Gündem

TÜSİAD'dan 48 saat sonra İpek-Koza açıklaması

"Kayyuma devir gibi bir yargısal işlemin yerindeliği ve orantılı olmasından şüphe duyulması, iş ve yatırım ortamına büyük zarar verir"

28 Ekim 2015 20:51

İpek-Koza Holding ve bünyesindeki şirketlerin yönetimlerine kayyum atanmasıyla ilgili olarak TÜSİAD'dan yapılan açıklamada, "Kayyuma devir gibi bir yargısal işlemin yerindeliği ve orantılı olmasından şüphe duyulması hukuk güvenliği açısından ülkemizdeki iş ve yatırım ortamına büyük zarar verir" ifadelerine yer verildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Fethullahçı Terör Örgütü'ne söz ve eylem birliği içinde destek verdiği ve yayınlarında manipülasyon yaparak çarpık algı yarattığı" gerekçesiyle kayyum yönetimine devredilmesi talebinin Ankara 5. Asliye Sulh Ceza Hâkimliği'nce kabul edilmesinin ardından, Koza-İpek Holding'in bünyesinde yer alan şirketlere kayyum atanmasından 48 saat sonra yapılan TÜSİAD açıklaması şöyle:

"Hukuk devletinde her kurum yargısal denetime tabidir. İş dünyasını temsil eden bir sivil toplum örgütü olarak, yargının yürüttüğü bir soruşturma hakkında değerlendirme yaparken bu bilinçte hareket etmek ana ilkemizdir. Suçla mücadelede alınan tedbirlerin orantılı olması ve kişilerin hak ve itibarlarını ihlal etmeden yürütülmesi Anayasamız ve insan haklarının gereğidir. Hukuk devletinde vatandaşlar gibi devlet de hukukla bağlıdır. Devlet, kamu kurumlarının etkili çalışmasını engelleyen her türlü girişimi de bertaraf etmek ile sorumludur. Devletin hukuka uymasını beklemek ve talep etmek vatandaşların en doğal hakkıdır.

Alınan tedbirlerin orantılı olduğu, aşırı ve keyfi olmadığı konusunda toplum kesimlerinin tatmin edilmesine ihtiyaç vardır; kayyuma devir gibi bir yargısal işlemin yerindeliği ve orantılı olmasından şüphe duyulması hukuk güvenliği açısından ülkemizdeki iş ve yatırım ortamına büyük zarar verir. Diğer yandan, söz konusu şirketler arasında basın kuruluşlarının olması, girişim özgürlüğünün yanında, bir süredir basına yönelik devam eden müdahaleler ve saldırılar dikkate alındığında, basın özgürlüğü açısından da toplum nezdinde ciddi endişelere yol açmaktadır.

Soruşturmaların keyfiliğe yer vermeyecek bir şekilde, hızlı ve şeffaf olarak yürütülmesi iş dünyası olarak temel beklentimizdir."