Uluslararası Af Örgütü, 1074 gündür tutuklu olan ve düzenlenen yeni iddianameyle hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıla kadar hapis cezası istenen iş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması için Türkiye'ye çağrı yaptı.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sivil toplum lideri Osman Kavala hakkında düzenlenen yeni iddianameyi kabul etmesinin ardından Uluslararası Af Örgütü bir açıklama yayımladı.
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölgesel Ofis Direktörü Nils Muiznieks tarafından yapılan açıklamada yargılama süreci 'utanç veric'i olarak nitelendirilirken, Türkiye’ye Osman Kavala’yı serbest bırakma ve adaleti sağlama çağrısı yapıldı. Af Örgütü adına Muiznieks tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Yaklaşık üç yıldır cezaevinde tutulan Osman Kavala’ya şimdi de başka bir temelsiz ‘casusluk’ suçlaması yöneltiliyor. Osman Kavala, bu yeni iddianamedeki ‘casusluk’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ve 20 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya. Kafkavari tabiri aşırı kullanılan bir klişe haline gelmiş olsa da Osman Kavala’nın durumu için kaygı verici ölçüde uygun bir tabir.
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi geçen aralık ayında verdiği kararla Osman Kavala’nın uzun süreli tutukluluğunun hukuka aykırı olduğuna ve ‘art niyet’ taşıdığına hükmetti. Buna rağmen Türkiye, bu bağlayıcı kararı uygulayarak, Kavala’yı serbest bırakmayı reddediyor.
“Bir kez daha, Türkiye’yi, Osman Kavala’yı cezaevinden serbest bırakarak, intikam amacı taşıdığı açıkça görülen suçlamaları düşürmesi çağrısı yapıyoruz ve Türkiye’yi Kavala’nın maruz kaldığı bu utanç verici adaletsizliğe son vermeye çağırıyoruz.”
Ne olmuştu?
Kavala hakkındaki 64 sayfalık yeni iddianame, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’ye AİHM kararına uyarak Osman Kavala’yı serbest bırakma çağrısında bulunduğu toplantıdan bir hafta sonra kabul edildi.
Anayasa Mahkemesi 29 Eylül’de Kavala hakkında hazırlanan yeni iddianamenin bekleneceğini belirterek, Kavala’nın bireysel başvurusunun görüşülmesini ertelediğini açıkladı. Anayasa Mahkemesi’nin Kavala’nın bireysel başvurusunu hangi tarihte görüşeceği ise bilinmiyor.
Yeni iddianame, Osman Kavala’nın kültürel projeleri içeren sivil toplum girişimlerini ve Türkiye içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği seyahatlerin ayrıntılarını, iki suçlamaya ‘kanıt’ olarak gösteriyor. Kavala’nın Gezi Parkı Davası’nda yargılanmış olmasına ise bu davadaki tüm suçlamalardan Şubat 2020’de beraat ettiğini göz ardı ederek yer veriyor. İstanbul Cumhuriyet Savcısı’nın karara karşı çıkması nedeniyle dava istinaf mahkemesinde devam ediyor.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Eylül ve Ekim aylarında, Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması ve AİHM’in tespit ettiği ihlallerin olumsuz sonuçlarının ortadan kaldırılması çağrısında bulundu. Bakanlar Komitesi, “Bu nedenle, 2013’teki Gezi Parkı olaylarıyla bağlantılı olarak yöneltilen önceki suçlamalardan beraat eden başvuru sahibinin beraat kararına ilişkin itirazın ve Temmuz 2016’daki darbe girişimine katıldığı iddiasıyla yürütülen mevcut soruşturmanın, Mahkeme’nin bulguları temelinde daha fazla gecikme yaşanmadan sonuca bağlanması gerektiğinin” altını çizdi.