Gündem

TÜYAK Başkan Vekili Kaboğlu: Bakanlık Eylül ayından beri 2007 yangın yönetmeliğini değiştirmeye çalışıyor

22 Ocak 2025 19:01

2007 yılından beri geçerli olan yangın yönetmeliğinde sıkıntılar olduğunu belirten Türkiye Yangından Koruma ve Eğitim Vakfı Başkan Vekili Taner Kaboğlu, Çevre ve Şehircilik İklim Bakanlığı'nın Eylül ayından beri bu yönetmeliği değiştirmek için çalıştığını söyledi. "2025 yılı içerisinde yangın yönetmeliğinde önemli değişiklikler olacak, bugünkü sorunların pek çoğu bertaraf edilmiş olacak" diyen Kaboğlu, ABD'de iki hafta süren Los Angeles yangınında 27 kişinin öldüğünü hatırlattı ve Grand Kartal Oteli'ndeki yangındaki can kaybının daha fazla olduğunu belirterek, 'çok basit yapısal tedbirlerle' önlemenin mümkün olduğuna dikkat çekti.

Bolu Kartalkaya'da Grand Kartal Oteli'nin yapısal sorunlarını Anka Haber Ajansı'na değerlendiren Türkiye Yangından Koruma ve Eğitim Vakfı (TÜYAK) Başkan Vekili Taner Kaboğlu, şunları söyledi:

“Önlemek aslında çok basit yapısal tedbirlerle olabiliyor”

“Çok elim bir kaza öncelikle ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum yaralılara da acil şifalar diliyorum. Ne yazık ki ülkemizde bu tür kazalarda tür felaketlerde can kayıpları çok yüksek seviyede oluyor. Amerika biliyorsunuz iki hafta yandı.

İki haftada 27 kişi öldü bizim ne yazık ki tek bir binadaki can kaybımız çok daha fazla bunları önlemek aslında çok basit yapısal tedbirlerle olabiliyor. Siz binayı tasarlarken ya da binada tadilat yaparken bunları çok büyük maliyetlere girmeden çözebiliyorsunuz. İnsanların güvenli şekilde binayı terk etmelerini sağlayabiliyorsunuz.

Fakat ihmal denetim eksikliği bilinç yetersizliği bu işi yapıyorum diyenlerin yeterli bilgi düzeyinde olmaması hem sistemlerin kurulurken hem de sonrasında kullanılırken, işletilirken ve bakımları yapılırken yapılan eksikler nedeniyle o hadiselerle karşılaşıyoruz. Bu böyle bir elim vaka olduktan sonra da genellikle herkes bir suçlu aramaya başlıyor ve genellikle de denetimle ilgili suçlu bulunmaya çalışılıyor.

Oysaki sizin kanunlara uymanız için bir vatandaş olarak sizi birinin zorlaması bir ceza uygulaması, bir yaptırım uygulaması gerekmiyor. Her bir Türk vatandaşının, Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunlarına uymasın gerekli.

“Benim gördüğüm kadarıyla binada yapısal bazı eksikler var”

Bu yangın yönetmeliği 2002 yılında ilk defa yayınlandı. 2007 yılında da revize oldu. 2007 yılından beri yani 18 senedir bu yönetmeliğimiz var. Ama doğru uygulamayı bir türlü başaramıyoruz. Bu yönetmelikler gelişmiş ülkelerde yüzyıl kadar önce yayınlandı. Ve bu yüz yıllık süre içerisinde onlar da yavaş yavaş yöntemlerini yönetmeliklerini geliştirerek belli bir noktaya geldiler. Dolayısıyla bugün yönetmeliği yayınladık yarın herkes uydu dememiz pek mümkün değil. Tabii bu konudaki isteklilik ve kararlılık önemli.

Topyekun bilinçlendirmeye ve eğitime ihtiyacımız var. Bu olmadan da bu tür sonuçların değişmesini çok beklememek lazım. Benim gördüğüm kadarıyla bu iki günlük süreçte binada yapısal bazı eksikler var. O yapısal eksikler olmasa yani yangın merdivenleri doğru şekilde kurgulanmış olmasa, o binadaki yangın restorandan çıktığı söyleniyor.

