Bursa'da ibadetin yapıldığı tek kilise olan Bursa Protestan Kilisesi, depreme dayanıklı olmadığı ve güçlendirileceği gerekçesiyle tahliye edilmek isteniyor. Kendilerine ibadet için alternatif seçenekler sunulmadığını söyleyen Protestan din adamı İsmail Kulakçıoğlu, "Jeoloji Mühendisleri Odası’na bağlı tescilli ofisle bir rapor hazırladık ve buna bağlı olarak risklerin ifade edildiğinden daha düşük olduğunu görüyoruz. Binanın genel durumu sağlamdır" dedi.
Bursa’nın Osmangazi ilçesi Hocaalizade Mahallesi’nden bulunan ve halk arasında ''Fransız Kilisesi'' olarak bilinen Bursa Protestan Kilisesi’nin depreme dayanıksız olduğu ve güçlendirme yapılacağı gerekçesiyle Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 24 Ağustos 2024 tarihine kadar tahliyesi istendi.
Hristiyanlık‘taki üç mezhebin aynı yerde ibadet yapabildiği bir kilise olma özelliği taşıyan ve Bursa’daki Hıristiyan vatandaşların ibadetlerini gerçekleştirebileceği tek kilise olan yapının tahliyesi istenmesine rağmen alternatif seçeneklerin sunulmaması ise kilise cemaatini mağdur ediyor.
2002-2004 yıllarında restore edildi
Konuya dair bilgi veren Bursa Protestan Kilisesi Yaşam ve Kültür Vakfı Başkanı ve Protestan din adamı İsmail Kulakçıoğlu, şöyle konuştu:
"Buranın tarihine baktığımızda 1835’li yıllarda ipek fabrikası kurmak için gelenlere dayanıyor. 50 yıl sonra 1880’li yıllarda bu kilise yapılıyor. İlerleyen zamanlarda metruk duruma düşmüş. 2002-2004 yılları arasında restorasyon yapıldı. Biz burayı 2004 yılından sonra kullanmaya devam ediyoruz. Burayı aynı zamanda Katolik, Ortodoks ve Protestan cemaatleri olarak kullanıyoruz. Yani dünyada üç cemaatin aynı anda kullandığı tek kilisedir.
"Riskler ifade edildiğinden daha düşük"
Yaklaşık bir ay kadar önce Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden aldığımız tebligata göre buranın depreme karşı güçlendirme yapmak amacıyla tahliyesini istediler. Biz de buna bağlı olarak Jeoloji Mühendisleri Odası’na bağlı tescilli ofisle bir rapor hazırladık ve buna bağlı olarak risklerin ifade edildiğinden daha düşük olduğunu görüyoruz. Binanın genel durumu sağlamdır. Çökme ve oturma yok. Sudan kaynaklanan korozyon ve çatlak yok. En önemlisi 2002-2004 yılları arasında yapılan restorasyonda binanın durumunu etkilemeyen basit çatlaklar giderilmiş, yani tamir yapılmış. Aynı zamanda yan taraftaki otoparkla kilise arasında bulunan istinat duvarı neredeyse pencere seviyesine kadar bir ekstra güçlendirme vermektedir. Biz buna bağlı olarak Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden tahliyenin iptalini ya da ertelenmesini istedik. Yine bugün bir dilekçe vererek bunu ifade ettik. Valilik makamımıza bir dilekçe verdik ve tahliyenin ertelenmesini istedik. Yine mümkünse valilik makamı tarafından ve Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin, Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün ve Bursa Protestan Kilisesi Yaşam ve Kültür Vakfı'nın da olduğu bir kurul oluşturulsun. Uzmanlardan bir kurulla birlikte bilimsel bir rapor hazırlayalım diyoruz.
"Siz burada ibadet yapmayın' demek bu"
Burası tahliye oluyorsa eğer şu anlama geliyor; siz burada ibadet yapmayın. İbadet için başka bir yer gösterilmedi. Bu bölgede yok. Şu anda bölgede tek açık kilise burasıdır. Zaten tarih içerisinde kimi rakamlara göre 120’den fazla kimine göre de 200’e yakın kilise var. Bir tek burası kalmış ve ibadete açık tek kilise burasıdır. Biz şunu söyledik; 'çadır kurabilir miyiz, en azından bahçede ibadet yapalım’. Burada yani bayramdan bayrama gibi bir cevap aldık ama olmuyor yani. Biz her pazar ibadetimizi yapmalıyız diye düşünüyoruz çünkü binanın durumu sağlam. Yani bizim görüşümüz, kanaatimiz bu yöndedir. Binanın genel durumunu az önce söyledim. Bu genel durumu değerlendirdiğimiz zaman büyük olasılıkla bu bölgede en az hasar görecek binalardan bir tanesidir. Ayrıca şunu da sormak istiyorum, neden boşaltmaya buradan başlıyorsunuz da birçok bina varken onları boşaltmıyorsunuz?
"Dünya'nın her tarafından turistler geliyor"
Burası aynı zamanda hem yerli hem yurt dışından gelenlere açık. Kültür ve inanç turizmi yapılıyor. Dünyanın dört bir tarafından geliyorlar. Yani Amerika'dan, Asya'dan, Avrupa'dan, Afrika'dan geliyorlar. Onlar buraya geldikleri zaman biz onlara özel ibadet olanakları tanıyoruz. Genellikle kendi rahipleriyle ve cemaatleriyle gelirler. Kısa bir ibadet yaptıktan sonra ayrılırlar. Önümüzdeki yıl İznik Konsili'nin 1700’üncü yılı olacak. Şimdiden rezervasyon yapılıyor. Örneğin geçtiğimiz aylarda iletişim kuran organizatörler 500 kişilik bir grupla geldiklerinde Bursa'da ve İznik'te neler yapabileceklerini soruyorlardı. Ki bir başka açıdan da burası aynı zamanda Katoliklerin hacı ziyaret merkezidir. Yani buranın kapanması aslında bizim için çok büyük kayıp oluyor. Yani ilk isteğimiz ibadete engel olunmamasıdır. Yani pazar günleri en azından ibadetimizi yapabilmeliyiz. Çünkü risk düşük. Aynı zamanda bu kararın iptal edilmesini istiyoruz ama bu çok uzun bir resmi süreç olabilir. Daha kısa vadede tahliyenin ertelenmesini istiyoruz." (ANKA)