Gençlerbirliği Teknik Direktörü Ümit Özat, Spor Toto Süper Lig'de yarın deplasmanda yapacakları Galatasaray maçına ilişkin, her müsabakanın kendisine özgü bir öyküsünün olduğunu, antrenörlerin bu karşılaşmaları önce kafasında yaşadığını söyledi. Özat, "Galatasaray'da Bruma yok, Rodrigues var. Diğeri yok, Podolski var. Eren'i yok, Sinan'ı var. Yani var oğlu var" dedi. "Ben gizli bir seyirci baskısının olduğuna inanıyorum" diyen Özat, "Seyircimizden, oluşturduğu sinerjiden çok memnunum. Az da olsa o kadar memnunum ki onların oradaki yürekleri, o beraberlikleri bana göre 20 bin kişiye de bedel" diye konuştu.
Habertürk'te yer alan habere göre, Özat, Galatasaray maçına çıkacak kadroyu henüz belirlemediğini belirtti. Kazanan takımın bozulmayacağı, kaybeden ekibin bozulacağına yönelik bir kuralın bulunmadığını anlatan Özat, "Her maçın ayrı bir öyküsü, hikayesi var. Antrenör kafasında yaşar ve değerlendirir. Ben hep, girenin çıkanın fark etmediği bir takım oluşturmak istemiştim" diye konuştu.
Galatasaray'a karşı sergileyecekleri oyun planını çalıştıklarını dile getiren Özat, sarı-kırmızılı takım için "Yeni bir yapılanma içine girdiler. Kim ne dersin eskisinden daha diri, daha kompakt, mücadeleci oynayan, haddim olmayarak, Riekerink dönemine göre daha takım halinde duran bir ekip haline geliyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Sarı-kırmızılı ekibin teknik direktörü Igor Tudor'un yıllarca İtalya'da futbol oynadığına, bilgi ve birikimlerini yeni ekibine aktardığına vurgu yapan Özat, "Onlar da geçiş süreci yaşıyor ama ne derseniz deyin Galatasaray'dan hangi futbolcuyu verirseniz Anadolu takımları almaz, hangisi 'almam' der." şeklinde görüşlerini aktardı.
"Var oğlu var"
Galatasaray'da Hollandalı Wesley Sneijder'in oynamama olasılığının kendileri için avantaj gibi görünmesine dikkati çeken genç teknik adam, "Bruma yok, Rodrigues var. Diğeri yok, Podolski var. Eren'i yok, Sinan'ı var. Yani var oğlu var. Selçuk'u var, Tolga Ciğerci var. Bu ülke için bunlar az oyuncular değil." ifadelerini kullandı.
Sarı-kırmızılı ekibe karşı iyi mücadele edeceklerini vurgulayan Ümit Özat, "Bunun dışına çıktığımızda, takım olmaktan çıktığımızı oyuncularımız da biliyor. Kazanmak, kaybetmek futbolda var. Elbette kazanmak için gidiyoruz. Dış sahada kaybetmemenin değerini de biliyoruz." diye konuştu.
"Gizli seyirci baskısı"
Kırmızı-siyahlı takımda göreve başladıktan sonra Ankara'da yenilgi yüzü görmeyen Ümit Özat, başkentte az sayıda taraftar önünde oynadıklarını ancak takımın üzerinde gizli bir seyirci baskısı hissettiklerini söyledi.
Gençlerbirliği taraftarının Ankara 19 Mayıs Stadı'nda takıma desteğinden memnun olduğunu anlatan Özat, şunları kaydetti:
"Ben gizli bir seyirci baskısının olduğuna inanıyorum. Belki de bizim üzerimizde var. Seyircimizden, oluşturduğu sinerjiden çok memnunum. Az da olsa o kadar memnunum ki onların oradaki yürekleri, o beraberlikleri bana göre 20 bin kişiye de bedel. Her şeylerinde bir anlam, mesaj var. O sinerji benim için çok önemli. Çoğunluğu temiz insan. Gençlerbirliği onlar için çok başka bir anlam ifade ediyor. Üniversiteli taraftarlarımız var. Oraya gelip insan gibi maçını izleyip gitmek herkesin yapacağı şey değil. Bu yönden çok memnunum. Kötü oynadığımız da oldu. Ufak tefek sesler çıkacak ama Allah'a şükür bugüne kadar kaşlarını bize çatmadılar. Az ama öz, bize yetiyor."