Restorana çıkan yangının üst katlara ulaşması çok daha uzun zamanlar alır. Ve insanların güvenli bir şekilde dumandan etkilenmeden rahatça binayı tahliye etmeleri mümkün olur. Ama gördüğümüz kadarıyla insanlar pencerelerden atlamaya çalışmışlar. Demek ki odalarından çıkamamışlar. Demek ki bir duman binanın her tarafını sarmış. Sıcaklık ve o zehirli gazlar insanın bilincini çok hızlı kaybetmesine neden oldu. Dolayısıyla da bu tür sonuçlarla karşı karşıya kalıyoruz.

“İtfaiyenin geliş süresinin 35 -40 dakika olduğunu biliyorsak ona göre kendi binamızdaki tedbirleri kurgulamalıyız”

İtfaiyenin geliş süresi sorgulandı çok uzun diye. Evet Türkiye'nin aslında pek çok yerinde bu sorun var. Büyük şehirlerde bile işte trafik nedeninden şehirin şehirleşme politikası nedeniyle veya başka sebeplerle itfaiyelerin olaylara müdahale süreleri oldukça uzun. Ama bütün sorunu buraya bağlamamak lazım.

Biz itfaiyenin olaya müdahalesi süresini kısaltmakla ilgili tedbirleri tabii düşünmeliyiz, konuşmalıyız bu konuda uzun vadeli planlar yapmalıyız. Ama bunu yaparken de itfaiyenin geliş süresinin 35 -40 dakika olduğunu biliyorsak ona göre kendi binamızdaki tedbirleri kurgulamalıyız kendi ekiplerimizi oluşturmalıyız. O binayı tanımayan insanlar varsa onları yönlendirerek binayı tahliye etmeliyiz. İzmir'de bir konut yangını oldu biliyorsunuz hiç can kaybı olmadı orada.

O da oldukça uzun sürdü. Binanın dışında, cephesinde olan bir yangındı. Orada ekiplerin doğru, bilinçli hareket etmesiyle özverili çalışmasıyla herkesi tahliye etmeyi başardılar. Kaçış yolları da demek ki o binada uygundu ki insanlar güvenli bir şekilde dumandan etkilenmeden binayı terk edebildiler.

“Genel olarak tedbirlerin eksik olduğu ortada”

Tabii burada bu olay çok ham. Ortada bir itfaiye raporu yok bilirkişi raporu yok. Binayla ilgili planları, projeleri bilmiyoruz. Alınan tedbirlerin ne olduğunun detaylarını bilmiyoruz. Bu bilgi kirliliği için de yorum yapmak çok doğru olmasa da genel olarak tedbirlerin eksik olduğu ortada. Çünkü çok kısa süre içerisinde bu kadar fazla insanın hayatını kaybetmesinin başka bir açıklaması olamaz. İnşallah tekrar etmez, inşallah bu bir milat olur. Yanılmıyorsam 1980’li yılların başında Amerika'da Las Vegas'ta böyle bir otelde, çok meşhur bir otelde çok büyük yangın oldu ve 80’nin üzerinde insan hayatını kaybetti. O Amerika için bir milat oldu. Yangın güvenliğiyle ilgili bütün standartlarını yönetmeliklerini gözden geçirdiler ve tedbirleri de ciddileştirdiler. İnşallah bu olay da bizim için milat olur. Biz de yönetmeliğimizi hem eksikliğini tamamlarız düzeltiriz. Hem de bu yönetmeliği uygulayan, uygulatan, denetleyen herkesin daha bilinçli olaya yaklaşmasını sağlarız”

“Bence bir merkezi itfaiye teşkilatı kurulması lazım”

“Can kayıplarının önüne geçebilmek ne yapılması gerekiyor” sorusuna ise merkezi itfaiye teşkilatının kurulması gerektiğini belirten Kaboğlu şunları söyledi:

“Bence bir merkezi itfaiye teşkilatı kurulması lazım. Belediyelere bağlı olmayan, siyasetten arındırılmış, bürokratik bir teşkilat olması lazım bu itfaiyenin. İtfaiye bazı şehirlerde çok kuvvetli, çok bilinçli, çok iyi kadroları var. Mühendislik anlamında bu sistemlerin doğru yorumlanması, doğru kurgulanması, doğru denetlenmesi anlamında çok iyi davranışlarda bulunuyorlar, yönlendirmeler yapıyorlar. Fakat lokal olarak kalıyor bu. Bu bir merkezde bağlansa bütün bilgi, bütün şehirlerdeki bilgi tek bir merkeze aktarılsa çok daha yaygın bir şekilde bütün şehirlerde bu bilinç gelişir ve denetlemelerle çok daha düzenli olur.

