Küresel finansal krizin etkilerinin Avrupa'da da ciddi biçimde hissedilmeye başlanması ve birçok bankanın mali sıkıntıyla karşı karşıya kalması bugün Avrupa borsalarında hızla düşüşlere neden oldu.
Avrupa’nın en büyük 300 şirketini kapsayan “FTSEurofirst 300” endeksi yüzde 4.15 değer yitirirken, Londra'dan Almanya'ya, Fransa'dan İtalya'ya kadar bütün büyük borsalarda yüzde 5'e varan kayıplar izleniyor.
Öte yandan küresel kriz ve petrol fiyatlarındaki düşüşten etkilenen Rusya Borsası, yüzde 15'ten fazla düşüş yaşayınca işleme kapatıldı. Bu inişin, borsanın son 10 yıl içinde yaşadığı en keskin düşüş olduğu kaydedildi.
Rusya borsası yine kapatıldı
Avrupa borsalarında en çok bankacılık ve enerji değer kaybetti
Uluslararası piyasalarda bugün ABD doları, Japon yeni hariç önemli para birimleri karşısında değer kazandı.
Londra Menkul Kıymetler Borsasında FTSE 100 Endeksi şu sıralar yüzde 5,46 değer kaybederek 4.708,54 puana indi.
Almanya'da borsanın temel göstergesi DAX Endeksi de yüzde 5,64 azalarak 5.470,31 puana gerilerken, Fransa'da CAC 40 Endeksi ise yüzde 5,89 kaybederek 3.840,57 puan oldu.
Borsaların değer kaybetmesinden en fazla bankacılık ve enerji sektörü zarar gördü.
Dexia bankasının hisseleri yüzde 20, Credit Agricole'nin yüzde 10,4, BNP Paribas'ın yüzde 4,5, Societe Generale'ın yüzde 8,8, Commerzbank'ın yüzde 13, HBOS'nin yüzde 15, Lloyds'un yüzde 9, Almanya'da tutsat kredisi sağlayıcısı Hypo Real Estate bankasının yüzde 26, sermaye artırmayı planladığını açıklayan İtalya'nın ikinci büyük bankası UniCredit'in yüzde 4 geriledi.
Petrol fiyatının 90 dolara gerilemesi nedeniyle enerji şirketleri Total, ENI, BP ve Shell'in hisseleri yüzde 5,2 ila 6,9 düştü.
Madencilik alanında faaliyet gösteren şirketlerden Eurasian Natural Resources'ın hisseleri yüzde 15,3, Anglo American, Antofagasta, Kazakhmys, Rio Tinto, Vedanta Resources ve Xstrata'nın hisseleri de yüzde 8,6 ile 18 değer kaybetti.
Petrol fiyatları 90 dolara indi
Bu arada küresel finansal krizin petrol talebinde keskin düşüşe yol açacağı beklentisi uluslararası piyasalarda ham petrolün varil fiyatının 90 dolara gerilemesine yol açtı.
ABD ham petrolünün varil fiyatı kasım ayı teslimi 3,85 dolar düşerek 90,03 dolara, Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 3,44 dolar azalarak 86,81 dolara geriledi.
ABD ham petrolünün varil fiyatı bir ara 89,07 dolara inerek Şubat 2007'den bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşti.
ABD ham petrolünün varil fiyatı, 147,27 dolarla tüm zamanların en yüksek değerini gördüğü 11 Temmuz'dan bu yana yaklaşık yüzde 40 değer kaybetti.
Fortis Türkiye'nin sahibi Fransız bankası oldu
Fortis'in Belçika ve Lüksemburg birimleri de Fransa'nın en büyük bankası BNP Paribas'nın oldu. Fransa'nın en büyük bankası BNP Paribas’nın, Fortis'in tüm bankacılık birimleriyle Belçika'daki sigorta faaliyeti için 9 milyar Euro’su hisse senedi ve 5,5 milyar Euro’su nakit olmak üzere toplam 14,5 milyar Euro ödeyeceği kaydedildi.
Fortis Türkiye’den yapılan yazılı açıklamada, bu satışın Türkiye operasyonlarını olumlu etkileyeceği belirtilirken, "Fortis Bank Belçika, yeni hissedarları BNP Paribas ve Belçika Devleti ile çok daha kuvvetli bir hale gelmiştir. Fortis Türkiye ise bu yeni ortaklık yapısı ile müşterilerine yönelik sorumluluklarını yerine getirmek ve büyümesini sürdürmek yolunda daha da büyük bir desteğe sahip olmuştur" denildi.
Fortis Türkiye'nin, BDDK'nın koyduğu kural ve yönetmelikler doğrultusunda yürüttüğü faaliyetlerini olağan şekilde sürdürdüğü ifade edildi.
Fortis'e 14,5 milyar Euro
Fortis Türkiye'nin sahibi Fransız bankası
Alman hükümeti bir mortgage bankasını kurtardı
Küresel finansal krizin etkileri Avrupa’da kendini göstermeye devam ederken Finans piyasalarında depremden endişe eden Alman hükümeti bugün iflasın eşiğindeki Hypo Real Estate’i ikinci kez batmaktan kurtardığını açıkladı. Ülkenin en büyük üçüncü mortgage kredisi veren bankası Hypo için 15 milyar Euro’luk ek güvence sağlanırken, mali kurtarma operasyonunun maliyeti 50 milyar Euro’ya çıktı.
Başbakan Angela Merkel ve Maliye Bakanı Peer Steinbrück’ün başkanlık ettiği dün yapılan görüşmeler sonrasında, emlak kredi kuruluşlarından Hypo Real Estate’i kurtaracak yeni bir paket üzerinde anlaşmaya varıldı.
