Economist dergisi, bu haftaki sayısında 'Neden İranlılar, çalkantılı Türkiye'de tatil yapıyor?' başlıklı İranlı turistlerin son dönemde Van'a gösterdikleri ilgiyi geniş kapsamlı bir yazıyla işledi.
Dergi "Bir dizi terör saldırısı, başarısız darbe girişimi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın hükümetinin devam eden kovuşurmaları nedeniyle Türk turizminin zon günlerden geçtiğini" söylüyor.
Dergi, turist sayıının 2015 yılındaki 36 milyon kişilik seviyesinden geçen yıl 25 milyona gerilediğini belirtiyor.
Özellikle batılıların Türkiye'den uzak durduğunu söyleyen dergi, İstanbul ve Akdeniz kıyılarındaki birçok otelin tutunabilmek için fiyatlarında büyük indirime gikttiklerine dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor:
"İran sınırına karayoluyla bir saat mesafedeki Van'da durum bundan daha farklı olamazdı. Şehir, 2017'nin ilk dokuz ayında İran'dan rekor sayıda 388 bin ziyaretçi kabul etti. Bu neredeyse, şehrin nüfusuna yakın bir ziyaretçi sayısı. Yerel otel işletmecileri taleple başa çıkamadı. Eylül ayında, hafta içi günü 14 farklı oteli aradıktan sonra, kentteki tek gençlik yurdunda, o da son dakikadaki bir iptal sayesinde yatak bulabildik"
Kentin Ticaret Odası'rdaki bir yetkilinin "Bazen kendi şehrimizde yabancı hissediyoruz" diye şaka yaptığını yazan dergi "Ziyaretçilerin çoğu nakit onmilyonlarca dolar bırakırken, pek kimsenin umrunda değil gibi. Kentte geçenlerde esnafa Farsça kursları başlatıldı. Türkiye Avrupa ve Amerikalı turistleri çekmekte zorlanırken, Ortadoğulu ziyaretçiler yığın yığın geliyor" diyor.
İranlıların geliş sebepleri
Economist, İranlı turistlerin Van'a olan ilgisinin nedenlerini ise şöyle sıralıyor;
"Bazıları, turistik yerler için geliyor. Bunlara kentin kıyısındaki büyük göl, göldeki bir adaya inşa edilmiş 1100 yıllık bir Ermeni kilisesi ve bölgedenin beyaz kürklü, garip göz renkli kedileri de dahil. Bazıları da alışveriş merkezlerini seviyor ve bavullarını İran'dakinden çok daha ucuza alabildikleri pantolonlar ve polo gömleklerle dolduruyor. Ancak, çoğu biraz dahatlamak için geliyor. Gece ilerlerken, aralarında yaşlı çiftlerin ve ağır makyajlı, mini etekli kadınların da bulunduğu müşteriler, çoğu sadece İranlılara hizmet veren bodrum gece kulüplerine girip çıkıyorlar. Daha sıcak günlerde parti, göldeki teknelerde sürüyor. Mollaların yönettiği İtan'da alkol ve dans yasak. 7 yaşından büyük kızlar başörtüsü takmak zorunda. Büyük çoğunluğu Müslüman ancak anayasası laik olan Türkiye'de böyle yasaklar yok."
"Burada rahat hissediyoruz"
Türkiye'de ilk tatilin yapan Bahar adlı bir İranlı kadın turist, dergiye yaptığı açıklamada, kızıyla birlikte başörtüsüz ilk dışarı çıktıklarında biraz kaygılandıklarını söylüyor "Aslında hiç de sorun değilmiş. Burada rahat hissediyoruz" diyor.
Economist, "Ancak İran'ı 40 yıl önce alıp götüren İslamcılık Erdoğan'ın Türkiyesi'nde yükselişte." diyen dergi "artan tüketici vergileri ve pazarlamaya yönelik kısıtlamalar, alkolü bir lükse dönüştürüyor. İslami eğitimde uzmanlaşmış okullar mantar gibi artıyor. Darwin'e ve evrim teorisine atıflar, müfredattan kaldırıldı" diye devam ediyor." diyor.
Yazı şu satırlarla sone eriyor;
"Van sokaklarındaki laik İranlılar, bazen Erdoğan'ın daha sert karşıtları tarafından dile geçirildiği gibi Türkiye'nin bir din devleti olmanın eşiğinde olduğu fikrini reddediyor. Ancak onlar da işaretlerin kaygı verici olduğunu söylüyorlar. Ailesiyle bir restoranda oturan Tebrizli öğretmen Mecid 'İktidardaki anlayış benzer' diyor. Türkiye İran'a benzemeye başladıkça, İranlılar için çok daha az çekici olacak"