Dünya

'Utanç verici bir açıklama'

Avrupa sığınmacı krizinden çıkış yolu ararken, Slovakya'nın sadece Hristiyan sığınmacıları kabul edeceği açıklaması bomba etkisi yarattı. İnsan Hakları Derneği başkanı Zuzana Števulová gelişmeleri değerlendirdi.

24 Ağustos 2015 16:30


Deutsche Welle: Bratislava'daki İnsan Hakları Derneği adlı sivil toplum kuruluşu 2005 yılından bu yana sığınmacılara hukuki destek sunuyor. Resmi rakamlara göre Slovakya'ya yapılan iltica başvurusu sayısı oldukça mütevazı. Yılbaşından bu yana sadece 109 kişi başvuruda bulunmuş ve bunların sadece altısı kabul edilmiş. Buna rağmen sığınmacılarla ilgili büyük bir çekince söz konusu. Bir ankete göre, katılımcıların üçte ikisi sığınmacıların Slovakya'ya kabulüne karşı çıkıyor. Sizce neden böyle?

Zuzana Števulová: Bunun farklı sebepleri var. Özelikle geçen yıllarda ülkeye neredeyse hiç göç olmadı, sadece az sayıda sığınmacı geldi. Şu anda yabancıların nüfusa oranı yüzde biri ancak buluyor. Bu 70 bin kişinin de büyük çoğunluğu AB ülkelerinden geliyor. Yani ulus olarak sığınmacılarla ilgili hemen hiç tecrübemiz yok.

Öte yandan toplumumuzda göçmenlere karşı açık görüşlü olmamız gerektiği gibi değerler üzerine hemen hiç konuşulmuyor. Bu sorun Slovakya'daki Roman azınlık konusunda da kendini gösteriyor. Gerek sıradan vatandaşlardan hatta gerekse siyasetçilerden açık bir şekilde ırkçı ve yabancı düşmanı açıklamalar duyuyoruz. Aynı durum şimdi de göçmen ve sığınmacılarla ilgili tartışmalarda göze çarpıyor. Yabancılara karşı duyulan korku ve ırkçılık beyinlere adeta kazınmış durumda.

DW: Slovaklar neden korkuyor?

Števulová: Sanırım aslında bilinmeyenden korkuyorlar. Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerde patlak veren sığınmacı krizinin başlangıcından bu yana siyasetçilerimiz göçmenleri terör tehlikesiyle ilişkilendirerek alenen bir tehdit çığırtkanlığı yapıyorlar. Neredeyse hiç kimseden hoşgörülü ve anlayışlı açıklamalar gelmezken, objektif olgulardan bahsetmek de mümkün değil.

Aynı zamanda radikal gruplar da sığınmacılar konusunda akıl karıştırmak için internete yabancı düşmanı makaleler ve gerçeği çarpıtan videolar yüklüyor. Tüm bunlar insanları derin bir güvensizliğe itiyor. Tüm bunların üzerine bir de televizyonda başbakanın ya da içişleri bakanının sığınmacıların ülkeye kabul edilmesine karşı olduğunu duyduklarında, kaygılarının çok da yerinde olduğunu düşünüyorlar.

DW: Onlarca yıldır pek çok Slovak Batı ülkelerine göç etti. Tartışmalarda bu durumun herhangi bir rolü var mı?

Števulová: Öyle olmalı. İltica konusunda araştırmalar yapan bazı uzmanlar da bu noktaya dikkat çekiyorlar. Ancak genelde insanların aklına bu tip argümanlar gelmiyor. Genelde şöyle şeyler duyuyoruz: "Slovaklar o ülkelere çalışmaya gitmişti, oraya entegre olmuştu, herhangi bir sorun yaşanmamıştı." Birçok kişi şu anda gelen sığınmacıların da aynı şekilde uyum sağlayabileceğini tasavvur edemiyor.

DW: Slovak hükümetinin Hristiyan 200 Suriyeliyi kabul edebilecekleri açıklaması ağır eleştirilere neden oldu. Sizce bu önerinin ardında ne yatıyor?

Števulová: Bu kesinlikle utanç verici ve ayırımcı bir açıklama. Hiçbir politikacı sığınmacılara acil yardıma muhtaç veya zayıf durumda oldukları için sığınma hakkı tanımaktan bahsetmiyor. Aksine herkes sanki asıl konu Müslüman mı Hristiyan sığınmacıları mı alacağımız sorusuymuş gibi davranıyor. Bu çok büyük bir hatadır.

Politikacılarımızın aklının bir köşesinde önümüzdeki yılın başında yapılacak genel seçimler var. Ve aralarından bazıları Slovak ulusunu ve Hristiyanlığı Müslümanlardan koruyup kolluyor imajı çizerse seçimleri kazanabileceğini düşünüyor.

DW: Buna rağmen Başbakan Robert Fico sığınma başvuruları Avusturya tarafından incelenmeye devam ettiği sürece Avusturya'daki Traiskirchen sığınmacı kampında kalan 500 sığınmacıyla ilgilenmeye hazır olduklarını söyledi. Viyana hükümeti bu cömert tekliften memnun görünüyor. Sizin bu konudaki görüşünüz ne?

Števulová: Bu cömert bir öneri olabilir, ancak AB içinde sığınmacıların dağılımı konusunda bir çözüm değil. Bu Avusturya'ya sığınmacı kampının rahatlamasına yardımcı olabilir. Ukrayna'dan artık neredeyse hiç sığınmacı gelmediği için Slovakya'da şu anda boş olan barınma imkânları olduğu da aşikar.

Ancak bence bu imkânları Yunanistan, İtalya ve AB sınırlarındaki kamplarda yaşanan durumu rahatlatmak için seferber etmeliyiz. Slovak hükümeti bunun yerine sırf bir şeyler yaptım diyebilmek için Avusturya'ya yardım etmeyi tercih ediyor, o da sığınmacıların Slovakya'da kalmaması koşuluyla. Slovakya AB’ye neredeyse sadece sığınmacıları diğer ülkelere transit etmede yardım sağlıyor.

DW: Slovak hükümetinin savunması göçmen politikalarının Cenevre Sözleşmesi ve Avrupa mülteci politikalarıyla örtüştüğü yönünde. Sizce de böyle mi?

Števulová: Mevzuat söz konusu oluğunda, doğrudur. Ancak sığınma konusunda hukuk danışmanlığı yapan biri olarak, sığınma başvuruları söz konusu olduğunda yıllardır oldukça tartışmalı kararlar alındığına şahit oldum. Başbakan ve içişleri bakanı da bunu açık bir şekilde dile getiriyor. Birçok kez kriterleri yerine getiren sığınmacılar kabul edilmedi. Bu büyük bir hatadır.

DW: Sizce liberal mülteci politikalarını savunan bir partinin seçimlerden galip çıkması mümkün mü?

Števulová: Ne yazık ki hayır. Hristiyan Demokrat ya da Macar ve Roman azınlık partilerinden daha fazla sığınmacının kabul edilesi yönünde yükselen birkaç ses oldu. Ancak hiçbir partiden göç ve sığınmacı politikaları konusunda daha açık görüşlü bir politika izleme yönünde adım atacağı izlenimi edinmiş değilim.