TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şubesi Dünya Süt Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında süt ürünlerinde yapılan hilelere dikkat çekti. Süt ve süt ürünlerinde yüksek maliyetler nedeniyle firmaların hileli üretime kaydığına dikkat çekilen basın açıklamasında, tüketicilerin bu hileleri anlamalarının son derece güç olduğu dile getirildi. ZMO Lokalinde gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, hileli süt ve süt ürünlerini anlamasının son derece zor olduğuna işaret etti.
"Yüksek maliyet süt üreticilerinin belini kırıyor"
ZMO Lokalinde gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, süt maliyetlerinin yüzde 70'ini oluşturan hayvan yemlerindeki yem katkı maddelerinin genellikle yurt dışından ithal edildiğine dikkat çekerek, dövizdeki artışın süt sektörünü de olumsuz yönde etkilediğini ifade etti. Süt sektörünün en önemli sorunları arasında yüksek maliyet ve hileli sütleri sayan Çiftçi, yüksek maliyet baskısı altında kalan süt üreticilerinin üretimden vazgeçecek konuma geldiklerini dile getirdi. Çiftçi bu durumun köyden kente yığılmayı beraberinde getiren bir göç olgusuna neden olduğunu aktararak, göçün engellenmesi için üreticinin örgütlenerek kazanması gerektiğini söyledi.
Gıdalarda hile
Süt ürünlerindeki hilelerin özellikle son dönemlerde sıkça kamuoyunun gündemine geldiğinin altını çizen Çiftçi, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının sitesinde teşhir edilen hile yapan firmalara bakıldığında gıda hilelerinin ne kadar yaygın olduğunun görülebileceğini belirtti.
Çiftçi, gıdada yapılan bazı hileleri şöyle sıraladı:
Yoğurtlara jelatin, süt yağı yerine margarin, süzme yoğurtlara margarin, lora aşırı miktarda kalsiyum klorür, kaymaklı yoğurtlara küflenmeyi önleyecek kimyasallar, tereyağına margarin-patates püresi, peynirlere ve eritme peynirlere nişasta.
Peynire kemik unu!
Bunların yanı sıra bazı peynirlere kemik unu katıldığına dair haberlerin de olduğunun altını çizen Çiftçi, "Son olarak 22 Mart tarihinde Bakanlığın açıkladığı listede 52 adet süt ürünleri işletmesi teşhir edilmiştir. Hileli gıda sektörü domino etkisi yaparak gittikçe yayılmaktadır. Güvenli gıda üretip yüksek maliyetler nedeniyle piyasada rekabet edemeyen birçok firma da bu yola kaymaktadır" diye konuştu.
Hileli gıdaların insan sağlığına olan maliyetleri konusunda da bilgiler veren Çiftçi, bu gıdalarla beslenmeler nedeniyle hiper tansiyon, şeker, kalp-damar hastalıkları, kalp krizi, obezite, kolestrol ve birçok kanser türüyle mücadele edilmek durumunda kalındığını ifade etti.
Hileyi anlamak son derece zor
Tüketicilerin hileli süt ve süt ürünlerini anlamasının son derece zor olduğuna işaret eden Çiftçi, hileleri örtmek için birçok yasal ya da yasadışı gıda katkı maddesi kullanıldığına dikkat çekti. Çiftçi, tüketicileri ucuz gıdalardan uzak durmaya çağırırken, çözüm olarak ise şu konuların altını çizdi:
"Hileli gıda satanlara ağır yaptırımlar getirilmesi. Para cezaların caydırıcılıktan uzaktır. bu işi yapan firmalara önce ağır para cezası, ikinci de kapatma, üçüncüde faaliyetten men edilmelidir. Sütlerin toplanması işleminin kooperatifler eliyle yapılması teşvik edilmelidir. Böylece süt sektöründeki kayıt dışılık önlenecek kalite artacak, maliyetler düşürülecektir. Sektörün desteklenmesi sütünü kooperatifler üzerinden pazarlayanlara avantajlı olacak şekilde gerçekleştirilmelidir. Kooperatiflerin de kendi markalarıyla süt ürünleri üretmeleri desteklenmelidir."
Açık süt uyarısı
Basın toplantısında konuşan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Süt Teknolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Harun Reşit Uysal, açıkta satılan sütlerin geleneksel yöntemlerle kaynatılmasının en değerli protein ve besin maddelerini yok ettiğini söyledi. Uysal, açık sütteki mikropların öldürülmesi için sıcaklıktan çok sürenin göz önüne alınması gerektiğini, market sütlerinde kullanılan teknolojide de belli oranda besin kaybı olduğunu ifade etti. Uysal, açık sütlerin hastalıklardan ari işletmelerden alınması önerisinde bulundu