Ukraynalılar aslında 2014 yılından bu yana savaş olasılığıyla veya gerçeğiyle iç içe yaşıyor. O sene ayrılıkçılar Ukrayna'nın doğusunda kontrolü ele geçirmiş ve Rusya Kırım'ı ilhak etmişti.
Son zamanlarda ülkenin karşı karşıya bulunduğu savaş tehdidi, Rusya'nın sınırdaki büyük askeri yığınağı ile yeniden gündemde.
BBC savaşın gölgesinde yaşayan üç Ukraynalıya, korkular ve gerilimle nasıl baş ettiklerini sordu.
Valentina: 'Stresle baş etmek için dansediyorum'
Normal olarak kış sonu ve bahara doğru Valentina'nın en çok çalıştığı zamanlar. ValenDans adlı stüdyosuna gelen bir çok müşterisi yıllardır havanın yavaş yavaş ısınmaya başladığı bu dönemlerde iyileştirici özelliği olan egzersizlere ve dans kurslarına ilgi gösteriyor.
Fakat bu yıl farklı. Rusya'nın işgali ihtimali bir çok insanın fiziksel ve duygusal iyileşme ve gelişme konularını düşünmekten alıkoymuş. Valentina yine de stresle baş etmek için fiziksel egzersizlere yönelen birileri olduğunu söylüyor ama insanlar çoğunlukla ellerindeki parayı, muhtemel zor günler için bir kenara koymayı tercih ediyor.
Bir de şu an çok gergin olan durum ve belirsizlikler yüzünden bir kaç haftalık plan yapmak da çok zor.
Valentina'nın da acil durumlar için bir B planı var. Eğer en kötü ihtimal gerçek olur ve Ukrayna başkenti doğrudan saldırıya uğrarsa, ülkenin batısında, Rusya'dan yüzlerce kilometre uzaktaki bir bölgede yaşayan annesi ve babasının yanına yerleşmeyi düşünüyor.
Fakat şu anda olumlu düşünmeye ve günlük hayatını sürdürmeye çalışıyor.
"Dans ve egzersiz, endişeleri yatıştırmaya yardımcı oluyor" diyor.
"Daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Müşterilerimin şu anda bunca baskı altında buna her zamankinden daha fazla ihtiyacı var."
Ruslan: 'İşimin yönünü değiştiriyorum'
45 yaşındaki Ruslan Beliayev, ticari amaçlı insanı hava araçları (İHA) kiralayan, havacılık şovları organize eden ve ulaşılması güç yerlere bu araçlarla reklam panoları yerleştiren Dronarium adlı şirketin yöneticisi.
En çok ses getiren projelerinden biri 2020 yılının Haziran ayında Onur Haftası sırasında Kiev semalarında LGBT sembolü gökkuşağı bayrağını uçurup dalgalandırmak olmuş.
Kiev'in Anavatan Anıtı da dahil önemli bir çok önemli sembolik yapı üzerinde dalgalanan bayrak Ukrayna medyasında çok geniş yer tutmuştu.
Ticari amaçlı hava aracı kullanımı iyi gelir getiriyordu ama önce Covid salgını sonra da Rusya ile yaşanan gerginlik nedeniyle işler kesatlaştı.
Ruslan henüz işini sürdüremez duruma düşmüş değil ama işlerin yönünü değiştirmeye karar vermiş.
Personelinden iki kişi Ukrayna'nın doğusunda savaşmış eski askerler. Bir öneri getirmişler.
"İnsansız araçlarımızın niteliklerini değiştirebileceğimizi söylediler. Bazı İHA'larda özel kameralar, diğerlerinde termal kameralar var. Bunları istihbarat amaçlı kullanabiliriz" diyor.
Ruslan'ın şirketi şimdi Ukrayna ordusuna bağlı gönüllü askeri güçlerle ortak bir proje geliştiriyor. Bu işbirliği sayesinde mali zorluklarını aşacak ama başka kaygıları var.
Hala gelecekten ve bir Rus işgali ihtimalinden endişe ediyor ve karısıyla 7 ve 11 yaşlarındaki iki çocuğunu uzak bir yerlere göndermeye hazırlanıyor.
"Kiev Rus füzelerinin menzilinde. O yüzden burada kalmak güvenli değil. Bu yüzden eşimle çocukları yurt dışındaki akrabaların yanına göndereceğim" diyor.
Natalya: Günden güne yaşıyoruz
Natalya Sad 35 yaşında ve uluslararası ilişkiler eğitimi var. Ukrayna devletinin savunma sanayi şirketi olan Ukroboronprom'da iletişim görevlisi olarak çalışıyor.
Yakınlarda gerginlikler tırmandıkça o da savunma alanına nasıl daha da fazla odaklanabileceğini düşünmeye başlamış.
"Makinalı tüfek taşıyacak halim yok. O konuda fazla işe yarayacağımı sanmam" diyor.
Fakat gördüğü eğitim ve tecrübesiyle iyi bir savunma stratejisti olabileceğine inanıyor ve bu hayalini gerçekleştirebilmek için Ulusal Savunma Üniversitesi'nin iki yıllık lisans üstü eğitim programına başvurmuş.
Bunu yapabilmek için işini bırakması da gerekmeyecek, hafta sonları eğitimine vakit ayırabilecek.
Natalya, Rusya Ukrayna'yı yakın bir zamanda işgale girişmese dahi bu tehdidin süreceğini düşünüyor.
Ukrayna savunma sanayiinin gelişmesi, modernleşmesi gerektiğini söylüyor.
"Bu küresel bir mesele. Bir ülke dünya haritasını yeniden çizmek istiyor ve dünyanın buna direnmesi lazım" diyor.
Fakat mevcut kriz hayatını nasıl etkiliyor?
"Hiç bir şeyden geri durmuyorum. Hayatımı normal akışında sürdürüyorum" diyor.
"Arkadaşlarım bankadaki paralarını çekmek gerekip gerekmediğini düşünüyorlar. Ben öyle düşünmüyorum. Araba alabilmek için düzenli tasarruf etmeyi sürdürüyorum. Evimi de yeniden dekore etmek istiyorum"
Bir çok Ukraynalı gibi Natalya da ne olursa olsun panikten kaçınmak gerektiğini vurguluyor.
"Bu tehditle yaşarken şunu farkettim: Hayatınızı burada ve şu anda yaşamaya devam etmek önemli. Bir günden bir güne yaşanacak."