Taksim Meydanı'nda başlayan müdahalenin ardından, çevredeki mahalle ve sokaklara yayılan catışmalara uluslararası medya dehşet içinde seyrediyor. Polisin halka uyguladığı şiddet yabancı basında "Türkiye'de umutsuzluk" olarak yansıdı.
Alman Die Welt Gazetesi muhabiri Boris Kalnoky, "Hiç bu kadar umutsuz olmamıştı" diye başlık attığı yazısında İstanbul'da yaşanan Gezi olaylarını şöyle tarif etti;
"Başbakan Erdoğan göstericilere Gezi Parkı'ndan çıkmak için pazar gününe kadar zaman vermişti. Sadece birkaç saat sonra vahşi bir polis grubunu parkı 'temizletmek' ileri sürdü.
Yaralılara yardım eden isimsiz bir kişi Gezi Parkı'nın arka tarafında, Divan Otel'de polis müdahalesinden kaçanlar ve yaralılar bir kurtuluş yolu arıyor. Parkın etrafında üç kişi var, tam ortadaki metro istasyonun yakınlarında ise başka bir kişi. Bunu neden mi yapıyor?" Çünkü bu bizim gençler olarak son şansımız, buradaki direniş biz gençlerin tek umudu." diye cevap veriyor. Erdoğan şu anda kendine o kadar güç kattıki, bu protestolar gerçek anlamda demokrasi ve özgürlük için son umut."
New York Times:
New York Times Gazetesi muhabiri Tim Arango "Polis protestocuların üstüne fırtına gibi esti" başlıklı yazısında şunları söyledi;
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün yaptığı mitingde de bir kez daha azarlayarak ve tehditkâr bir karşılık verdi. Gezi protestolarının onsekizinci gününün akşamında, çevik kuvvet Park'ın üzerinde fırtına gibi esti. Eylemcilerin kurduğu "çadır kent"te sadece sembolik bir çadır kalmıştı ama polis yine de üzerlerine TOMA'lar ve göz yaşartıcı gazlarla saldırdı. Bu arada hükümet protestoların uluslarası bir komplo olduğunu ve marjinal gruplar tarafından provoke edildiğini yineledi."
İngiliz Guardian Gazetesi:
Yüzlerce çevik kuvvet polisi buldozerlerle beraber aktivistlerin üzerine doğru harekete geçt, bir çok kişiyi yaraladı. Göstericiler gâfil avlandı. Polis gaz bombası ve plastik mermilerle saldırıya geçti ve protestocular her tarafa savruldu.
Birçok çocuk ve turistte bu taaruzun ortasında kaldı, çok sayıda yaralı var. Polisin Kısa sürede parkın kontrolünü ele geçirmesinin hemen ardından binlerce eylemci ve polis arasında çatışmalar çıktı. Bu çatışmalar sonraki dört saat boyunca Taksim Meydanı'na bağlanan sokaklarda sürdü. Protestocular sığındıkları Cafê ve Otellerde de saldırı altında kaldı. Yüzlerce insan Divan Otel'e kaçarken, poliste bu otele saldırılarda bulundu.
O sırada orada bulunan İngiliz Ulusal Öğretmenler Sendikası yönetim kurulu üyesi Martin Powell-Davies olanları muhabire anlattı: "Orada ünlü bir müzisyenin konseri vardı ve yüzlerce insan bir festival atmosferine kapılmıştı. Aniden her yandan polisler TOMA'lar ve gazlarla saldırdı. Bunun üzerine iktidar karşıtı sloganlar atılmaya başlandı, polis tekrar müdahale etti. Bu sırada yüzlerce insan evlerinden sokaklara aktı, iktidar karşıtı protestolarla sokaklar inlemeye başladı" diye konuştu.