T24 Haber Merkezi
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cesedine ulaşılan Narin Güran'ın tutuklu muhtar amcası Salim Güran'ın ifadesi, 15 yaşındaki işçisi R.A. ile silinen telefon kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından yeniden alındı. İşçisi R.A., 22 şüphelinin savcılığa çıkarıldığı 13 Eylül'de serbest bırakılmıştı. Ancak silinen telefon kayıtlarının ortaya çıkarılması üzerine yeniden gözaltına alındı, ifadesinin ardından tutuklandı. Bu sırada, yeniden ifade vermesi için adliyeye getirilen amca Salim Güran ise ilk ifadesinin aksine çelişkili ifadeler verdi.
Savcılığa çıkarıldıktan sonra 2 Eylül'deki ilk ifadesinde telefon kayıtlarını neden sildiğine ilişkin soruya, Narin'in babasının ahırında 380 mermi yakalandığı iddiasıyla cevap veren Güran, “Olaydan 10-15 gün önce telefonuma ses kayıt programını indirdim. Konuştuğum şeyleri daha sonra hatırlamak için bu programı indirdim. Ben ses kayıtlarını silmedim ancak olay günü yaptığım arama kayıtlarını sildim. Olay akşamı kardeşim Arif'in ahırında 380 mermi yakalandı, bana bunu haber verdiler. Kayıtları silmekle kötü yapmışım" demişti.
Güran, 13 Eylül'de 3 savcı eşliğinden yeniden alınan ifadesinde ise bu kez 380 mermiden bahsetmedi, yerine "hayat kadınları" ile görüşmesi olduğunu iddia etti. Güran, "Telefon mesajlarını hayat kadınlarıyla yazışmalarım var, o nedenle sildim. Aile üyelerinin neden telefonlarını sildiğini bilmiyorum" diyerek kendini savundu.
DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre de, Salim Güran'ın, 15 yaşındaki işçisi R.A.'ya "O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta" şeklinde mesaj atarak işçisini yönlendirdiği, R.A.'nın ise "Tamam henüz bende değil/tamam daha ölmemiş” diye yanıt verdiği kayıtlar dosyaya girdi.
Tekrar ifadesi alındı
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında tutuklu olan Salim Güran'ın (46) yeniden ifadesi alındı. Dün gece adli kontrol şartıyla serbest bırakılan ve telefon kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından yeniden gözaltına alınan Salim Güran'ın 15 yaşındaki işçisi R.A. ise tutuklandı.
Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında, 2 Eylül'de tutuklanan amca Salim Güran'ın cezaevinden getirildiği Diyarbakır Adliyesi'nde soruşturmayı yürüten 3 savcı tarafından ifadesi alındı. İşlemlerinin tamamlanmasının ardından Güran, cezaevine götürüldü.
Amca ve işçisinin, cinayet delili mesajları Narin dosyasında: "Henüz bende değil, daha ölmemiş"
Soruşturmayı yürüten 3 savcı tarafından ifadesi alınanan Salim Güran, savcılıkta, olay günü yaptıklarına ilişkin daha önce jandarma ve savcılıkta verdiği ifadeleri tekrarladı, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.
Bilişim uzmanları 15 gün çalıştı, telefonundaki kayıtlar çıkarıldıSalim Güran'ın telefonunda yaptığı bazı görüşmelerinin silindiği ortaya çıkmıştı. Ayrıca Güran'ın telefonuna ses kayıt aplikasyonunu indirdiği belirlenmişti. Habertürk'ten Veysi İpek'in haberine göre dün özellikle muhtarın kuzenleri saat ve yer konusunda amcaları Salin Güran'ın kendilerine telkinde bulunduğu bilgisini paylaştı. Ayrıca Narin'in saat 14.00 sularında geldiğini aktarmışlar ve muhtarın kendilerine Narin'in saat 17.00'de geldiğini söylemelerini istediğini belirtmişlerdi. Narin'in babası ve annesi de ifadelerinde 'Kızımız amcasının arabasına binmezdi, bir kez geçtiğimiz ay binmiş, annesi ile birlikte arka koltuğa oturduğu' şeklinde aktarılmıştı. Dün salıverilen R.A. babası tarlada çalışan bir işçiydi. R.A. Salim Güran'ın cep telefonunda cinayetten 15 gün önce ses kaydedici program yüklediğini aktarmış, Narin'in kaybolduğu gün sildiğini aktarmıştı. Bilişim uzmanları o konuşmaları geriye getirdi. 15 gün boyunca kiminle konuşmuşsa deşifre edildi. Muhtar Salim Güran, R.A.'yı arayıp, Narin'in yaşayıp, yaşamadığını teyid etmek istiyordu. Olayın içerisinde birkaç kişi olduğu anlaşılıyor. R.A. bunun üzerine yeniden gözaltına alındı ve soruşturma derinleştirilmeye başlandı. |
"Narin'in DNA'sının çıktığına ilişkin diyeceğim yok"
AA'da yer alan habere göre, ifadesinde, aracına farklı çocukların bindiğini savunan Güran, "Sadece Narin'in DNA'sının çıktığına ilişkin herhangi bir diyeceğim yoktur" dedi.
