Darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında görevden alınan eski büyükelçiler Gürcan Balık, Ali Fındık ve Tuncay Babalı tutuklandı.
Eski büyükelçi Gürcan Balık, Ahmet Davutoğlu'nun dışişleri bakanlığı döneminde özel kalem müdürü olarak görev yapmış, eski Cumhurbaşkanı Abdululah Gül'ün de dış politika başdanışmanlığı görevinde bulunmuştu.
Anadolu Ajansı (AA), Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında, Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınan Balık, Babalı ve Fındık'ın, emniyetteki işlemlerinin ardından Ankara Adliyesi'ne götürüldüklerini daha sonra tutuklama istemiyle nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği'ne sevk edildiklerini bildirdi.
Tutuklanmaları kararı alınan Balık, Babalı ve Fındık, Sincan Cezaevi'ne gönderildi.
Gürcan Balık'ın, 2013 yılında Ahmet Davutoğlu ile Fethullah Gülen'in görüşmesinde kilit rol oynadığı iddia edilmişti.
Tuncay Babalı, bir dönem Bakanlık İnsan Kaynakları müdürü olarak görev yaptı daha sonra Kanada'ya büyükelçi olarak atandı.
Ali Fındık da Kosta Rika Büyükelçisi olarak görev yapıyordu.
Babalı, 17 Ağustos 2014'te, Fındık ise 11 Kasım 2015'te merkeze çekilmişti.
Babalı, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, Fındık da merkeze çekildikten sonra görevden alınmıştı.
Diğer yandan, darbe girişimi sonrası soruşturma kapsamında "terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanun", "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama", "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlalarını işlemekten suçlu bulunan dört iş adamı tutuklandı.
Doğan Haber Ajansı'nın (DHA) haberine göre mahkeme Fi Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Fikret İnan, Akfa Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Aktaş, Akfa Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ferhat Aktaş ve Hasan Sayın'ın tutuklanması kararını verdi.
Kararın gerekçesinde Fi Yapı ile Akfa Holding arasında 'organik ilişki olduğu' belirtildi ve kararda şu ifadelere yer verildi:
"17/25 Aralık 2013 tarihinde meydana gelen kalkışmadan sonra dahi eylemlerine anılan şekilde devam ettikleri, çalışanların aldıkları maaş ile uyumlu olmayacak şekilde holding şirketlerine toplumun dini duyguları sömürülmek suretiyle toplanmış olan burs, kurban ve himmet paralarının aktarıldığı, holding yetkilileri tarafından devir daim yaptırılan bu paraların FETÖ/PDY'nin yurt dışında bulunan kurumlarına aktarıldığı gibi yine FETÖ/PDY'nin yurt içinde kullanımına sunulduğu kanaatine varılmıştır."