Alman Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Karşılıklı olarak varılan anlaşmayla, Hypo Real Estate istikrara kavuşacak ve Almanya’da finans piyasası güçlenmiş olacaktır” denildi.
Almanya da batık bankasını kurtarıyor
Hypo Real Estate yine kurtarıldı
Dünya parasını nakitte tutuyor
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) bankacılık raporu, AIG’nin battığı, Hallifax’ın son anda kurtulduğu, Fortis’in batış sinyali verdiği üç günde nakde çok büyük bir para kaçışı olduğunu ortaya koydu
BDDK tarafından hazırlanan günlük bankacılık sektör raporu, sıcak paranın tahvil ve bonodan kaçarak risksiz likit varlıklara demir attığını gösterdi.
24 Eylül tarihli bankacılık sektör raporuna göre AIG’nin batması ve ABD Merkez Bankası FED’in sigorta devine el koymasının ardından 17 Eylül ile 19 Eylül arasındaki üç gün içerisinde tahvil ve bonodan kaçan para 6 milyar 758 milyon bulurken, aynı dönemde soluğu repoda alan ve tahvil-bono portföylerinden çözülen paranın büyüklüğü 7 milyar 670 milyon YTL’ye ulaştı. 17 Eylül tarihinde 92.5 milyar dolar büyüklüğünde olan bankaların tahvil ve bono portföyü 19 Eylül tarihine gelindiğinde 85.9 milyar dolara geriledi.
Mevduat da eridi
Paranın kaçtığı tek yatırım aracı tahvil ve bono değildi. Piyasaları altüst eden ve son finansal krizin hızlanmasına neden olan 17-19 Eylül arasındaki üç gün içinde, dünyada uzun vadeli tüm yatırım araçlarından kaçış yaşandı. 17 Eylül tarihinde 338 milyar dolar olan mevduat ve fon toplamı, üç günde 331 milyar dolara kadar geriledi. Mevduat ve fonlarda gerçekleşen bu 6.8 milyar dolarlık erimede en büyük payı ise vadeli mevduat ve katılım bankalarında tutulan katılım hesaplarından yaşanan para çıkışı oluşturdu. Vadeli mevduat ve katılım hesaplarından üç gün içerisinde kaçan para 5 milyar doları buldu.
Aynı dönemde bireysel yatırımcılar kadar kurumsal yatırımcıların da yaşadığı tedirginlik dikkat çekiciydi. Ticari mevduatlarda yaşanan küçülme 3.8 milyar doları geçti. Ticari mevduattaki bu kaçışın kaynağı ise YTL bazlıydı. Yabancı para bazlı ticari mevduat aynı dönemde 69 milyon dolar artış gösterdi.
Güvenli liman
Tahvil-bono portföylerini boşaltan ve vadeli mevduattan kaçan bu paranın sığındığı liman ise gecelik repo piyasası oldu. Bankalar bile tahvil-bono portföylerinin bir bölümünü boşaltıp gecelik piyasada daha aktif işlemler yapmaya başladılar. Bankaların nakit değerler ve Merkez Bankası paralarının büyüklüğü 17-19 Eylül arasında 5 milyar 794 milyon dolar arttı.
Kamu borçlanma senetlerinden kaçan 6.6 milyar dolara karşı, repo işlemlerine konu menkul kıymetlere giren para miktarı 3 milar 959 milyon doları buldu. Aynı dönemde bankaların repo işlemlerinden sağladığı fonların büyüklüğü de 3.8 milyar doları geçti.
Bu dönem içerisinde tahvil ve bonoda gerçekleşen kaçısı gösterge bono ve tahvil faizleri de doğruluyor. 17 Eylül tarihinde yüzde 19.21 seviyesinde bulunan gösterge bono faizi, 18 Eylül tarihinde yüzde 19.91 seviyesine kadar yükselmiş, 19 Eylül’de ise ABD’de kurtarma pakedinin hazırlandığı haberinin gelmesiyle tekrar yüzde 19.20 seviyesine gerilemişti.
Piyasalar ipten döndü
17-19 Eylül arasındaki üç gün global piyasalarda ve Türkiye’de büyük çalkantıların yaşandığı bir dönem olmuştu. AIG, finansal darboğazı aşamayarak iflasını istemiş, FED AIG’ye el koyarak bugün bile hala tartışılan bir devletleştirme operasyonuna o üç gün içinde imza atmıştı. Aynı dönemde İngiltere’nin en büyük bankacılık gruplarından biri olan Halifax batmamak için çareyi en büyük rakibi Lloyd TSB’nin satın alma teklifini kabul etmekte bulmuş, Belçika’nın dev bankalarından Fortis, ezeli rakibi KBC’yi finansal durumu hakkında olumsuz bilgiler içeren elektronik postalar göndererek zor duruma düşürmekle suçlamış, yetkili kurumlar elektronik posta hakkında soruşturma başlatmıştı. ABD’nin batıklara sahip çıkmak için Hazina Bakanlığı ve FED koordinasyonuyla hazırladığı kurtarma planı gün yüzüne çıkmış, bu defa Morgan Stanley’nin de batmak üzere olduğu dedikoduları ağırlık kazanmaya başlamıştı.
17 Eylül’de yüzde 19.21 olan gösterge bono faizi, 18 Eylül tarihinde yüzde 19.91 seviyesine kadar yükselmiş, 19 Eylül’de ise ABD’deki kurtarma paketi haberiyle tekrar yüzde 19.20 seviyesine gerilemişti. AIG’nin battığına yönelik açıklamayla birlikte İMKB, iki günde yüzde 8’i aşan bir düşüş yaşamış, kurtarma paketi 19 Eylül’de İMKB’nin bir günde tarihinin en hızlı yükselişini gerçekleştirmesini sağlamıştı.