ÜNAL AYSAL'DAN AZİZ YILDIRIM'A YANIT İSTANBUL (A.A)

-ÜNAL AYSAL'DAN AZİZ YILDIRIM'A YANIT İSTANBUL (A.A) - 10.05.2011 - Galatasaray'ın 14 Mayıs Cumartesi günü yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısında başkan adayları arasında yer alan Ünal Aysal, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın sarı-kırmızılı kulübe ilişkin sözleri konusunda "Buna dil sürçmesi diyelim veya bilinçli diyelim. Benim için hiç önemli değil. Bizim tarzımız, Galatasaray'ın tarzı daha olgun, daha dostane, daha uzlaşıcı bir tarzdır" dedi. Galatasaray Adası'nda düzenlenen toplantıda üyelere planlarını aktaran Ünal Aysal, yönetim listesine aldığı isimleri tek tek podyuma davet ederek, takdim etti. "Dünden bahsetmeyeceğim çünkü bizim görevimiz dünü yargılamak değil, geleceği inşa etmektir" cümleleriyle üyelere seslenen Aysal, şöyle devam etti: "Bizler birer Galatasaraylı olarak vizyoner ve netice odaklı bir kültürde yetiştik. Bu kültür, bu vizyoner bakış, bize gurur dolu, şanlı bir tarih armağan etti. Türkiye'de başka hiçbir kulübün sahip olmadığı başarıları getirdi bize. İmkansızları gerçekleştirmemizi sağladı. Sadece biz Galatasaraylıların değil, tüm Türkiye'nin öz güvenini yükseltti. Bu durum bize sürekli başarıyı dikte ediyor. Sadece ulusal değil, uluslararası düzeyde başarı. Bir defa değil, bir daha, bir daha, bir daha..."  -"ÜNAL AYSAL, GALATASARAY'I TEK BAŞINA YÖNETMEYECEK"- Yönetim kurulu aday listesinde yer alan isimlere dikkati çeken Aysal, "Yönetim kurulu adaylarımıza yakından baktığınızda görebilirsiniz, her biri Galatasaray'ın çok yönlü ihtiyaçlarına uzmanlıklarıyla, deneyimleriyle, ulusal ve uluslararası alanda çözümler üretebilecek, farklı alanların başarılı kişileri. Her biri kendi alanında liderlik vasıflarına sahip" dedi. Tek adam yönetimlerinin geride kaldığını vurgulayan Ünal Aysal, "Bilmenizi isterim ki, Galatasaray'ı Ünal Aysal tek başına yönetmeyecek. Galatasaray'ı hep birlikte yöneteceğiz. Kişilere ve özellikle tek kişiye bağlı yönetimlerin, Galatasaray gibi son derece büyük ve önemli kurumlar için mazide kaldığı inancındayım" diye konuştu.  Aysal, geleceğe dönük başarılar için kesin vaatleri olmayacağını söylerken, "Sportif alanda başarı konusunda falcılık yapmam, yapılmasını da doğru bulmam. 'Gelecek yıl şampiyonuz, önümüzdeki dönemde şu kadar kupa kazanacağız' demem, diyemem. Ama sportif başarıyı sürekli hale getirecek bir Galatasaray modelini kurmak için bu şerefli göreve talibiz" ifadelerini kullandı -"FELAKET TELLALLIĞI YAPMAYACAĞIZ"- Galatasaray'ın ekonomik dar boğazları olduğunun altını çizen Aysal, şunları söyledi: "Bu sıkıntıları yeniden erteleyerek kısa dönemde bazı başarılar elde etmek mümkün. Ama arzuladığımız sürekliliği yakalamak için sorunları ertelemek değil, köklü çözümler üretmek gerekmektedir. Banka ve piyasa borçlarının yeniden yapılandırılması, maliyetlerin düşürülmesi ivedilikle çözmemiz gereken sorunlar olarak karşımızda duruyor. Mali konularda felaket tellallığı yapmayacağımızı, sorunun aşılması için gerekli tedbirlerin düşünülmüş ve kısmen de alınmış olduğunu bilmenizi isterim. Üstelik bu çözümde Galatasaray'ı, çok kısa dönemler hariç, kişilere borçlandırmayacağımızdan, kendi varlıklarının verimli idaresiyle düzlüğe çıkaracağımızdan emin olabilirsiniz." -"SEÇİLEMESEM DE DESTEK OLACAĞIM"- Ünal Aysal, sonuç ne olursa olsun sarı-kırmızılı kulübe destek olacağının sözünü verdi. Aysal, "Kendi adıma huzurunuzda şu sözü veriyorum. Genel kurul bu şerefli görevi kime verirse versin, özellikle kısa dönemde Galatasarayımızı rahatlatmak, gerekli transferleri yapabilmek için tüm maddi ve manevi imkanlarımla en büyük destekçileri olacağım" dedi. -AZİZ YILDIRIM'A YANIT- Toplantı öncesi basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Ünal Aysal'a, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, mali genel kurul toplantısında sarı-kırmızılı kulüple ilgili sarf ettiği sözler hatırlatıldı. Aysal, Aziz Yıldırım'ın sözleriyle ilgili olarak, şöyle konuştu: "Buna dil sürçmesi diyelim veya bilinçli diyelim. Benim için hiç önemli değil. Bizim tarzımız, Galatasaray'ın tarzı daha olgun, daha dostane, daha uzlaşıcı bir tarzdır" diyen Aysal, "Diğer kulüplerle olan ilişkilerimizde de bu politikayı takip edeceğiz. Bu uzlaşıcı yapı, stadyumlara, seyircilere ve futbolculara da aksedecek. Yöneticilerin tüm Türkiye'deki kulüplere yakışan şekilde davranması ve kendilerini buna göre ayarlaması gerekir. Sporcularımızdan beklediğimiz saygıyı, iyi ilişkileri, kendi aramızda da kurmak önceliklidir."