Vatikan'dan Övgü Pınar'ın haberi.
Amazon konulu Piskoposlar Meclisi (Sinod) toplantısı bugün Vatikan'da başladı. Toplantıda evli erkeklere rahiplik yetkisi verilmesi de tartışılacak. Konu, Katolik Kilisesi içinde aşırı muhafazakarlar ile reform yanlılarını karşı karşıya getirmişti.
27 Ekim'e kadar sürecek Amazon Sinodu'nda, çoğu Amazon bölgesinden piskoposlar olmak üzere 260 kadar yetkili, bu bölgedeki ekolojik meselelerden, yerel halkın dini görevlilere erişimine kadar birçok soruna çözüm arayacak.
Bu başlıklardan bazıları, Papa Francesco ve onu destekleyen reform yanlısı Katolikler ile karşı cephedeki aşırı muhafazakarları bir kez daha karşı karşıya getirdi.
Amazon Sinodu'nun en hararetli tartışma konularından biri, evli erkeklere de rahiplik yetkisi verilmesi ihtimali. Amazon'da ücra noktalarda yaşayan Katoliklere din adamı ulaştırmanın zorluğu nedeniyle, halen bölgede yaşayan, belli bir yaşın üzerinde "saygın" erkeklerin (viri probati) evli bile olsalar rahipliğe getirilmesi de Sinod'da tartışılacak konular arasında.
Sinod öncesi hazırlanan çalışma belgesinde, yalnızca Amazon bölgesi özelinde olsa bile evli erkeklere rahiplik yolunun açılmasının gündeme gelmesi muhafazakar kanattan çok sert tepkilerle karşılaştı.
Aralarında birkaç kardinalin de bulunduğu aşırı muhafazakarlar, rahiplik için bekarlık şartının kaldırılmasının kilise geleneklerini yıkacağı gerekçesiyle tartışmaya açılmasına bile karşı çıkıyor.
Kardinallerden 'kafirlik' suçlaması
Amazon Sinodu, rahiplere bekarlık şartının kaldırılması ihtimali başta olmak üzere bu hususlarda ateşli tartışmalarla başladı. Papa Francesco'ya muhalif kanadın önde gelen iki ismi Alman Kardinal Walter Brandmüller ve ABD'li Kardinal Raymond Leo Burke, Amazon Sinodu'nu "kafirlik" olarak nitelendirdi.
Kardinal Brandmüller, Amazon Sinodu'nun "Kilise'nin kendisini imhasının başlangıcı" olabileceğini iddia etti. Brandmüller bu zirvenin, Katolik Kilisesi'ni "İsa'nın bedeninin gizemli simgesi olmaktan çıkarıp, ekolojik-sosyal-psikolojik görev üstlenmiş laik bir sivil toplum kuruluşuna çevirme" riski yarattığını söyledi.
Papa Francesco karşıtı cephenin bir diğer öncüsü Alman Kardinal Gerhard Müller de "Amazon Sinodu, Kilise'yi değiştirmek için bir bahane" dedi.
Sinod'da görüşülmesi planlanan tartışmalı başlıklar arasında ayrıca, kadınlara kilise içinde verilebilecek yeni yetkiler de yer alıyor. Çalışma belgesinde yer alan, Amazonlardaki yerli halkın kültürlerine, dini sembol ve ritüellerine açıklık mesajı da bazı kesimlerden tepki çeken maddeler arasında. İklim değişikliği, ormanların korunması gibi ekolojik konularda da muhafazakar kanat, iklim değişikliğiyle ilgili bilimsel açıklamaları kabul etmeme eğiliminde ya da bunları kilisenin konusu olarak görmüyor.
3 haftalık sinodun sonunda, katılımcılar Papa'ya sunmak üzere tavsiye niteliğinde bir belge hazırlayacak. Bu tavsiyeleri kabul edip etmeme kararı ise Papa'ya ait.
'Şeytanı kovmak için' meleklere dua etmişlerdi
Amazon Sinodu öncesi Eylül ayı sonunda yaklaşık 200 kişilik bir grup Vatikan yakınlarında "şeytanı kovmak için" meleklere dua etmişti.
Aralarında Kardinal Burke, Brandmüller ve Müller'in de bulunduğu aşırı muhafazakar cephe, geçmişte de Papa Francesco'nun eşcinsellere ve boşanıp yeniden evlenmiş çiftlere yönelik açılımlarına sert tepki vermişti.
Papa'nın Şubat ayında Birleşik Arap Emirlikleri'ni ziyareti sırasında, El Ezher Üniversitesi'nin başındaki Şeyh Ahmed El Tayyib ile birlikte "İnsanların Kardeşliği Belgesi"ne imza atması da Katolik Kilisesi'nin muhafazakar kanadını kızdırmıştı. Kardinal Müller, birkaç gün sonra Papa'ya karşı bir manifesto yayımlamıştı.
- Vatikan, 'Papa Francesco şeytanın adamı' diyen derneğe kayyum atadı
- Vatikan'da göçmenler için ayin: 400 yıl sonra ilk kez yeni bir heykel dikildi
- Vatikan'da iki prensesin mezarları açıldı, 36 yıldır kayıp Emanuela Orlandi'nin izine rastlanmadı
- Papa: Basın özgürlüğü bir ülkenin sağlık durumunu gösterir
- Papa'dan kilise içinde cinsel tacizleri ihbar etmeyi zorunlu kılan kararname
- Papa’dan göçmenler ve istismar edilen çocuklar için Haç Yolu duası
- Vatikan'dan 36 yıl sonra Emanuela Orlandi vakasıyla ilgili soruşturma