Soruşturma kapsamında tutuklanan Mehmet Selim Atasoy'un olay günü tarlada kızlarının olmadığını, sadece oğlu ve kendisinin olduğunu belirttiğinin aktarılması ve "olaydan 2 gün önce Salim'in kızlarını köydeki evine götürdüğü" yönündeki beyanlarının sorulması üzerine Güran, şunları kaydetti:
"Bu beyanı kabul etmiyorum. Olay günü kızları da tarladaydı. Kızlarını ben olay günü eve götürdüm. 20.00 sıralarında bana telefon geldi ve 'Narin kayıptır.' dediler. Beni arayan kızım Gizem'di. Köyün içine arabayla gittiğimde bütün köy kapıdaydı. Ben telefonla jandarma komutanını arayıp 'Kardeşimin kızı kayıptır.' dedim. Yürüyerek aramaya katıldım. Sabaha kadar arama yaptık."
"Sürekli telefonumda bulunan dijital verileri siliyorum"
Güran, "18.59'da okulun önünden geçtiğinin kamera kayıtlarından tespit edildiği"nin belirtilmesi üzerine, o yolu kullandığını aktardı.
"Mehmet Selim Atasoy telefonla arayıp, 'Yolda ileri geri giden şüpheli bir araç var' demesinin üzerine hemen M'yi Hüseyin amcasının evinin önünde bırakıp hızlıca şüpheli aracın olduğu yere doğru gittim. Söz konusu kameranın önünden geçme nedenim de budur" diyen Güran, olay günü, tutuklu Nevzat Bahtiyar ile saat 15.08'de yaptığı görüşmenin içeriğinin içme suyu olduğunu iddia etti.
Savcılığın, "Sizden ele geçirilen cep telefonuna ilişkin yapılan Dijital Materyal İnceleme Raporu'nda 23 Ağustos gününden önceki tüm normal arama ve whatsApp arama kayıtlarını sildiğiniz anlaşılmıştır. Neden arama kayıtlarını silme ihtiyacı duydunuz?" sorusu üzerine Güran, "Sürekli telefonumda bulunan dijital verileri siliyorum. Narin'in ölümüne ilişkin herhangi bir delili yok etme amacı taşımıyorum" ifadelerini kullandı.
“Sizin ailenin birçok üyesinin 21 Ağustos gününe ilişkin telefonunda bulunan arama, mesajlaşma, whatsApp kayıtlarını sildikleri tespit edilmiştir. Neden böyle bir şey yapma ihtiyacı hissetmişlerdir?" sorusu üzerine Güran, aile üyelerinin neden bu verileri sildiklerini bilmediğini ileri sürdü.
"Nevzat'a seslenmedim, görmedim, baz analizleri yanlış"
Soruşturma kapsamında tutuklanan Nevzat Bahtiyar'ı tanıdığını aktaran Güran, ifadesine şöyle devam etti:
"Nevzat Bahtiyar'ın aleyhime söylemiş olduğu tüm hususlar yalandır. Kesinlikle olay günü Nevzat'a seslenmedim. Onu 15.00-16.00 saatleri arasında kesinlikle görmedim. Sadece saat 20.00'den sonra köyün içine evime doğru ilerlerken bir kalabalığın içerisinde gördüm. Bu beyanlarını kabul etmiyorum. Yeğenim Narin'i öldürerek cesedini arabama yükledikten sonra kendisine teslim etmedim."
"Olay günü Nevzat Bahtiyar'ın sizi aradığında tarlada olduğunuzu ve devamındaki süreçte saat 20.00'ye kadar Nevzat Bahtiyar ile hiç görüşmediğinizi söylemenize karşın alınan HTS analizlerinde olay günü saat 15.21 ile 15.46 saatleri arasında Nevzat Bahtiyar'ın beyanı ile uyumlu birlikte olduğunuz anlaşılmıştır. Bu çelişkiye ilişkin beyanınız nedir?" sorusunu Güran, "Kesinlikle olay günü Nevzat Bahtiyar ile görüşmedim. Baz analizleri yanlıştır. Bu hususu da kabul etmiyorum." şeklinde yanıtladı.