Bu böyle olmadığı müddetçe hep böyle ortada kalan durumlar oluyor. Her yerin belediyenin kapsadığı alan farklı. Organize sanayi bölgelerinde başka durumlar var. Bu tür yerleşim birimlerinden uzak yerleşkelerde, mevsimsel kullanılan yerlerde zaten denetimin ne olduğu hiç belli değil. Dolayısıyla bir merkezi itfaiye teşkilatı olmadan bu işi itfaiyenin gerçek denetimine girmeden olmaz bu sorunlar çözülmez.

Şu andaki mevzuatta sizin binanız için bir kere ruhsat aldığınız zaman binanın kullanım amacını değiştirmediğiniz müddetçe ya da büyük bir tadilat yapmadığınız müddetçe tekrar bir denetimden geçmeniz söz konusu değil. Yani itfaiyenin böyle bir yetkisi yok ben geldim seni denetliyorum diyemiyor. Bu bir periyoda bağlanabilir.

Tesisin risk sınıfına göre ya da kullanım sınıfına göre bu periyotlar ayarlanabilir. Bir yıl, üç yıl, beş yılda da bir. İtfaiyenin denetiminden ve ruhsatın yenilenmesiyle alakalı tedbirler alınabilir mevzuat bu şekilde değiştirilebilir. Öyle olduğu zaman bu işler çok da hızlı düzelebilir.

Türkiye'de çok tesis var çok otel de var ve bizim bildiğimizin çok çok üzerinde yangın çıkıyor. Aslında bu tesislerin çoğunda da bu tedbirler doğru düzgün alınıyor. Bu yüzden de doğru tedbirlerin alındığı doğruluk uygulanan binalardaki yangınlardan hiçbirimizin haberi olmuyor. Çok kısa süre içerisinde yangın söndürülüyor.

Bulunduğu odanın dışına dahi çıkmıyor. Dolayısıyla da ne itfaiyenin geliş süresi tartışılıyor ne izni kimin verdiği tartışılıyor ne kimin denetlediği tartışılıyor. Biz kendi canımızı koruduğumuz gibi binamızı da o anlamda korursak, doğru şekilde, doğru yatırımları yapar, doğru ekipleri kurarsak bu felaketler bu şekilde olmaz. Bu kadar onlarca kişi tek bir yangında hayatını kaybetmez.

"Türkiye'deki yapı stokunun yüzde doksanı yangın güvenliği anlamında doğru korunmuyor"

"Böyle riskli sayabileceğimiz ne kadar yapı var" sorusuna ise Kaboğlu şunları söyledi: "Yani bana sorarsanız Türkiye'deki yapı stokunun yüzde doksanı yangın güvenliği anlamında doğru korunmuyor. Yangın yönetmeliği kapsamında yeni yapılan binalarda birtakım tedbirler alınıyor paralar harcanıyor. Ama bunların da çok doğru şekilde işletildiğini söylemek mümkün değil. Fakat şunu da söyleyeyim gelişme içerisindeyiz. Yani bilinçli insan sayısı artıyor bu konuda çalışan profesyonellerin sayısı artıyor.

Binayı kullananların yangınla ilgili algıları değişiyor yavaş yavaş başta da söylediğim gibi birden bir günde değişecek bir şey değil. Bir süre dünyada da böyle gelişmiş. Dünyada da şehirler yanmış çok büyük dev gibi yangınlar çıkmış. Onların üzerine bu bazı kurallar konulmuş yönetmelikler değiştirilmiş. Biz de bu sürecin içerisindeyiz.

Umarım çok hızlı bir atlatabiliriz. Çünkü zaten denenmiş olan şeyleri tekrar bizim deneyerek öğrenmemize gerek yok Mevzuat açısından baktığınız zaman biz yangın yönetimini biz pek çok gelişmiş ülkeye eş değer düzeyde. Fakat uygulamada eksiklerimiz var. İnsan kaynağında eksiklerimiz var her konuda olduğu gibi. İnsan yetiştirmek ve eğitimine dikkat etmekle bu sorunları zaman içerisinde aşabileceğimize inanıyoruz" şeklinde cevap verdi.

