Dünya

UCM üyesi 79 ülkeden, ABD'nin yaptırım kararına karşı ortak bildiri

07 Şubat 2025 18:25
T24 Haber Merkezi

Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) üye 79 ülke, ABD'nin Mahkemeye yaptırım uygulama kararına karşı ortak bildiri yayımladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında 21 Kasım 2024 tarihinde tutuklama emri çıkarmıştı.

Geçtiğimiz günlerde ABD'de Netanyahu ile bir araya gelen Trump ise bugün yazılı açıklama yaparak, UCM yetkililerine yaptırım öngören bir başkanlık kararnamesine imza attığını duyurdu.

UCM üyesi 79 ülke ise ABD'nin Mahkemeye yaptırım uygulama kararına karşı ortak bildiri yayımladı.

Lüksemburg, Meksika, Sierra Leone, Slovenya ve Vanuatu'nun öncülüğünde hazırlanan ve Sierra Leone'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliğinin internet sayfasında yayınlanan yazılı bildiride, "UCM'nin bağımsızlığına, tarafsızlığına ve bütünlüğüne olan desteğimizi yeniden teyit ediyoruz." ifadesi kullanıldı.

Trump'tan Netanyahu'ya tututuklama kararından dolayı UCM'ye yaptırım kararı: Neler uygulanacak?

Mahkemenin benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya olduğu vurgulanan bildiride, UCM'ye ve personeline yönelik yaptırımların, uluslararası hukuk düzenini aşındırma tehdidi oluşturduğu belirtildi.

Bildiride, yaptırımların mağdurlar, tanıklar ve mahkeme yetkilileri dahil tüm ilgililerin güvenliğini tehlikeye atabileceği ve mahkemenin soruşturma yürüttüğü ülkelerdeki saha ofislerini kapatmak zorunda kalabileceği uyarısında bulunuldu.

Bildiriyi Almanya, Fransa, Belçika, Kanada, Hollanda, İspanya, İsveç, Norveç ve İsviçre imzalarken UCM üyesi ülkelerden İngiltere, Çekya, Japonya ve Avustralya'nın imzalamaması dikkati çekti. Türkiye ise UCM üyesi olmadığı için, bildirinin imzasına sunulduğu ülkeler arasında bulunmuyor.

UCM kararı

Mahkeme, 22 yıllık tarihinin en önemli kararını vererek ilk kez Batı yanlısı bir devletin liderini suçlamış oldu. Netanyahu ve Gallant, mahkemeyi kuran Roma Statüsü'nü imzalayan 124 ülkeden herhangi birine seyahat etmeleri halinde tutuklanma riskiyle karşı karşıya.

İsrail, eylül ayında savcılığın Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama emri çıkarılması talebinin yasallığı konusunda Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne resmî itirazda bulunmuştu.  İsrail, Filistinlilerin kendisine yönelik şikâyetini mahkemenin görüşme yetkisinin olmadığını ileri sürmüş, bu durum savcılığın yakın zamanda başbakan ve savunma bakanı hakkında tutuklama emri çıkarılmasını talep etmesine yol açmıştı.
 
 
 

"Savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçların müşterek failleri"

Daire, Netanyahu ve Gallant'ın “bir savaş yöntemi olarak aç bırakma savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen cinayet, zulüm ve diğer insanlık dışı eylemler suçlarının” müşterek failleri olarak cezai sorumluluk taşıdıklarına inanmak için makul gerekçeler olduğuna karar verdi.

Üç yargıçtan oluşan heyet ayrıca Deif'in 7 Ekim'de Hamas militanlarının çoğu İsrailli sivil olmak üzere bin 200'den gazla kişiyi öldürdüğü ve 250 kişiyi kaçırdığı saldırısıyla ilgili olarak "cinayet, işkence, tecavüz ve rehin alma" dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarından sorumlu olduğuna inanmak için makul gerekçeler bulduğunu söyledi.

Gerekçeler insanî yardımın engellenmesine odaklanıyor 

Heyet, Netanyahu ve Gallant hakkındaki yakalama emirlerinin tam halinin “tanıkları korumak ve soruşturmaların yürütülmesini güvence altına almak için” gizli olduğunu söyledi ancak yargıçlar gerekçelerinin çoğunu yayımladı. Gerekçeler, kasıtlı olduğuna karar verilen Gazze'ye insanî yardım tedarikinin engellenmesine odaklanıyor. 

Yazılı kararda, “Daire, her iki kişinin de Gazze'deki sivil halkı, gıda, su, ilaç ve tıbbi malzeme ile yakıt ve elektrik dahil olmak üzere hayatta kalmaları için vazgeçilmez olan nesnelerden kasten ve bilerek mahrum bıraktıklarına inanmak için makul gerekçeler olduğuna kanaat getirmiştir” denildi.