İnsan Haklarından Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Sincan Cezaevi’nde 3 aydır tutuklu olan OdaTV Ankara Haber Müdürü, gazeteci Müyesser Yıldız’ı ziyaret ederek Yıldız’ın mesajını iletti.
Yıldız, “Artık FETÖ borsası gibi bir de adalet tarifesi var. İddianamemizin ne zaman yazılacağı, ne zaman tahliye edilip ne kadar ceza alacağımız en baştan belli. O yüzden biz ne yaparsak yapalım, hukuk adına hangi kapıyı çalarsak çalalım, yaprak kıpırdamıyor” dedi.
Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberine göre CHP milletvekili Gülizar Biçer Karaca Karaca, gazeteci Müyesser Yıldız hakkında 3 aydan fazladır iddianame hazırlanmadığını ve dosya üzerindeki kısıtlılığın devam ettiğini hatırlatarak, Sincan Cezaevi'nde ziyaret etitği Yıldız'ın mesajını paylaştı.
Müyesser Yıldız'ın mesajından bir bölüm şöyle:
“Çok değerli, vefalı dostlarım; Barış, Hülya ve Murat kardeşlerim ceza kesilerek, tahliye edildi. Tabii ki çok sevindik. Sevindik ama unutmamamız gerekenler var: Gencecik insanlara, en verimli çağlarında ‘Sizi hapislerde çürütürüz’ diyerek, gözdağı vermek vahşetin ta kendisiydi. Tahliye bu gerçeği ortadan kaldırabilir mi? Bu süreçte neleri gördük? İşlenmemiş bir suçtan tutuklandılar. Yolun yarısında sırf ağır cezada yargılayabilmek için ikinci bir suç icat ettiler. Bende de aynısı olmadı mı? ‘Askeri casusluk’ gibi çok ciddi bir iddia ile gözaltına aldılar. Bundan vazgeçip ‘devletin güvenliği’ dediler. Bunların anlamı şudur: Ortada suç yok. Suç sayılan, suç görülen bizatihi bizler ve bizim gibiler. Tanık olduklarımız ve yaşadıklarımızın evrensel hukukta da kendi hukukumuzda da yeri yok, biliyoruz. Ama İslam hukukunda da yok. Hatta Habur çadır hukukunda bile yoktu. Öyleyse bunlar neyin, kimin, hangi anlayışın ve çağın hukukudur? ‘Hz. Ömer’lere ihtiyacımız var’ derken, adalet timsali Hz. Ömer ve Hz. Ali’ye rahmetler okutmak neyin nesidir? Artık ‘FETÖ borsası’ gibi bir de adalet tarifesi var. İddianamemizin ne zaman yazılacağı, ne zaman tahliye edilip ne kadar ceza alacağımız en baştan belli. O yüzden biz ne yaparsak yapalım, hukuk adına hangi kapıyı çalarsak çalalım, yaprak kıpırdamıyor. Çünkü tarifede yazılı zamanın gelmesi bekleniyor. İstenen ne, biliyoruz: Biat, yılgınlık, korku. Kendi adıma söyleyeceğim şudur: Asla biat etmem, asla yılmam."
Dün de Ankara'da Müyesser Yıldız'ın tutukluluğu protesto etmek için ‘sessiz nöbet' eylemi yapıldı. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) karşısındaki Atatürk Parkı'nda toplananlar 15 dakika sessizlik içinde bekleyerek AYM'nin, Yıldız başvurusunu bir aydır gündemine alınmamasını protesto etti.
Ne olmuştu?
OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, yazıları nedeniyle 'Askeri casusluk' iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra 'Devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak' suçlamasıyla tutuklanmıştı.