucu Meclis'i tarafından "ahlak dışı davranışlar" ile suçlanarak görevden alınmıştı.
Eski başsavcı hükümet yanlılarının ağırlıkta olduğu bu meclisin anayasal olmadığını ve Venezuela parlamentosunun bir kenara itilmesi anlamına geldiğini söylemişti.
Kurucu Meclis bu kriz sırasında ayrıca, Ortega'nın daha önce hükümeti desteklemiş olan sol görüşlü milletvekili eşi Germán Ferrer hakkında da tutuklama emri çıkartmıştı.
Ortega'nın eşi döneminde başsavcılıkla yasa dışı faaliyetler yürütmekle suçlanmıştı.
Yaşanan siyasi kriz nedeniyle sadece eski başsavcı ve eşi değil başka önde gelen muhalifler de yurt dışına kaçarak başka ülkelerden iltica istedi.
Şili'den dün yapılan açıklamada, Venezuela'nın başkenti Caracas'daki Şili büyükelçiliğine sığınan beş kişiye diplomatik sığınma hakkı verildiği kaydedilmişti.
Bu beş kişiden dördünün hakim beşincinin ise muhalif bir politikacı olduğu bildirildi.
Kurucu Meclis aylardır devam eden sokak gösterilerinin ardında olduğunu düşündüğü muhaliflerin peşine düşeceğinin işaretini verdi.
Devlet Başkanı Maduro da Kurucu Meclisi savunan konuşmasında bu yapının ülkeye barışı getireceğini söyledi.
Çoğunlukla erken seçim ve Maduro'nun istifası talepleriyle düzenlenen hükümet karşıtı gösterilerde 100'ü aşkın kişi ölmüştü.
Bu arada ülke ekonomisinin de kötüleşmesi ile yiyecek ve ilaç sıkıntısı yaşanması ve enflasyonun fırlaması gösterileri daha da alevlendirdi.
Devlet Başkanı Maduro ülkesinin siyasi ve ekonomik krizinin Venezuela'nın büyük petrol rezervlerine askeri bir müdahale ile el koymak isteyen ABD'nin desteklediği sağcı bir elit tarafından körüklendiğini söylüyor.
Yabancı medya için düzenlediği basın toplantısında Maduro "Venezuela'yı Amerikan emperyalizminden koruyacağına" and içmişti.