Gündem

Uysal: Endişeleri giderecek iradeyi büyütmek istiyoruz

Endişeleri giderecek bir iradeyi büyüterek milletin önüne koymak istediklerini belirten Uysal, Millet İttifakı’nın genişlemesiyle ilgili "DEVA ve Gelecek partileri kendi değerlendirmelerini yapacaktır" dedi

15 Şubat 2022 13:43

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, altı muhalefet partisi liderinin bir araya geldiği çalışma yemeğinin ardından DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı. Milletin endişelerini giderecek bir iradeyi kademe kademe büyütmek istediklerini belirten Uysal, Millet İttifakı’nın genişleyip genişlemeyeceğinden Cumhurbaşkanlığı adaylığına kadar birçok soruya yanıt verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumartesi günü düzenlenen çalışma yemeğinde bir araya gelmişti. Toplantının ana gündemi ise Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e ilişkin hazırlanan ortak metnin kamuoyuna sunulması için izlenecek yol haritasıydı. Söz konusu toplantıya ilişkin en çok merak edilen konuların başında da, Millet İttifakı’nın genişlemesine karşılık "koalisyon protokolü" istedikleri dile getirilen DEVA ve Gelecek partisi genel başkanlarının bu talebi masaya getirip getirmediğiydi.

"DEVA ve Gelecek partileri kendi değerlendirmelerini yapacaklardır"

Uysal, "Toplantıda ittifakla ilgili genişleme konusu gündeme geldi mi?" sorusunu, "Bu toplantının merkezi, parlamenter demokrasiyle ilgili 6 partinin hazırladığı çalışmanın kamuoyuna sunumuna ilişkindi" sözleriyle yanıtladı. İttifakla ilgili olarak dört siyasi partinin Millet İttifakı içerisinde geçmişten bugüne gelen bir siyasi iradesi olduğunu ifade eden Uysal, "DEVA ve Gelecek partileri de önümüzdeki süreçte kendi değerlendirmelerini yapacaklardır. Her siyasi parti, ittifak içerisinde başarı için mücadele edecektir" dedi.

"Kademe kademe büyüterek ilerleyeceğiz"

Bu zamana kadar partiler arasındaki görüşmelerin, hem niyet beyanı hem de ülkenin içinde bulunduğu durum değerlendirmesi olarak gerçekleştiğini ifade eden Uysal, şöyle devam etti: "Son üç ayda fakirleşme başta olmak üzere pek çok sorunla baş başa bırakılan milletin önünde yarını ile ilgili endişelerini giderecek bir varlığı, bir iradeyi kademe kademe büyüterek milletin önüne koymak niyetindeyiz. Bu süreç, yarınki Türkiye’yi yaratacak siyasi aklı, siyasi kadroyu ete kemiğe büründürme sürecidir. Daha fazla genel başkanlar düzeyinde ortak paydada yakalanacak birliktelikle bu sürecin yürüyeceğini düşünüyorum."

"Seçim yasası, iktidar lehine bir şey yazmaz"

Uysal, yakın zamanda TBMM’ye gelmesi beklenen Seçim ve Siyasi Partiler Yasası’nın Millet İttifakı’nı etkileyip etkilemeyeceğiyle ilgili olarak ta, "Cin şişeden çıktı. İktidar, Siyasi Partiler ve Seçim yasası yoluyla, iktidar blokunun lehine yönelik düzenlemeler yapma gayreti içerisinde olabilir. Ancak, ben bu düzenlemelerin iktidar lehine bir şey yazacağı kanaatinde değilim" dedi.

Uysal, iktidarın, yüzde 10 barajını kalkan olarak kullandığını ve kitleleri inandığı siyasi partilere değil de karşıtlık üzerinden başka başka alanlara yönlendirdiğini öne sürdü. 2018 seçiminden sonra da yüzde 10 barajının anlamını yitirdiğini kaydeden Uysal, "Bu saatten sonra da partilerin iş birliğini engellemek için adımlar da atsalar, yüzde 50+1 dolayısıyla iş birliklerini hem seçim dönemlerinde hem de onun ötesinde ortak paydalarla mücadeleyi içselleştiren ittifaklar yoluna devam edecektir" diye konuştu.

"İktidar muhalefeti HDP üzerinden kriminalize etmek istiyor"

Uysal, "Millet İttifakı’nın HDP’yi yok saydığı" eleştirileri ile ilgili de, "HDP’nin açıklamaları ortada. Kendileri üçüncü ittifakı kuracaktır. HDP zaten özünde bir koalisyon. O açıdan onlarla ilgili bu veriler ortadayken değerlendirme yapmanın çok da anlamı yok" dedi. İktidarı Öcalan’la iş birliği yapıp, muhalefeti HDP üzerinden kriminalize etme stratejisi yürütmekle suçlayan Uysal, "Bu kara propaganda bilinmesine rağmen işletiliyor. Türkiye’de PKK ile iş birliği yapma imtiyazı da Sayın Erdoğan’dadır" ifadesini kullandı.

"Takvimlemede 28 Şubat’a denk geldi"

Uysal, ortak metnin açıklanacağı tarih olarak, 28 Şubat’ın seçilmesiyle ilgili ise, "Çok özel bir vurgulaması yok” dedi. Türkiye’nin yüksek gerilim hattında bir gündemi olduğuna dikkat çeken Uysal, şöyle devam etti: "Bir saat sonrası bile farklılaşabiliyor.  Sadece biz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisini bir an evvel kamuoyuyla paylaşmak istedik. Salı ve Çarşamba partilerin Meclis’te grupları var. O yüzden hafta başı pazartesi olsun istedik. Önümüzdeki takvimlemede de o güne denk geldi."

"Önümüzdeki seçimler bir referandum niteliğindedir"

Millet İttifakı’nın genişlemesi aşamasında ilkeler ve esasların belirleneceğine yönelik beklentilerle ilgili de, "Önümüzdeki seçimler bir referandum niteliğindedir" ifadesini kullanan Uysal, "Erdoğan’ın şahsında somutlaşan keyfi rejim devam mı etsin, yoksa demokratik bir ülke mi olalım? Bunun tercihini yapacağız" söyleminde bulundu. Bu süreçte ortaya bazı prensipler koyduklarını anlatan Uysal, "Hem 2018’de kamuoyuna açıklanmış ittifak protokolü hem de Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle ilgili ortaya koyduğumuz çalışma aslında arka fonda inandığımız prensipleri içeriyor. Dolayısıyla ilkelerimiz ve prensiplerimiz iç içedir" diye konuştu.

"Adaylık için iki ölçü var"

Uysal, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu yemekte gündeme geldi mi? sorusu üzerine de, yemekte bu konunun gündeme gelmediğini belirtti. "Demokrat Parti olarak aday belirlemedeki tutumunuz ne olacak?" sorusunu da Uysal, "Demokrat Parti olarak biz, birinci turu hedefleyen bir ortak aday çıkartılmasından yanayız. Burada da iki ölçü var. Birincisi seçilebilirlik, ikincisi de seçimin ardından siyasal süreci yönetebilecek, kurucu aklı ortaya koyacak şekilde bir liderlik vasfı" sözleriyle yanıtladı. İsimlendirmenin zamanı geldiğinde yapılacağını dile getiren Uysal, "Şu anda da iktidar istiyor diye kimse isim telaffuz etmez" dedi.

Eray Görgülü

© Deutsche Welle Türkçe

 

  •