Olay günü, tutuklu Mehmet Selim Atasoy'un oğlu R.A. ile farklı saatlerde yaptığı telefon görüşmeleri de sorulan Salim Güran, tarla ile ilgili konular konuşmuş olabileceklerini, konuşmaların içeriğini hatırlamadığını söyledi. R.A. ile saat 18.37, 18.42, 18.51 ve 18.54'te yaptığı görüşmenin içeriği de sorulan Salim Güran, konuşmaların "şüpheli" olarak değerlendirdikleri beyaz araçla ilgili olduğunu iddia etti.
"Mehmet Selim Atasoy'un sizi araması üzerine okulun önünden geçerek beyaz renkli arabayı kontrol etmeye gittiğinizi beyan ettiniz. HTS incelemelerinde Mehmet Selim Atasoy'un sizi 18.27’de aradığı, ancak 18.59'da okulun önünden geçtiğiniz kamera görüntüleri ile sabit olduğu, ayrıca R.A. ile 18.37-18.54 arasında yapmış olduğunuz 4 görüşmenin araba ve tarlaya ilişkin olduğunu ve arabayı kontrol ettiğiniz noktada gerçekleştiğini, sonrasında tarlaya ve sondajın olduğu yere gittiğinizi beyan ettiniz. Bu durum okul kamerası önünden 18.59’da geçtiğiniz sabit olduğu hususu ile çelişmektedir." denilerek, söyleyeceklerinin sorulması üzerine Salim Güran, bu hususta söyleyeceği bir şey olmadığını kaydetti. (AA)
"Yengelerimle ilişkim olduğu tamamen yalan"
Narin'in kaçırıldığını çocuğundan öğrendiğini öne süren Salim Güran, Narin'in annesi Yüksel Güran ile aralarında ilişki olduğu iddiaları hakkında da, "Narin'in kaybolduğunu çocuğum arayıp haber verdi. Köye gelir gelmez okul görevlilerini arayarak okulu açtırdım. Benimle ilgili Narin'in annesi ve Maşallah yengemle ilişkim olduğu tamamen yalandır" dedi.
"O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, yamaçta", "Tamam henüz bende değil, daha ölmemiş"DW Türkçe'den Alican Uludağ, adli kontrol kararıyla serbest bırakılan ve Salim Güran'ın işçisi olan 15 yaşındaki R.A.'nın savcılık ifadesine ulaştı. Salim Güran'ın "O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta" şeklinde mesaj atarak işçisini yönlendirdiği, R.A.'nın ise "Tamam henüz bende değil/tamam daha ölmemiş” diye yanıt verdiği kayıtlar dosyaya girdi. Dosyaya giren mesajlaşmalar Narin kaybolduktan sonra yapılan görüşmeler. Buna göre, ikili arasında şu mesajlaşma yaşandı: Salim Güran: O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta, yamacın köşesi taş. R.A.: Eee Salim Güran: Biri yerde R.A: Tamam henüz bende değil, daha ölmemiş. Mermi çelişkisiSavcılığa çıkarıldıktan sonra 2 Eylül'deki ilk ifadesinde telefon kayıtlarını neden sildiğine ilişkin soruya, Narin'in babasının ahırında 380 mermi yakalandığı iddiasıyla cevap veren Güran, “Olaydan 10-15 gün önce telefonuma ses kayıt programını indirdim. Konuştuğum şeyleri daha sonra hatırlamak için bu programı indirdim. Ben ses kayıtlarını silmedim ancak olay günü yaptığım arama kayıtlarını sildim. Olay akşamı kardeşim Arif'in ahırında 380 mermi yakalandı, bana bunu haber verdiler. Kayıtları silmekle kötü yapmışım" demişti. Güran, 13 Eylül'de yeniden alınan ifadesinde ise bu kez 380 mermiden bahsetmedi, yerine "hayat kadınları" ile görüşmesi olduğunu iddia etti. Güran, "Telefon mesajlarını hayat kadınlarıyla yazışmalarım var, o nedenle sildim. Aile üyelerinin neden telefonlarını sildiğini bilmiyorum" diyerek kendini savundu. |
Narin'in kaybolduğu 19 günde neler yaşandı?Olay, 21 Ağustos'ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Saat 13.50’de evden çıkarak Kur'an kursuna giden Narin Güran, o gün en son 18.47’de görüldü. Evlerine dönmeyince ailesi kendi imkanlarıyla aradı. Köylülerle yapılan aramadan da sonuç alınamayınca Narin'in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğunu bildirdi. Bunun üzerine bölgeye Bağlar Jandarma Komutanlığı, Bağlar Asayiş Komando Bölük Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat timleri, Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT), İstihbarat Şube Müdürlüğü, Köpek İz Takip Timi ve Su Altı Arama Kurtarma Timi'nin yanı sıra sağlık, AFAD, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su Altı Arama ekipleri ile ilçe belediyelerinden de arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
