Suriye ve Irak'ta giriştikleri kanlı eylemlerle adını duyuran İslam Devleti adlı terör örgütüne Avrupa ülkelerinden de çok sayıda cihatçının katıldığı biliniyor. Üstelik Avrupalı mücahitlerin önemli bir kısmı Hrıstiyanken Müslüman olmuş gençler. Suriye'de, Irak'ta örgüt saflarında savaşmaya gidenlerin yanı sıra, Afganistan'da, Taliban kamplarında savaş eğitimi almaya gidenler de var. Uzmanlar bir yandan bu gençleri şiddetin kucağına atan nedenleri araştırırken, diğer yandan radikal İslami örgütlere kaptırılan gençleri nasıl geri kazanacaklarına dair çalışmalar yapıyorlar.
Merkezi Almanya'nın başkenti Berlin'de bulunan Hayat adlı proje, radikalleşen gençleri geri kazanmak için çalışmalar yapıyor. Arapça kökenli Hayat adının projeye verilmesi, radikal çevrelere katılan gençlere yeniden yaşam olanağı sunma çabasıyla ilgili.
Aileler başvuruyor
Hayat projesinde görevli uzman Daniel Köhler, radikalleşen Alman gençlerini bulundukları ortamlardan çıkarıp yeniden sağlıklı çevrelerde yaşamalarına olanak sağlamak için danışmanlık hizmeti verdiklerini belirtiyor. Çocukları "Cihat uğruna" Ortadoğu'ya, Afganistan'a giden aileler, Hayat projesinde görevli danışmanlara başvurduklarında kendilerine yardım eli uzatılıyor.
Radikal İslamcıların gençleri tuzaklarına nasıl düşürdüklerini çok iyi bilen Daniel Köhler, gençleri ailelerinden koparan en can alıcı ikna metodunun "Seni ve inancını artık kendi ailen bile kabullenmeyecek. Seni uzaklaştırmaya çalışacaklar" şeklindeki sözler olduğunu belirtiyor.
İşte bu sözlerle radikal İslamcıların, gençlerle aileleri arasındaki tüm bağları koparmaya çalıştıklarını belirten Köhler, gençleri inançlarından uzaklaştırmaya çalışmak yerine, şiddet ortamından çıkmaları için ikna etmenin daha etkili olacağını belirtiyor. Bunun için izledikleri yöntemi şu sözlerle açıklıyor:
"Hz. Muhammed'in çok açık hadisleri var. 'Cennet annelerin ayakları altındadır' diyor. Eğer Müslüman olduysanız, ailenin, özellikle de annelerin önemini gözardı edemezsiniz."
Avrupa'ya örnek oldu
Proje, çalışmalarıyla başarılarını da kanıtladı. Oğulları radikal çevrelere katılarak, Afganistan ya da Ortadoğu'ya savaşmaya giden ailelerle birlikte çalışıldı. Gençlerin ailelerine yolladıkları elektronik postalar tek tek incelendi. Uzmanlar bu e-postalara yanıtları ailelelerle birlikte yazdılar. Kullanılan her sözcük için adeta kılı kırk yardılar. Sonuçta çok sayıda genç ailelerinin kendilerini inançlarından, dinlerinden, ideolojilerinden döndürmek gibi bir niyetleri olmadığını anlayarak, en azından bağlantılarını koparmadılar. Şu anda bir çoğu tehlikeli bölgeleri terk ederek evlendi, çocuk sahibi oldu.
Projenin bu başarıları Almanya dışında da duyulunca Alman ailelerinkiyle benzer sorunlar yaşayan İngiliz, Fransız, İsveçli, Kanadalı aileler Hayat'a başvurmaya başladı. Ancak Hayat, Almanya'da Alman halkının vergilerinden finanse edilen bir proje olduğundan yurtdışına hizmet vermesi mümkün değil.
Alman uzmanlar yardımcı olacak
Bu nedenle uluslararası işbirliği fikirleri gelişti. Bir çok ülkede Almanya'daki Hayat'a benzeyen danışmanlık hizmetleri verilebilmesi için altyapı hazırlanıyor. Alman uzmanların edindikleri deneyimleri diğer ülkelerdeki danışma merkezi personeliyle paylaşacaklarını ifade eden Daniel Köhler uluslararası düzeydeki çalışmalarıyla ilgili
"Bu programlar arasında yoğun bir bilgi alışverişi olacak. Kanada ve Hollanda'da durum çok iyi görünüyor. Önümüzdeki aylarda buralarda merkezler açılacak" diye konuştu.