Valonya’nın başkenti Namur’daki bölgesel parlamento milletvekilleri daha önce Belçika merkezi hükümeti ile görüşerek uzlaştıkları anlaşmaya yeşil ışık yaktılar. Ancak merkezi hükümet ile Fransızca konuşulan Valon bölgesinin parlamentoları bu uzlaşmaya ayrı ayrı onay vermeleri gerekiyor.
Belçika’nın bölge yönetimlerinin CETA’ya direnmesi nedeniyle Belçika hükümeti CETA’yı imzalayamamış, bu nedenle perşembe günü için planlanmış olan AB ile Kanada arasında anlaşmanın son şeklini alacağı zirve de iptal edilmişti.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk CETA’ya ilişkin AB içinde devam eden prosedürün tamamlanmasından sonra Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile yeni bir zirve takvimi belirlemek istiyor.
'Direnişimiz ile CETA’da hissedilir iyileştirmelerin yapılmasını sağladık'
Valon Bölge hükümetinin Başbakanı Paul Magnette, bölgesel parlamentodaki oylama öncesinde uzlaşma yönünde görüş bildirmişti. Bölgesel milletvekilleri önünde konuşan Magnette, direnişleri ile CETA’da hissedilir bazı iyileştirmelerin gündeme gelmesini sağladıklarını vurguladı. Magnette, „Üzerinde değişiklik yapılmış, düzeltilmiş CETA daha önceki CETA’dan daha adil“ ifadelerini kullandı.
Daha sonra yapılan oylamada bölgesel parlamentonun 58 vekili ‚evet‘, 5 vekili ‚hayır‘ oyu kullanarak üzerinde varılan uzlaşmaya yeşil ışık yakmış oldular. Böylece Valon Bölge hükümeti Belçika hükümetine CETA’yı imzalaması yönünde izin vermiş oldu.
Parlamentonun bölgesel hükümetteki sosyalist ve Hristiyan demokrat vekilleri muhalefetteki liberaller ile birlikte izin verilmesi lehinde oy kullanırken, Yeşiller ve komünistler izne karşı oy verdiler.
Belçika hükümeti 3 milyon 600 binlik bir nüfusa sahip olan Valon bölgesinin onayı olmasaydı anlaşmayı reddetmek zorunda kalacak, bu da CETA anlaşmasının sonunu getirecekti. Zira anlaşmanın hayata geçirilebilmesi için 28 AB üyesi ülkenin hepsinin anlaşmaya onay vermesi gerekiyor.
©Deutsche Welle Türkçe
afp/dpa/ÇA/BÖ