T24
Cumhuriyet gazetesinin tutuklu yönetici ve yazarlarının yakınları, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin ardından "FETÖ üyeliği" suçlamasıyla tutuklanan "bazı imtiyazlı kişilerin" tutuksuz yargılandığını vurgulayarak Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) çağrı yaptı.
"Anayasa Mahkemesi'ne sesleniyoruz; Anayasa Mahkemesi'nin sayın yargıçları, dosyamızı bir an önce ele alın. Hukuk ihlallerinin ötesine geçen, artık bir zulüm haline dönen haksız tutuklamalara son verin."
Açıklama, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, yazarlar Kadri Gürsel, Önder Çelik, Güray Öz, Turhan Günay, Hakan Kara ve avukat Bülent Utku'nun yakınları tarafından yapıldı; "Bizleri isyana sürükleyen, terör örgütü üyeliğinden, darbeye teşebbüsten yargılanan bazı imtiyazlı kişilerin tutuksuz yargılanması mümkün kılınırken, haklarında elle tutulur hiçbir iddia bulunmayan Cumhuriyet yazar ve yöneticilerinin tutukluğunun devam ettirilmesi" dendi.
Cumhuriyet'in 11 yönetici ve yazarı, "PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir oldukları" iddiasıyla 4 Kasım 2016'da tutuklandı. Tutuklu gazeteciler hakkında iddianame, gözaltı işleminden 156 gün sonra hazırlandı. Ancak hazırlanan iddianame, kamuoyunda tartışmalara yol açtı. İddianamede adı geçen 19 kişinin "ByLock" kullanan kişilerle yoğun irtibatının olduğu öne sürülen iddianamede, Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel'in 92 ByLock kullanıcısı ile irtibatlı olduğu iddia edildi. Gürsel ise avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Suçlamanın dayanaktan yoksun olduğunu, bu iddiayı ortaya atanların bizatihi kaynak olarak gösterdikleri HTS kayıtlarını inceleyerek kanıtlamış bulunuyorum" ifadesini kullandı.
Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş'ın "FETÖ üyeliği" suçlamasıyla tutuklanan damatları Ekrem Yeter ile Ömer Faruk Kavurmacı'nın tahliye edilmesi de tartışmalara neden olan konular arasında yer aldı.
Cumhuriyet'in tutuklu yönetici ve yazarlarının yakınları tarafından yapılan açıklamada da bu konuya atıf yapıldı. "Yakınlarımız gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandılar" denen açıklamada, "228 gündür Silivri Cezaevi'nde tutuluyorlar. Aylarca iddianame yazılmadı, yazıldıktan sonra gördük ki ortada suçlanabilecekleri hiçbir fiil, hiçbir delil yok. Gelişen süreçte gördük ki; bu tutukluluk hâli hukuksal değil tamamen ülkemizin içinde bulunduğu siyasal zeminin bir sonucu" ifadesine yer verildi.
Basın mensuplarına yapılan açıklama şöyle:
"Bizler Silivri'de tutuklu bulunan gazeteciler Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Önder Çelik, Güray Öz, Turhan Günay, Hakan Kara ve avukat Bülent Utku'nun yakınları olarak sesimize kulak verip buraya geldiğiniz için hepinize teşekkür ederiz.
"Bizler bugün burada sizlerin önünde Anayasa Mahkemesi'ne seslenmek, bu hukuksuzluğa son ver diyerek haykırmak istiyoruz.
"Yakınlarımız gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandılar. 228 gündür Silivri Cezaevi'nde tutuluyorlar. Aylarca iddianame yazılmadı, yazıldıktan sonra gördük ki ortada suçlanabilecekleri hiçbir fiil, hiçbir delil yok. Gelişen süreçte gördük ki; bu tutukluluk hali hukuksal değil tamamen ülkemizin içinde bulunduğu siyasal zeminin bir sonucu.
"Bizleri isyana sürükleyen, terör örgütü üyeliğinden, darbeye teşebbüsten yargılanan bazı imtiyazlı kişilerin tutuksuz yargılanması mümkün kılınırken, haklarında elle tutulur hiçbir iddia bulunmayan Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin tutukluluğunun devam ettirilmesi.
"Cezaevinde yaşatılan koşulların ağırlığından, maruz bırakılan tecritten, savunma hakkı ihlallerinden söz etmek, konuyu haksız, hukuksuz, kanunsuz tutuklamadan uzaklaştırmak istemiyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin Sayın Yargıçları, dosyamızı bir an önce ele alın. Hukuk ihlallerinin ötesine geçen, artık bir zulüm haline dönen haksız tutuklamalara son verin."