Gündem

Vartinis davasının tek sanığına yargı şefkati: Tutuklanması veya zorla getirilmesi talepleri reddedildi

20 Eylül 2021 16:30

Gökçer TAHİNCİOĞLU 

Yargıtay, Muş Vartinis’te, yaşanan olaydan tam 28 yıl sonra, gece 03.00’te Öğüt ailesinin evinin ateşe verildiğini, köylülerin içeridekileri kurtarmak için müdahale etmesine askerlerin engel olduğunu karar altına almasına rağmen, olayın tek sorumlusu olarak belirlediği dönemin İlçe Jandarma Komutanı Bülent Karaoğlu ile ilgili cezasızlık zırhı devam ediyor. Kırıkkale’de yeniden görülecek davanın tek sanığı olan Karaoğlu’nun kaçma ihtimali nedeniyle duruşma öncesinde tutuklanması ya da duruşmaları geciktirmemesi için hakkında zorla getirme kararı verilmesi talepleri reddedildi. Vartinis davası daha önce olduğu gibi zamana yayılarak görülürse, dosya 3 Ekim 2023’te zamanaşımına girecek.

Muş Korkut’a bağlı, devlet kayıtlarına göre Altunova, yaşayanlara göre Vartinis adını taşıyan köyde 3 Ekim 1993’te büyük bir katliam yaşandı. Köyde yaşayan Öğüt ailesinin evi,  operasyon gerekçesiyle köye gelen askerlerce ateşe verildi. Askerler, gece 03.00’te uykuda oldukları sırada yangına yakalanan aileyi kurtarmak isteyen diğer köylülere engel oldular. Köylülerin bir kova su dökmeleri bile engellendi. Sabah, doğmamış bir bebekle birlikte Öğüt ailesinden tam 10 kişinin yanarak hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Aileden geriye sadece o geceyi akrabasının evinde geçiren Aysel Öğüt kaldı. Öğüt’ün annesi, babası, kardeşleri, annesinin karnında olan doğmamış kardeşi yaşamını yitirdi. O tarihte henüz 17 yaşında olan Öğüt, yaşamını adalet arayışı ile geçirdi.

Bitmeyen dava

Askerler ve valilik, yaşananları gizli tutmak için özel çaba harcadı. Basın açıklamasında bir askerin bölgede şehit olması üzerine operasyon yapıldığı ve 9 PKK’lının öldürüldüğü belirtildi.

Savcılık soruşturma açtığında bu kez köydeki birçok evin PKK tarafından yakıldığı ve örgütün köydekilerden de yardım aldığı bilgisi verildi. Köyde yaşayan 9 kişi hakkında, köylülerin ifadesi bile alınmadan dava açıldı. 1995’te köylüler beraat etti.

Aysel Öğüt, 2003’te bir kez daha suç duyurusunda bulundu. Soruşturma dosyası tam 9 yıl

askeri savcılıkla, sivil savcılık arasında gidip geldi. Dava ise Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla 9 yıl sonra açılabildi. Dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu, Hasköy İlçe Jandarma Komando Bölük Komutanı Üstteğmen Hanefi Akyıldız, Muş Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Şerafettin Uz ve Gökyazı Karakol Komutanı Başçavuş Turhan Nurdoğan’ın Öğüt ailesinin öldürülmesi nedeniyle cezalandırılması talep edildi.

Dava, Muş’ta sadece bir duruşma görüldükten sonra, hiçbir olay yaşanmamasına rağmen güvenlik gerekçesiyle Kırıkkale’ye nakledildi.

O dönemde askerlik yapan tanıklar, duruşmalarda, köyde terör operasyonu olmadığını, çatışma yaşanmadığını anlattı. O dönemin kayıtlarında da operasyon ya da çatışma olduğuna yönelik bir tutanak bulunamadı. Köylüler ise kendilerine, “Sizi yakacağım” diyen komutanın evleri yaktığını anlattılar. Kırıkkale’deki duruşmalar da ağır aksak işleri. Savcı, esas hakkındaki görüşünde evin kimin tarafından yakıldığının belli olmadığını ancak kimin tarafından söndürülmediğinin açık olduğunu belirtti. Savcıya göre, buna göre öldürme değil, ihmali davranışla ölümün gerçekleşmesi söz konusuydu. Bu görüş doğrultusunda karar çıkarsa, dava 2015’te zaman aşımına girecekti.