"2007 yılından beri geçerli olan yangın yönetmeliğinde tabi ki sıkıntılar var"

"Yangın yönetmeliğinde sıkıntı varmı" sorusuna ise Kaboğlu, şu ifadeleri verdi:"2007 yılından beri geçerli olan yangın yönetmeliğinde tabi ki sıkıntılar var. Ama şunu söyleyeyim Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığının yayınladığı bir yönetmelik bu ve bakanlık şu anda bu çalışmanın revizyonu ile ilgili çalışma başlattı geçtiğimiz eylül ayında ve çok da hızlı ilerliyor.

Biz de TÜYAK Vakfı olarak elimizden geldiği kadar bu çalışmalara destek olmaya, katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Tahmin ediyorum 2025 yılı içerisinde yangın yönetmeliğinde önemli değişiklikler olacak. Bugünkü sorunların pek çoğu bertaraf edilmiş olacak. Ama neticede her şey gelip insana dayanıyor. Siz ne kadar mükemmel kurallar, kanunlar koyarsanız koyun, uygulayan insanlar onu doğru uygulayamıyorsa sonuçlar felaket oluyor. İnşallah o da gelişecek yönetmelikle beraber" 

"Gelişmiş ülkelere baktığınız zaman her zaman itfaiyenin kontrolünde bu iş"

“Denetleme hangi kurumda olmalı” sorusuna ise Kaboğlu, şu ifadeleri kullandı:"Şimdi gelişmiş ülkelere baktığınız zaman her zaman itfaiyenin kontrolünde bu iş bazı yerlerde itfaiyelerin kendi kadroları var mühendislik bölümleri var. Her şeyi kendileri kontrol ediyorlar sahaya da kendileri gidiyorlar. Bazı yerlerde ise birtakım sertifikalara sahip, akredite, özel kurumlar var. Bu özel kurumlardan destek alıyorlar. Özel kurumlar itfaiye adına bu denetlemeleri yapıp, imzayı atıp sorumluluğu alıyorlar.

İtfaiye de o akredite kurumların imzasını görmeden binaya çalışma izni vermiyor. Bu iki yöntem de denenebilir ama tabii bunları yapabilmemiz için bizim insanlarımızı yetiştirmemiz için geliştirmemiz lazım. O konuda biz biraz gerideyiz.

Bu konunun profesyoneli çok az Türkiye'de. Biz vakıf olarak da zaten insanları eğitmek konusunda çok ciddi bir şekilde çalışıyoruz çaba sarf ediyoruz. Hem devlet kurumlarına hem bakanlıklarda hem itfaiyelerde hem de özel kuruluşlarda ya da topluma açık eğitimler, seminerler düzenliyoruz. Bu bir süreç meselesi on yıl önceki noktada değiliz. On yıl sonra buradan çok daha iyi noktada olacağız. Yani ümidimiz bu süreci çok hızlı gelişip Türkiye'nin de işte gelişmiş ülkeler seviyesinde yangın güvenliği anlamında bir noktaya gelmesi" (ANKA)

Televizyonlarda ‘Gassal’ gördük de ne oldu? Ölünce bizi yıkaması için en az 3 çocuk mu yapmalı? | Ekran Aşkına

_____________________________________________________________________________________________________

Günün öne çıkan haberleri

TIKLAYIN | İmralı heyeti Öcalan'la ikinci kez bir araya geldi, görüşme 4 saat sürdü

TIKLAYIN | Yangın denetimi için başvuru yapan Grand Kartal Otel'in tahliye çıkışları, yangın alarmı ve duman kontrol sistemi yetersiz çıkmış!

TIKLAYIN | Ümit Özdağ'ın mahkemede verdiği ifade: Uzun zamandır farkındayım, benim için suikast düşünülüyor

TIKLAYIN | İyi Partili Öztürk, Furkan Bölükbaşı'nın tweetini paylaştı, AKP'ye geçen Kürşad Zorlu'ya yüklendi: Bu tweet ömür boyu tasman olsun!

TIKLAYIN | Grand Kartal Otel'in ortağından açıklama: Canımızı zor kurtardık

TIKLAYIN | Bolu'da otel yangınında Belediye Başkan Yardımcısı Gülener ve İtfaiye Müdür Vekili Coşkun gözaltına alındı

TIKLAYIN - Kartalkaya'daki otel yangınında hayatını kaybedenler kimler?