Rusya ile kurduğu yakın ilişkilerle tanınan eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder döneminde 2001 yılında başlatılan St. Petersburg diyalog sürecinin 14'üncü toplantıları Almanya’nın Leipzig kentinde yapılıyor.
Tartışma forumu, iki ülkeden sivil toplum örgütleri, siyasiler ve iş dünyasından temsilcileri biraraya getiriyor. Petersburg Diyalogu toplantıları çerçevesinde siyasetten ekonomiye, medyada kiliselere iki taraftan toplam 200 temsilci yer alıyor. Alman hükümetinin Rusya ile ilişkiler koordinatörü Gernot Erler ile Rusya Devlet Başkanlığı İnsan Hakları Konseyi Başkanı Mihail Fedotov da katılımcılar arasında yer alıyor. Ukrayna krizine dikkat çeken Petersburg Diyalogu İdare Komisyonu Başkanı Lothar de Maizière, "Vatandaşların işbirliği bu süreçte daha da önem kazanmıştır" dedi.
'Kremlin karar veriyor, muhalifler susturuluyor'
Ancak Petersburg Diyalogu bu yıl Alman uzmanlar tarafından yoğun şekilde eleştiriliyor. 2006 – 2013 yılları arasında Alman hükümetinin Rusya ile ilişkiler koordinatörlüğü görevinde bulunan Andreas Schockenhoff, "Toplantılara Rusya adına kimin katılacağına Kremlin karar veriyor. Muhalif sesler susturuluyor" dedi.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) Uzmanı Stefan Meister, Petersburg toplantıları ve Alman-Rus Forumu 'nu eleştirdi. Meister, "İki ülkenin sivil toplumu arasındaki diyalog sürecini teşvik etmek amacıyla, demokrasi, saydamlık ve hukuk devleti gibi Batılı değerleri aktarmak amacıyla hayata geçirilen bu iki kuruluş, Rusya tarafından istismar edilmektedir" dedi. Meister, sözkonusu kurumların Rusya tarafından ekonomik çıkarlar için lobi faaliyeti yürütmek ve Alman kamuoyunda olumlu bir Rusya imajı oluşturmak amacıyla kullanıldığını ileri sürdü.
'Nüfuz casusları Rusya propagandası yapıyor'
Ukrayna krizi nedeniyle sık sık televizyonlarda boy gösteren Alman-Rus Forumu Araştırma Direktörü Alexander Rahr da bu kapsamda eleştiri toplayan uzmanlar arasında. Tarihçi Rahr, Rusya propagandası yapmakla itham ediliyor.
Avrupa Parlamentosu'nun Yeşiller Partili Milletvekili Werner Schulz, "Alexander Rahr'ın Kremlin'in nüfuz casusu gibi hareket ettiğini" söyledi. Avrupa Parlamentosu'nun Hrıstiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Milletvekili Elmar Brok da, "Rahr gibi kişilerin Rusya ile yapılan önemli diyalog toplantılarına sızmasına izin verilmemeli" dedi.
Moskova'nın nüfuz casusu olduğu iddialarını reddeden Alexander Rahr ise "Sadece Moskova yönetiminin gelişmelere bakış açısını yorumluyorum" dedi.