Narin'in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı. Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı. Toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesin alındı. Ayrıca 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı. Öte yandan, Narin'in kaybolmadan önceki son görüntüleri okulun güvenlik kamerasına yansıdı. 21 Ağustos'ta saat 15.15'i gösteren görüntülerde, Narin'in 4 arkadaşıyla yürüdüğü ve ardından ayrılıp, tepe yolunu kullanarak evine doğru gittiği anlar yer aldı. Arama çalışmalarında 22 Ağustos'ta Güran ailesinin evine 3 kilometre mesafede, 28 Ağustos'ta ise 2 kilometre mesafede 2 farklı çocuk terliği bulundu. Ancak her iki terliğin de ailesinin beyanıyla Narin Güran'a ait olmadığı belirlendi. Siyasetçilerden sanatçılara, gazetecilerden yazarlara; Narin'in ölümüne sosyal medyada büyük tepki! Soruşturma kapsamında Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran (18), kolundaki ısırık izleri nedeniyle gözaltına alındı. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemede, ısırık izlerinin Narin'e ait olup olmadığı tespit edilemeyince E.G. serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında bu kez Narin'in amcası, aynı zamanda kırsal Tavşantepe Mahallesi'nin muhtarı Salim Güran gözaltına alındı. Güran'ın aracından alınan DNA örneklerinin, Narin'in kıyafetlerindeki DNA örnekleri ile eşleştiği belirlendi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından zırhlı araçla adliyeye sevk edilen Salim Güran, 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı. Çalışmalar kapsamında ayrıca mahalle mezarlığında, özellikle yakın zamanda defnedilenlerin mezarları olmak üzere soruşturma savcısı eşliğinde jandarma tarafından yer altı görüntüleme cihazı ile arama yapıldı. Ancak herhangi bir bulguya rastlanmadı. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, önceki gün de mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde çalışma yaptı. Ekiplerin 8 Eylül sabahı yürüttüğü arama çalışmalarında, Eğertutmaz Deresi’nde Narin’in cesedine ulaşıldı. Mahalleye giriş çıkışlar yasaklanırken, 19’uncu günde bulunan Narin’in cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Narin nasıl öldürüldü: Ön otopsi tutanağı ortaya çıktı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, bir cumhuriyet başsavcıvekili ile üç cumhuriyet savcısı olmak üzere dört savcı görevlendirildi. Soruşturmada kapsamında ilk önce 21 kişi gözaltına alındı, elde edilen deliller sonrası bu sayı 24'e yükseldi. Gözaltına alınanlar arasında Narin'in annesi Yüksel Güran, babası Arif Güran, iki ağabeyi, üç amcası ve 2 Eylül’de ‘kasten öldürmek'ten tutuklanan köy muhtarı amcası Salim Güran’ın eşini de yer aldı. Daha önce gözaltına alınan ve kolundaki ısırık izinin Narin'e ait olmadığı belirlenerek serbest bırakılan 18 yaşındaki Enes Güran da bir kez daha gözaltına alındı. Diyarbakır'dan İstanbul'a binlerce insan Narin için eylemde: Narin'in hesabını soracağız Derede cansız bedeni bulunan Narin’in arkadaşlarıyla olan yeni görüntüsü ortaya çıktı Narin'in cesedinin götürüldüğü Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'ndaki (ATK) otopsi işlemine ise 14 uzman katıldı. Otopsi işlemleri yaklaşık 11 saat sürdü. Bulunduğı çuvalda, Narin’e ait eşyalar, Kuran kursu için yanında taşıdığı 'Elif Ba', çantası ve terliklerinin olduğu ve cesetin de deformasyona uğradığı belirtildi. Tutuklanan amca Salim Güran'a ait olan ve Narin'e ait DNA'nın tespit edildiği otomobil ise yeniden incelenmek üzere jandarma tarafından götürüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Yerlikaya ve Adalet Bakanı Tunç'un, gözaltı işlemlerinden önce yaptıkları açıklamalarda aileye başsağlığı dilememesi dikkati çekti. Narin'in cesedini amca ile birlikte çuval içine koyup dereye bıraktığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar tutuklandı. Savcılıkta ifade değiştiren Bahtiyar, amca Salim Güran'ın "Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm" diyerek kendisini tehdit ettiğini öne sürdü. Soruşturma kapsamında amca Salim Güran 2 Eylül'de, Narin'in cansız bedeninin bulunmasının ardından gözaltına alınan komşusu Nevzat Bahtiyar, 11 Eylül'de tutuklanmıştı. 13 Eylül'de ise anne Yüksel Güran (44), ağabey Enes Güran (18), amcası Fuat Güran (42), kuzeni Muhammed Kaya, yengesi Maşallah Güran (46) ile kızı Birsen Güran, (19), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya, tutuklu amca Salim Güran’ın işçileri Mehmet Selim Atasoy (40) ile 15 yaşındaki diğer işçisi R.A. tutuklandı. |