Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü’nde görevli bir akademisyen, ‘insan kaçakçılığı’ suçlamasıyla dönemin Lisansüstü Eğitim Enstitü Müdürü olan ve daha sonra Rektör Yardımcılığı'na getirilen Ş.A. hakkında suç duyurusunda bulundu.
Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre; Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan akademisyen, Ş.A.’nın yaşları 40-55 arasında değişen birçok Libyalı öğrenciyi para karşılığında üniversiteye kaydettiğini söyledi. Akademisyen, üniversitede kaydı bulunan 19 yabancı uyruklunun ismini savcılığa vererek, “Ş.A.’nın para karşılığı bu öğrencilerin ikamet işlerini hallettiğini, Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ve beni de bu iş için kullandığını fark ettim” dedi.
"Libyalılar, Kütahya İl Göç İdaresi’nden ikamet aldı"
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ne kayıt yapmak isteyen yabancı uyruklu bir öğrenci dolandırıldığını iddia ederek geçen ay rektörlüğe şikayette bulunmuştu. Bu gelişme üzerine üniversitede görevli bir akademisyen de 19 Libyalı öğrencinin bilgilerini toplayarak savcılığa gitti. Akademisyen birçok yabancı uyruklunun TÖMER’e gelerek kayıt yaptırmak istediklerini belirtti.
Akademisyen, ödeme dekontu olmadan TÖMER kaydının yapılamayacağını, bu nedenle enstitü müdürü Ş.A.’yı aradığını söyledi. “Onların ödemelerini elçilik yapacak” yanıtını alan akademisyen, bu kişilerin enstitüye kayıtlarının yapıldığını ifade etti. Kayıt üzerine Libyalıların TÖMER’e hiç uğramadıklarını anlatan akademisyen, kayıt yapan Libyalıların Kütahya İl Göç İdaresi’nden ikamet aldıklarını anlattı.
"Bir şirketten 200 bin lira aldı"
TÖMER’e kayıtları yapılan Libyalıların üniversiteye devam etmediklerini anlayan akademisyen, durumu tekrar Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Ş.A.’ya iletti. Akademisyen, Ş.A.’nın kendisini geçiştirmesi nedeniyle bu ‘öğrencilerin’ kim olduğunu araştırdı.
Akademisyen, bundan sonra yaşananları savcılıkta şöyle anlattı:
"Gördüm ki bu öğrenci olarak kaydettiğimiz kişilerin yaşları 39-55 arasıydı. Bunların öğrenci olmadığını, Türkiye’de kalabilmek için üniversiteyi kullanmış olabileceklerini düşündüm. Bu esnada Ş.A.’nın öğrenci getirmek için çeşitli şirketler iş birliği yaptığını, hatta bu şirketlerin birinden 200 bin lira aldığını bizzat şirket sahibinden öğrendim. Bunun üzerine memur arkadaşlarımla bu Libyalı öğrencilerin yaptığı tartışma aklıma geldi. Bu şahıslar Türkiye’de kalabilmek için birçok üniversiteye başvurmuşlar ancak diğer üniversiteler onları kabul etmemiş. Buna rağmen Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü olarak o zaman görev yapan Ş.A.’nın para karşılığı bu öğrencilerin ikamet işlerini hallettiğini, TÖMER’i ve beni de bu iş için kullandığını fark ettim. Arkadaşlarımla görüşürken kalan bazı öğrenciler için aynı teklifin Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü ve DİLMER Müdürü'ne de yapıldığını öğrendim. Bu konu ile ilgili ne bir yazı ne de birimlere gönderilen bir protokol söz konusudur. Bu öğrenciler için elçilik de bir ödeme yapmadı. Olayla ilgili bahsettiğim müdürlerin de ifadelerinin alınmasını talep ediyorum."