Covid-19 pandemisine karşın AKP’nin, MHP’nin önerileri doğrultusunda hazırladığı İnfaz Paketi, altı gün süren görüşmeler sonunda, 330 milletvekilinin katıldığı oylamada, 51 ret oyuna karşılık, 279 kabul oyuyla TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. 100 bin mahpusun erken tahliye edilmesini sağlayacak olan fakat tahliyesi değerlendirilmesi gereken birçok kişiyi kapsamadığı gerekçesiyle eleştirilen kanunda ilgili Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanyacısı Milena Buyum, hükûmete yalnızca barışçıl düşüncelerini açıkladığı için cezaevinde tutulanları serbest bırakma çağrısında bulundu. Buyum, "Yapılan değişiklikler suçsuz ve hastalığa karşı savunmasız mahpusları Covid-19 tehlikesi altında bırakıyor" dedi.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanyacısı Milena Buyum şunları söyledi:
“Türkiye’nin cezaevlerinde uzun süredir devam eden aşırı kalabalıklığı azaltmaya yönelik her türlü adımı memnuniyetle karşılıyoruz; fakat sadece alternatif bir tedbir olmadığı zaman başvurulması gereken tutuklu yargılama nedeniyle cezaevinde bulunan on binlerce kişinin durumunun tahliye edilmek üzere değerlendirilmeyecek olması derin bir hayal kırıklığı yaratıyor.
Türkiye’nin aşırı derece geniş terörle mücadele yasaları kapsamında adil olmayan yargılamalar sonucunda haklarında hüküm verilen kişiler şimdi de bu ölümcül hastalığa yakalanma ihtimaline mahkûm ediliyor.”
Türkiye'nin aşırı kalabalık cezaevleri, ciddi bir hijyen eksikliğinden dolayı özellikle risk grubundaki mahkum veya tutuklu mahpuslar için tehlike arz ediyor. Yeni tedbirler, tutuklu yargılanan, yani herhangi bir suçtan hüküm giymemiş kişiler; gazeteciler, avukatlar, siyasi aktivistler ve insan hakları aktivistleri dahil olmak üzere sadece konuştukları için aşırı geniş terörle mücadele yasaları kapsamında hüküm giymiş kişiler; hatta ileri yaş veya sağlık problemleri nedeniyle yüksek risk altında olan terörle mücadele yasaları kapsamında mahkum edilmiş kişiler de dahil olmak üzere bazı mahpusların serbest bırakılmasına izin vermiyor.
Milena Buyum sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Türkiye hükümeti doğru olanı yapmalı ve yalnızca barışçıl düşüncelerini açıkladığı için cezaevinde tutulan herkesi serbest bırakmalıdır.
Ayrıca yetkililer, tutuklu yargılanan kişiler ile yaşı veya sağlık sorunları nedeniyle özellikle risk altında bulunan mahpusları hangi suçtan mahkum edildiği ve cezaevine gönderildiğine bakılmaksızın tahliye etmeyi ciddi şekilde değerlendirmelidir.”
GelişmelerUzun zamandır beklenen yargı paketi nihayet 31 Mart'ta TBMM’ye getirildi. 2 ve 3 Nisan'da Adalet Komisyonu’nda değerlendirilen paket, kapsamını genişletecek önemli bir değişiklik yapılmaksızın kabul edildi. Devlete karşı işlenen suçlar, cinayet, cinsel ve uyuşturucu ile bağlantılı bazı suçlar ve terörle mücadele yasaları kapsamında mahkûm edilmiş olanlar hariç hükümlüler haklarında verilen cezanın yarısını cezaevinde geçirecekler. Bazı hükümlüler, cezasının uzunluğuna ve durumunun hassasiyetine bağlı olarak erken tahliye edilecek veya cezasını ev hapsinde tamamlayacak. Bunlar arasında 65 yaşından büyükler, küçük çocukları olan kadınlar ve ciddi hastalığı olan mahkûmlar bulunuyor. Zaten açık bir cezaevinde bulunanlar, mayıs ayı sonuna kadar ev hapsinde kalmak şartıyla tahliye edilebilecekler. Salgının devam etmesi durumunda ev hapsi uygulaması iki kere iki ay daha uzatılabilecek. Çok sayıda uluslararası insan hakları kuruluşu Türkiye’ye yasa kapsamı dışında bırakılan mahpusların da tahliye edilmesini sağlama çağrısında bulundu. İnsan hakları ve ifade özgürlüğü alanında çalışmalar yürüten 27 sivil toplum örgütü ortak bir açıklama yayımladı; ayrıca Türkiye’den ve diğer ülkelerden on binlerce kişi, değişiklik teklifinin kapsamının genişletilmesi için Adalet Bakanlığı’na yönelik başlatılan imza kampanyasına katıldı. |