Gündem

UNRWA: BM Filistin yardım kuruluşuna eleştiriler artıyor

BM Filistin Yardım ve Çalışma Ajansı UNRWA, yıllardır ciddi bir bütçe sıkıntısıyla mücadele ediyor. Şimdi on büyük bağışçı taahhütlerini dondurdu. Peki UNWRA hangi amaçla kuruldu ve şimdi neden eleştiriliyor?

29 Ocak 2024 22:29
BM Filistin Yardım ve Çalışma Ajansı UNRWA, yıllardır ciddi bir bütçe sıkıntısıyla mücadele ediyor. Şimdi on büyük bağışçı taahhütlerini dondurdu. Peki UNWRA hangi amaçla kuruldu ve şimdi neden eleştiriliyor?Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) görevlilerine yönelik vahim iddiaların ardından on donör ülke, ödemelerini askıya aldı. Bu ülkeler arasında Almanya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avustralya, Japonya, İtalya, Hollanda, Kanada, Finlandiya, İsviçre ve İngiltere de yer alıyor. Bağışların dondurulmasının ardında ise Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e yaptığı saldırılara, UNRWA çalışanlarının da karışmış olabileceği iddiaları yatıyor. Yardım kuruluşu, bu iddialarla ilgili soruşturma başlattı. Hamas, Almanya'nın da aralarında bulundu bir dizi ülke tarafından "terör örgütü" olarak sınıflandırılıyor. UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, bağışçılara kararlarını yeniden gözden geçirmeleri çağrısında bulundu. İtalyan asıllı İsviçreli diplomat, yaptığı resmî açıklamada, "UNRWA, Gazze'de insanî yardım konusunda en önemli aktördür" dedi. Gazze Şeridi'ndeki iki milyondan fazla insanın, bu kuruluşun yardımları olmadan hayatta kalamayacağını belirten Lazzarini, "Bir milyondan fazla insana barınak sağlıyoruz. Halkın gıda ihtiyacını ve acil tıbbî bakımını temin ediyoruz" ifadelerini kullandı. Peki bu uzun isimli (İngilizce: United Nations Relief and Works Agency for Palestine Refugees in the Near East) uluslararası yardım kuruluşunun görev ve yükümlülükleri tam olarak neler? UNRWA neden kuruldu? Filistin Yardım ve Çalışma Ajansı, 8 Aralık 1949 tarihinde BM Genel Kurulu tarafından kuruldu ve 1 Mayıs 1950 tarihinde çalışmalarına başladı. Amaç, İsrail ile yaşanan çatışmalar sonucunda evlerinden olan 700 binden fazla Filistinliye yardım sağlamaktı. İsrail 14 Mayıs 1948 tarihinde bağımsızlığını ilan etmişti. Bağımsızlık ilanının ardından Mısır, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Irak'tan oluşan ittifakın askerî birlikleri İsrail'e saldırdı. BM tanımına göre UNRWA, Filistinli mültecilerin durumuna kalıcı bir siyasi çözüm bulunana kadar, onlara yardım ve koruma sağlamakla görevli bir insanî yardım kuruluşu. Ajansın faaliyetleri arasında eğitim, tıbbî bakım, yardım ve sosyal hizmetler, mülteci kamplarının altyapısı ve iyileştirilmesi, mikro krediler ve Filistinli mültecilere yönelik acil yardımlar yer alıyor. Kuruluşun bütçesinin yarısı eğitime ayrılıyor. Mayıs 2023 tarihli bir basın açıklamasına göre, 700'den fazla okulu bulunan örgüt, tam teşekküllü bir okul sistemi işleten tek BM kuruluşu konumunda. UNRWA nasıl finanse ediliyor? Yardım kuruluşunun bütçesinin neredeyse tamamı, BM'ye üye ülkelerden gelen gönüllü bağışlardan oluşuyor. Son dönemde UNRWA'ya en büyük desteği ABD sağlarken, onu Almanya, Avrupa Birliği (AB) ve İsveç takip ediyor. 