Aysel Öğüt, karar duruşmasında şunları anlattı:

“Amcamın evinde uyumuştum o gece. Araba ve silah sesleriyle uyandık. Gece 3’tü. Evime gitmek istedim. Bırakmadılar beni. Panzer evin önündeydi. Ne kadar girmek istesem de bırakmadılar. Ailemi yakarak öldürdüler. Annem 5 aylık hamileydi. İnşallah, Allah’ın izniyle ailemin, kardeşlerimin davası iyi biter. Belki biraz içim rahatlar. Yoksa tutuklasalar da assalar da ailem geri gelecek değil. Onları ellerimle öldürsem de içim rahat olmaz ki. Sadece yanlarına kalmasın istiyorum. 2 yaşındaki kardeşimin, kardeşlerimin ölümü kimsenin yanına kalmasın istiyorum.”

Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi, savcının istediği cezayı bile vermedi ve oy çokluğuyla sanıkların tümünün beraatlerine hükmetti. Böylece, Yüzbaşı Karaoğlu ile birlikte rütbeli üç asker beraat etti.

Yargıtay: Ev yakıldı, söndürülmesine izin verilmedi

Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise dosyayı gündemine, bu karardan 5 yıl sonra, geçtiğimiz aylarda aldı. Yargıtay, katliamın sorumlusunun dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu olduğunu belirtti. Karaoğlu hakkındaki beraat kararını “köyün yakılması emrini Yüzbaşı Karaoğlu vermiştir” diyerek bozdu. Rütbeli üç asker hakkındaki beraat kararları ise onandı.

Daire’nin kararında, Karaoğlu’nun Vartinis içinden geçerken köy halkına hitaben, “Bu gece gelip köyünüzü yakacağız” şeklinde sözler sarf ettiği belirtilerek, “3 Ekim gecesi saat 03:00 sıralarında düzenlenen operasyon kapsamında yüzlerce askerin beldeye geldiği ve operasyon sırasında belde halkına ait samaklıkların, ot yığınlarının, ahırların hayvanların, birçok evin ve Nasır Öğüt’ün evinin ateşe verildiği” anlatıldı.

Çıkan yangın sırasında evde bulunanların yanarak hayatını kaybettiklerini belirten daire, “Yangını söndürmek için müdahale etmek isteyen belde halkına askerler tarafından izin verilmediği anlaşılmıştır” dedi. Daire’nin kararında Karaoğlu’nun katliamdaki sorumluluğu özetle şöyle anlatıldı:

“Hasköy İlçe Jandarma Bölük Komutanı olarak görev yapan sanığın operasyona katıldığının tanık beyanları ile sabit olduğu, kaldı ki İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapması sebebiyle sorumluluk alanında yapılan böyle bir operasyonda görev almamasının düşünülemeyeceği ve sanığın operasyondaki en rütbeli kişi olduğu, astsubayın şehit edilmesi sonrasında sarf ettiği sözler de dikkate alındığında yangının sanığın emir ve talimatı doğrultusunda meydana geldiğinin anlaşıldığı…”

Nitelikli öldürmeye azmettirmek

Daire bu nedenle Karaoğlu’nun maktullerin evinde çıkan yangın nedeniyle sorumlu tutulup cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, hatalı değerlendirme ile sanığın beraatine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu kaydetti. Buna göre Karaoğlu “Nitelikli öldürmeye azmettirmek” suçundan yeniden yargılanacak.

Zamanaşımı ve firar riskine rağmen tutuklama yok

Yargıtay’ın bozma kararından sonra Kırıkkale’de yeniden görülecek, Karaoğlu’nun tek sanık olarak yargılanacağı davanın duruşması yarın yapılacak.

Duruşma öncesi, Öğüt ailesinin avukatlarından Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik, firar edebileceği ya da duruşmaları uzatabilmek için mahkemeye gelmeyebileceği gerekçesiyle Karaoğlu’nun tutuklanmasını istedi.

Karaçelik, duruşmaya gelmesinin sağlanması için tutuklama kararı verilmezse, zorla getirme kararı verilmesini de talep etti.

Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi ise 10 kişinin ölümünden sorumlu tutulmasına rağmen sanık için tutuklama ya da zorla getirme kararı vermedi.

Dava 3 Ekim 2023’e kadar kesin karara bağlanmazsa zamanaşımı nedeniyle düşecek  Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi bozma kararına uyarsa yargılama yeniden yapılacak ve yeniden temyiz için dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesine dönecek. Ağır Ceza Mahkemesi tüm sanıkların beraati yönündeki kararında direnirse bu kez dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda ele alınacak. Tüm bu süreçlerin 3 Ekim 2023’e kadar bitmesi gerekiyor.

Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik de riske dikkati çekerek, “Davanın zamanaşımına girmesi için özel çaba harcandı. Yargıtay süreci bile 5 yılda tamamlanabildi. Böylesine ağır bir suçlama söz konusu ama sanık tutuklanmıyor. Zamanaşımı riski var ve duruşmaların uzatılmak istenildiği açıkça görüldü ama zorla getirme kararı verilmiyor. Biz ısrarla süreci takip ediyoruz” dedi.