Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili konuştu. Veliaht Prens Selman, "Kaşıkçı cinayetinin politik olarak istismarından vazgeçilmeli" dedi.
Prens Muhammed bin Selman, Şarkul Avsat gazetesine konuştu. Olanları "çok acı bir suç" olarak değerlendiren Veliaht Prens Muhammed bin Selman ülkesinin dava ile ilgili titiz bir soruşturma gerçekleştirerek adaleti sağlamaya çalıştığını iddia etti.
Muhammed Bin Selman, şunları söyledi: "Suudi Arabistan tarihinde daha önce böyle bir suç görülmedi. Bu bizim kültürümüzün bir parçası değil değerlerimiz ve ilkelerimizle de çelişiyor. Suudi Arabistan olarak gereken önlemleri aldık. Bu suça ortak olan kişilerin yargı karşısında hesap vermesi ve ileride böylesi üzücü bir suçun tekrarlanmaması için gereken yaptık. Bu önlemler, görüşü ve tutumu ne olursa olsun Suudi vatandaşlarının hayatına verdiğimiz önemin göstergesidir. Bunlar başka hiçbir faktörden etkilenmeyen önlemlerdir. Biz bir hukuk devletiyiz. Durum ve şartlar her ne olursa olsun bir vatandaşın böyle acı verici bir şekilde öldürülmesi kabul edilemez. Maalesef bu suçu işleyenler hükümet görevlileri; adaletin tam ve eksiksiz bir şekilde sağlanması için çalışıyoruz."
"Bazılarının herkesçe bilinen iç sebepler nedeniyle söylediklerini görmezden geldi" diye nitelenen Prens Selman, Türkiye'ye atıfla "Hiçbir taraf bu meseleyi politik olarak istismar etmeye çalışmamalı. Adaletini sağlanmasına katkı sağlamak için elindeki delilleri Suudi Arabistan'daki mahkemeye sunmalı" dedi.
"Son dönemlerde Türkiye Cumhurbaşkanı ve başka Türk yetkililerin Kaşıkçı meselesi ile ilgili açıklamaları tırmanış gösteriyor. Suudi Arabistan yargısını sorgulayan ve cinayetten Riyad yönetimini sorumlu tutan bu suçlamalara ne yanıt verirsiniz" sorusunu Veliaht Prens, şöyle yanıtladı:
Suudi Arabistan ile ABD’nin ilişkilerinin bölgenin güvenlik ve istikrarının sağlanması konusundaki temel faktör olduğunu, Washington'la mevcut stratejik ilişkilerin oradan buradan yapılan yorum ve medya kampanyalarından etkilenmeyeceğini vurgulayan Veliaht Prens, radikalizm, mezhepçilik ve bu ikisini destekleyen politikalarla ile tereddüt etmeksizin mücadele etme sözü verdiğini, Suudi Arabistan’ın radikalizm ile kısmi mücadele ile zaman kaybetmeyeceğini, tarihin bunun işe yaramadığını gösterdiğini söyledi.
Veliaht Prens Selman, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti şüphelilerinin hükümet çalışanları olduğunu, tamamen hesap verilebilirlik istediklerini de savundu.
Ne olmuştu?
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, nişanlısı Hatice Cengiz ile evlenebilmek için gerekli belgeleri almak üzere 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girmiş ve kendisinden haftalarca haber alınamaması üzerine başlatılan soruşturmada öldürüldüğü ortaya çıkmıştı.
Türk yetkililer, Kaşıkçı'nın başkonsoloslukta işkence gördüğüne ve öldürüldüğüne dair ses ve görüntü kayıtları olduğunu ve bunların dost ülkelerin istihbarat birimleriyle paylaşıldığını ifade etti. Ancak kayıtlara dair kanıt paylaşılmadı.
Suudi Arabistan, Kaşıkçı'nın kaybolduğu haberi ortaya çıkmaya başladığında önce 'öldürülmediğini' öne sürdü, daha sonra da 'sorgu sırasında çıkan kavgada öldürüldüğünü' söyledi.
Ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ortak soruşturma kapsamında Suudi Arabistan Başsavcısı Suud el-Macib'le görüşmelere ilişkin bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, 'Kaşıkçı'nın cesedinin parçalanarak yok edildiği' söylendi.
Görüşmelerden "somut sonuç elde edilemediğini" bildiren savcılık, Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluğa girer girmez boğularak öldürüldüğünü, daha sonra cesedinin parçalanarak yok edildiğini açıkladı.
Açıklamada Suudi Arabistan'dan gelen "ceset halıya sarılıp yerli işbirlikçiye verildi" ifadelerinin üzerine Macib'e bu yerel işbirlikçinin kim olduğunun sorulduğu, Macib'in "'Suudi Arabistan'dan 'ceset yerli işbirlikçiye verildi' diye bir açıklama yapılmadı" diye yanıt verdiği belirtildi.