2023 yılı için 1 milyar 745 milyon dolarlık bir bütçe öngörülmüştü. Ancak şu ana kadar bunun sadece yüzde 44'ü taahhüt edildi. 2022 yılında ise 1 milyar 170 milyon dolar tutarında bağış yapılırken, bunun yaklaşık yarısı AB ülkelerinden gelmişti. Meblağ ilk bakışta her ne kadar "dolgun" izlenimi uyandırsa da, UNRWA yaklaşık on yıldır yetersiz fonlanıyor. 2023'ün başında borçlarının toplamı 80 milyon euro dolayındaydı. Bunun nedeni sadece bölgede artan kriz ve çatışmalar değil, aynı zamanda artan Filistinli mülteci sayısı. Kimler "Filistinli mülteci" olarak kabul ediliyor? BM Genel Kurulu'nun 1952 tarihli tanımına göre, "1 Haziran 1946'dan 15 Mayıs 1948'e kadar olan dönemde, normal ikamet yerleri Filistin olan ve 1948'deki çatışmanın sonucu olarak hem evlerini hem de geçim kaynaklarını kaybeden kişiler" Filistinli mülteci olarak kabul ediliyor. Uluslararası hukuka ve aile birliği ilkesine göre, sadece mülteciler değil, onların çocukları ve torunları da mülteci statüsünde. BM tarafından öngörüldüğü üzere, bu ilke sadece Filistinli mülteciler için değil, tüm mülteciler için geçerli ve kaçış nedenleri ortadan kalkana kadar da devam ediyor. UNWRA ve UNHCR arasındaki fark nedir? Hem Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) hem de UNRWA, 1949 yılında BM Genel Kurulu tarafından kuruldu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, dünya çapındaki mültecilerle ilgileniyor ve 1951 Cenevre Sözleşmesi uyarınca, insanları bulundukları koşullara göre değerlendirip "mülteci" olarak tanıyabiliyor. Mültecilerin yeniden yerleştirilmesi ve menşe ülkelerine geri gönderilmesi de bu kurumun görevleri arasında. UNRWA ise kendisi mülteci statüsü vermeyen, ancak buna hak kazanan kişilere yardım sağlayan bir insanî yardım kuruluşu. UNRWA'nın yetki alanı, beş faaliyet bölgesinde Filistinli mültecilere yardım sağlamakla sınırlı: Batı Şeria (Doğu Kudüs dahil), Gazze, Suriye, Lübnan ve Ürdün. UNRWA'ya yönelik eleştiriler neler? İsrail ve diğer devletlerden politikacıların UNRWA'ya yönelttiği eleştiriler, öncelikle Filistinli mültecilerin tanımıyla ilgili. Filistinlilerin soyundan gelenlerin de mülteci sayılması, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun bu yardım kuruluşunu "mülteci yerleştirme ajansı" olarak adlandırmasına yol açtı. İsrailli politikacıya göre bu görev, Birleşmiş Milletler'in sorumluluğunda olmamalı. Sürekli dile getirilen bir başka suçlama da "UNWRA bünyesindeki okullarda okutulan ders kitaplarında, nefret ve şiddetin körüklenmesi". Almanya, İsrail, ABD ve diğer ülkeler, "Hamas terörünün UNWRA okullarındaki öğretmenler tarafından açıkça desteklendiğini ve ders kitaplarında Yahudilere karşı nefret söylemlerine yer verildiğini" öne sürüyor. Yıllardır UNRWA ile çalışan İsrailli enstitü Impact-SE, "Yahudi devletinin gayrimeşrulaştırılması ve şeytanlaştırılmasının eğitim müfredatına hâkim olduğunu ve şiddetin yüceltildiğini" savunuyor. En ciddi suçlama ise geçtiğimiz 7 Ekim'de İsrail'e yapılan saldırıda, on iki UNWRA çalışanının Hamas'a yardım ettiği ya da takip eden günlerde Hamas'ı desteklediği yönünde. İsrail verilerine göre, saldırı sırasında yaklaşık bin 200 İsrail vatandaşı öldü ve 240 dolayında İsrailli de kaçırılarak Gazze'ye götürüldü. DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?