T24 Dış Haberler
Suriye’nin kıyı bölgelerinde çoğu Alevi azınlıktan yüzlerce sivilin öldürülmesiyle ilgili açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Direktörü Heba Morayef, yetkililere, ulusal ve uluslararası bağımsız soruşturmacıların da veri toplayabilmesi için Suriye’ye erişime izin verilmesi çağrısında bulundu.
Morayef, “Bu korkunç olaylar bir kez daha, Suriye yetkililerinin Suriye’deki ağır ihlallerden etkilenen tüm kişiler için hakikat, adalet ve onarımı sağlamak adına acilen kapsamlı adımlar atmaları gerektiğinin altını çizmektedir” diye konuştu.
Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Direktörü Heba Morayef, Suriye’nin kıyı bölgelerinde çoğu Alevi azınlıktan yüzlerce sivilin öldürüldüğü haberleri üzerine yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Yetkililer, süregelen veya gelecekteki tüm çatışmalarda sivillerin korunmasını sağlamak ve başka hukuk dışı öldürmeleri ve diğer ihlalleri engellemek için hızla harekete geçmelidir. Kararlılıkla harekete geçme, bağımsız, tarafsız ve etkili soruşturmalar yürütme ve suçların faillerini adalet önüne çıkarma başarısızlığı, insanları cezasızlıkla öldürebileceklerini düşünenleri daha da cesaretlendirecektir. Suriye hükümeti, uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerinin yanı sıra Suriye’de yaşayan herkesin insan haklarını korumakla da yükümlüdür. Yetkililer, hiçbir kişinin veya grubun varsayılan siyasi yakınlığı temelinde hedef alınmamasını sağlamak da dahil, tüm Suriyelilerin eşit haklarını mutlak surette korumak için açık ve net adımlar atmalıdır."
Geçmişte maruz kalınan katliam döngülerini hatırlatıyor
Morayef, "Suriye’nin kıyı bölgelerinden gelen, sokaklardaki cansız bedenleri ve yakınlarını kaybeden yaslı aileleri gösteren tüyler ürpertici görüntüler, Suriyelilerin geçmişte maruz kaldığı katliam döngülerini hazin bir biçimde hatırlatmakta ve sekter gerilimleri kışkırtma ve başka ölümcül şiddet olaylarını körükleme riski taşımaktadır. Suriyeliler, adalet ve onura dayalı bir geleceği hak ettikleri halde toplumlar bir kez daha akıl almaz kayıplar yaşamak zorunda bırakılıyor. Hükümet, bağımsız bir veri toplama ve soruşturma komitesi kurulduğunu duyurdu ve sorumluları yargıya sevk etme sözü verdi ancak bu sürecin tamamen şeffaf olması ve uluslararası standartlara uygun şekilde yürütülmesi elzemdir. Komite, 30 gün içinde Devlet Başkanı’na rapor sunmakla görevlendirildi; bununla birlikte bulgular kamuya açıklanmalıdır. Açıklık olmadan; etkilenenlerin ve daha geniş anlamda kamuoyunun, soruşturmaların güvenilir ve dikkatli bir biçimde yürütüldüğüne güvenmek için hiçbir sebebi olmayacak. Devlet Başkanı Ahmed Şara’nın faillerden "tam bir kararlılıkla ve müsamaha olmadan" hesap sorma sözü, adalet etkilenenlerin katılımına öncelik veren, insanların haklarını koruyan ve sorumlu her kim olursa olsun tarafsız kalan bir şekilde sağlanmadığı sürece pek bir anlam ifade etmeyecektir.” ifadelerini kullandı.
“Bir daha asla” sözü gerçekliğe dönüştürülmeli
“Yetkililer, hükümetin başlattığı soruşturmaya ek olarak, ulusal ve uluslararası bağımsız soruşturmacıların kendi veri toplama çalışmalarını yürütebilmeleri için ülkenin kıyı bölgeleri de dahil Suriye’ye erişimine izin vermelidir” diyen Morayef, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Bu korkunç olaylar bir kez daha, Suriye yetkililerinin Suriye’deki ağır ihlallerden etkilenen tüm kişiler için hakikat, adalet ve onarımı sağlamak adına acilen kapsamlı adımlar atmaları gerektiğinin altını çizmektedir. Nihayetinde hakikat, adalet ve onarımın tesisi hem ihlallerden etkilenenlerin maruz kaldığı zararın telafi edilmesini hem de ‘bir daha asla’ sözünün gerçekten ‘bir daha asla’ anlamına gelmesini sağlamayı gerektirir.”
Ne olmuştu?
Kasım 2024’te Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve bağlı silahlı gruplar, Halep vilayetinin ele geçirilmesiyle sonuçlanan bir askeri saldırı başlattı. 8 Aralık itibariyle silahlı muhalif gruplar Şam’ı ele geçirdi ve Devlet Başkanı Beşar Esad ülkeden kaçtı.
29 Ocak 2025’te, Suriye Askeri Operasyon Dairesi, HTŞ’nin eski lideri Ahmed Şara’yı geçiş süreci boyunca devlet başkanı olarak atadı. Aynı gün, geçiş süreci yetkilileri, tüm askeri yapıların lağvedildiğini ve devlet kurumlarına entegre edildiğini açıkladı.
6 Mart 2025’te, eski Esad hükümetine bağlı silahlı kişiler Lazkiye’de Suriye devlet güvelik kuvvetlerine saldırı düzenledi. Buna yanıt olarak hükümet yanlısı milislerin desteklediği Suriye yetkilileri ise karşı saldırı başlattı.
Yerel kaynaklara göre daha sonra gerilim artarak birçok bölgede bir dizi saldırı gerçekleştirildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, 10 Mart itibariyle çoğu Alevi olan 973’ün üzerinde sivilin öldürüldüğünü bildirdi.
Uluslararası insancıl hukuk, Suriye’de çatışmalara katılan tüm tarafları bağlamaktadır. Mevcut durumda Ahmed Şara’nın başında bulunduğu Suriye hükümeti de uluslararası insan hakları hukuku kapsamında Suriye’de yaşayan herkese karşı yükümlüdür.